Genel Başkan İsmail Koncuk, Maliye tarafından hazırlanan rapora cevap verdi.
Kamu İşveren kurulu ile yürütülen toplu sözleşmelerin 5. oturumunda hizmet kollarının talepleri görüşülmeye başlandı.
Sendikalar taleplerini sunum yapmadan önce Maliye Bakanlığı “2002 -2012 yılları personel giderlerine ilişkin gelişmeler” adıyla bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumun ardından söz alan Konfederasyon genel başkanları hükümetin sunduğu teklifi eleştirerek kamu çalışanlarının beklentisinden çok uzak rakamlar olduğunu ifade ettiler. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk hükümet tarafından kamu çalışanlarının ve emeklilerin görmezden gelinmesine tepki gösterdiği konuşmasında şunları söyledi:
“ Geçtiğimiz yıllarda Toplu görüşmeler yaparken de kamu işveren tarafı memura zam vermemek için gerekçeler gösterirdi. Eğer kamu çalışanlarına olumlu yaklaşmak istemiyorsanız gerekçeler bitmez. Önemli olan her sene önümüze zam vermemek için sunduğunuz gerekçelerden kurtulmaktır. Dünyada yaşanan ekonomik krizi söyleyip, onlar gibi olmamak gerekçesini sadece kamu çalışanlarının maaş zamları görüşülürken kullanıyorsunuz.. Ancak yurtdışında hükümetin sayın bakanları ülkede ekonomik gelişme ve büyüme yaşandığını ilan edip duruyorken, sıra kamu çalışanlarına geldiğinde Yunanistan’dan örnek vermeleri abeste iştigaldir. Madem ekonomik büyüme sağlandı ülkemizde o zaman kamu çalışanları da bu büyümeden artık payını almak istiyor. Madem ki komşu ülkelerde ekonomik kriz yaşanırken, Türkiye bundan etkilenmedi, biz de bundan payımızı görmek istiyoruz. Görülmesi gereken bir gerçek var ki; 2 milyon çalışan ve emekli gerçekten ekonomik anlamda zor durumda. Kredi kartlarına yüklenmekten haciz işlemleri almış başını yürüyor. İcra dairelerinde gözle görülür bir artış var. Yıllardır ihmal edilen kamu çalışanlarının ve emeklilerin nefes almasını sağlamanız lazım. Kemer sıkma politikasını elini taşın altına sokmayanlara uygulayın, kamu çalışanlarına değil.
Geçen yıllar içerisinde kamu çalışanları arasında maaş dengesi de buzuldu. Bunun gibi birçok sorunla kamu çalışanları baş etmek zorunda bırakıldı. Sunduğunuz 3+3 gibi komik rakamlar karşısında kamu görevlileri çok gergin. Biz de 26 mayıs’ta yapacağımız mitingi iş bırakma eylemine dönüştürdük. Tabanda yaşadığımız gerginlik bizi iş bırakma eylemine yönlendirdi. Tabi ki toplu sözleşme süreci boyunca taleplerimiz karşılık bulursa eylemden vazgeçeriz.
Bizim isteklerimiz net. Biz pastadan payımızı almak istiyoruz. Bu masada taleplerimize karşılık bulmak istiyoruz. Hükümetin tavrı bu sefer kamu çalışanlarından ve emekliden yana olsun.”
Genel Başkan İsmail Koncuk konuşmasının ardından Maliye Bakanlığı tarafından yapılan sunuma karşı Türkiye Kamu-Sen AR-Ge Merkezi tarafından hazırlanan 2002-2012 memur maaşları ve ekonomik gelişmelerin yer aldığı raporu takdim etti. Raporda önemli başlıkları ve bazı tabloları açıkladı.
TÜİK rakamlarına dayandırılarak hazırlanan rapora göre;
2002-2011 YILLARINDA MİLLİ GELİR CARİ FİYATLARLA %235,1 BÜYÜMÜŞTÜR
2002-2011 YILLARI ARASINDA MİLLİ GELİR REEL OLARAK %68,3 ARTMIŞTIR
Sabit Fiyatlarla Milli Gelir Endeksi (2001=100)
Yıllar | Reel Büyüme (%) | Endeks |
2002 | 6,2 | 106,2 |
2003 | 5,3 | 111,8 |
2004 | 9,4 | 122,3 |
2005 | 8,4 | 132,6 |
2006 | 6,9 | 141,8 |
2007 | 4,5 | 148,1 |
2008 | 0,7 | 149,2 |
2009 | -4,8 | 142,0 |
2010 | 9,2 | 155,1 |
2011 | 8,5 | 168,3 |
Kaynak: TÜİK, Milli Gelir, Türkiye Kamu-Sen Hesaplaması
2002-2012 NİSAN ARASINDA TÜFE %135,4 ORANINDA ARTMIŞTIR
2002=100 TÜFE Endeksi
Yıllar | Yıllık TÜFE (%) | Endeks |
2002 | 29,7 | 100 |
2003 | 18,4 | 118,4 |
2004 | 9,32 | 129,4 |
2005 | 7,72 | 139,4 |
2006 | 9,65 | 152,9 |
2007 | 8,39 | 165,7 |
2008 | 10,06 | 182,4 |
2009 | 6,53 | 194,3 |
2010 | 6,40 | 206,7 |
2011 | 10,45 | 228,3 |
2012 (Nisan) | 3,09 | 235,4 |
Kaynak: TÜİK
2002-2012 NİSAN ARASINDA ZORUNLU TÜKETİM MALLARINDAKİ FİYAT ARTIŞI TÜFE ARTIŞINDAN %27,2 DAHA FAZLA OLMUŞTUR
2002-2012 Nisan döneminde mutfak enflasyonu, %135,4 değil; %172,3 olmuştur.
2002=100 AÇLIK SINIRI Endeksi
Yıllar | Açlık Sınırı (TL) | Artış (%) | Endeks |
2002 | 476,6 | 0 | 100 |
2003 | 594,6 | 24,8 | 124,8 |
2004 | 658,4 | 10,7 | 138,2 |
2005 | 729,4 | 10,8 | 153,1 |
2006 | 808,2 | 10,8 | 169,6 |
2007 | 895,0 | 10,7 | 187,8 |
2008 | 1071,7 | 19,7 | 224,7 |
2009 | 1105,6 | 3,2 | 231,9 |
2010 | 1153,1 | 4,3 | 241,9 |
2011 | 1232,9 | 6,9 | 258,6 |
2012 (Nisan) | 1298,0 | 5,3 | 272,3 |
Kaynak: Türkiye Kamu-Sen
Ürün | 2002 Fiyatı (TL) | 2012 Nisan Fiyatı (TL) | Artış (%) |
Koyun Eti | 7,65 | 25,23 | 230 |
Dana Eti | 7,82 | 23,49 | 200 |
Tavuk Eti | 2,68 | 6,70 | 150 |
Nohut | 1,73 | 6,42 | 271 |
B. Peynir | 3,85 | 13,96 | 263 |
Patates | 0,345 | 1,1 | 219 |
Limon | 0,348 | 1,95 | 460 |
S. Biber | 1,04 | 3,55 | 242 |
Patlıcan | 0,82 | 2,93 | 257 |
D. Biber | 0,97 | 4,39 | 353 |
Domates | 0,698 | 2,37 | 240 |
K. Barbunya | 2,42 | 6,02 | 149 |
Kabak | 0,70 | 1,92 | 174 |
Salatalık | 0,625 | 1,87 | 199 |
Marul-Kıvırcık | 0,453 | 1,31 | 189 |
Ekmek | 0,999 | 2,44 | 144 |
Zeytin | 4,24 | 11,59 | 173 |
Doğalgaz | 0,374 | 0,96 | 157 |
Mazot | 1,098 | 4,03 | 267 |
K. Benzin | 1,350 | 4,63 | 243 |
Yıllık Okul | 4.352 | 12.093 | 178 |
Fasulye | 0,946 | 6,00 | 534 |
Tüp | 17,86 | 68,13 | 282 |
Dolmuş | 0,59 | 1,56 | 164 |
Kira | 164,57 | 518,8 | 215 |
Vapur | 0,94 | 4,66 | 396 |
Telefon Kontörü | 0,019 | 0,10 | 426 |
Şampuan | 1,74 | 12,03 | 591 |
Tıraş Bıçağı | 0,623 | 1,92 | 208 |
Diş Macunu | 2,13 | 8,83 | 315 |
Diş Fırçası | 2,64 | 7,09 | 169 |
Kaynak: TÜİK
2002 YILINDA %6,6 OLAN PERSONEL HARCAMALARININ MİLLİ GELİRDEKİ PAYI, 2011 YILINDA %5,6’YA DÜŞMÜŞTÜR
Bu azalma, personele ayrılan 7,72 milyar $ tutarındaki kaynağın başka alanlara kaydığını göstermektedir.
TÜRKİYE OECD ÜLKELERİ İÇİNDE GELİR DAĞILIMI EN DÜŞÜK İKİNCİ ÜLKE KONUMUNDADIR
GELİR DAĞILIMINDA ADALETİN SAĞLANMASI İÇİN 2002-2012 ARASINDA YAŞANAN EKONOMİK GELİŞMELER NEDENİYLE MEMUR MAAŞLARINA EN AZ %26,9 ORANINDA DAHA ZAM YAPILMALIDIR
GINI Katsayısının düşürülebilmesi için yıllık %1 refah payı uygulanması durumunda memur maaş endeksi
Yıllar | Memur Maaş Endeksi (gerçekleşen) | Olması Gereken (TÜFE+Büyüme+Refah Payı) |
2002 | 100 | 100 |
2003 | 114,5 | 125,9 |
2004 | 128,6 | 152,1 |
2005 | 142,1 | 179,4 |
2006 | 168,4 | 212,3 |
2007 | 184,4 | 242,9 |
2008 | 228,8 | 271,9 |
2009 | 248,5 | 278,5 |
2010 | 264,4 | 326,8 |
2011 | 302,4 | 395,6 |
2012 (Nisan) | 324,5 | 411,9 |
Kaynak: TÜİK
SONUÇ
1- 2002-2012 arasında Milli Gelir %235 oranında büyümüştür.
2- Milli Gelirdeki reel artış %68,3 olmuştur.
3- Buna karşın 2002-2012 arasında kamu görevlilerinin milli gelirden aldığı pay %6,6’dan %5,6’ya düşmüş; memurlara ayrılması gereken yıllık 7,72 milyar $ tutarındaki kaynak, farklı alanlara aktarılmıştır.
4- Aynı dönemde TÜFE artışı %135,4 olarak gerçekleşmesine rağmen vatandaşların tüketmek zorunda oldukları mal ve hizmetlerin fiyatları ortalama %172,3 oranında artmıştır.
5- Anılan dönemde ortalama memur maaşı %224,9; en düşük memur maaşı %274,9 oranında artmış olsa da yapılan hesaplama, 2006 yılından beri ödenen “Denge Tazminatı” ve 2008 yılında ödenmeye başlanan “Ek Ödeme” artışlarını da kapsadığı için memur maaşlarındaki gerçek artışları yansıtmamaktadır. Ek ödeme artışlarından faydalanamayan kamu görevlileri ve emeklilerin maaş artışları 2002-2011 Aralık ayları arasında gerçekleşen TÜFE kadar artmış, Ocak-Nisan 2012 döneminde ortaya çıkan %3,09’luk TÜFE artışı dahi maaşlara yansıtılmamıştır.
6- Öte yandan adil bir gelir dağılımı ve ülke ekonomisinde yaşanan büyümenin toplumun tüm kesimlerine eşit oranlarda yansıtılması gerçeğinden yola çıkıldığında kamu görevlileri, ekonomik olarak, ülke içinde üretilen mal ve hizmetlerden 2002 yılı seviyesinden %14,2 daha geridedir.
7- Yıllık gerçekleşen enflasyon, yaşanan ekonomik büyüme ve gelir dağılımındaki adaletin sağlanması, gelir dağılımından en yüksek payı alan kesimle, en az pay alan kesim arasındaki farkın kapatılarak Gini katsayısının OECD ülkeleri ortalamasına yaklaştırılabilmesi için tüm çalışanlara verilmesi gereken refah payı artışları dikkate alındığında, memur maaşlarının %26,9 oranında daha artırılması gerekmektedir.
Genel Başkan İsmail Koncuk ayrıca, memur maaşlarının yüksek oranda alım gücünün azaldığı söyleyerek harcama kalemlerinde yaşanan artışlara dikkat çekti. Genel Başkan, memur maaşlarının zorunlu tüketim kalemleri karşısında %57’ye varan oranlarda eridiğini belirtti. Yapılan araştırmada Nisan ayı başında doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların yaratacağı etkinin dahi göz ardı edildiğini, bu zamların etkisinin Nisan ayı sonunda görüleceğini vurgulayan Koncuk, erimenin Nisan ayında çok daha yüksek boyutlara ulaşacağını söyledi :
“Aralık 2010 ile Mart 2012 arasında memur maaşları tavuk eti karşısında %10,3; yumurta karşısında %19; nohut karşısında %25,2; mandalina karşısında %38,8; sivri biber karşısında ise %56,8 oranında değer kaybetti. Bir memur, Aralık 2010’a göre, Mart 2012’de tavuk etini 22,4 kg, yumurtayı 979,8 adet daha az alıyor. Memurun bu dönemdeki zararı nohutta 70,1 kg, sivri biberde 317 kg, çarliston biberde 259,4 kg, patlıcanda 314,1 kg, salatalıkta 267,5 kg, mandalinada ise 335,9 kg oldu. Memurun mandalinadaki zararı neredeyse yarım tona yaklaştı. Böylece bir memurun alım gücündeki zararı tonları buldu. Nisan ayında doğalgaza yapılan zam hesaba katıldığında memur maaşının doğalgaz karşısında da 126 metreküplük bir kayıp yaşadığı görülüyor. Buna göre memur maaşı bu dönemde doğalgaz karşısında da %8,4 eridi.”
Genel Başkan İsmail Koncuk’un sunumunun ardından Maliye Yetkilileri derin bir sessizliğe gömüldü ve rakamlarla ortaya konulan gerçeklere karşı bir açıklama yapmaktan kaçındı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik B:akanı Faruk Çelik ise ekonomi politikalarında hükümet temkinli davrandığı için ülkenin krizlerden etkilenmediğini söyleyerek, sunulan teklifi savundu.
Tartışmaların ardından hizmet kolları bazında taleplerin görüşülmesine devam edildi.