Öğretmenlerin Alım Gücü Tarihi Düşüşte: “Her Şeyden Önce Meslek Onurumuzu İstiyoruz”
24 Kasım Öğretmenler Günü, bu yıl geçmiş yıllardan farklı olarak hem gururun hem de derin bir ekonomik acı gerçekliğin bir arada yaşandığı bir güne dönüştü. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'e “Başöğretmen” unvanının verildiği bu anlamlı gün, öğretmenlerin toplumdaki yerinin önemini hatırlatsa da, bugünkü tablo öğretmenlerin yaşam koşullarındaki ciddi bozulmayı gözler önüne seriyor.
Eğitim emekçilerini temsil eden sendikanın yaptığı kapsamlı anket, öğretmenlerin tükenen alım gücünü, büyüyen borç yükünü ve derinleşen geçim sıkıntısını çarpıcı şekilde ortaya koydu.
Öğretmenlerin Ekonomik Buhranı: “Yoksulluk Sınırının Altında Yaşayan Eğitim Neferleri”
Öğretmenlerin son yıllarda ekonomik açıdan hızla geriye düştüğü vurgulanan raporda, öğretmenlik mesleğinin çalışma koşulları ve itibarının tarihî bir gerileme yaşadığı ifade edildi. Mesleki hakların gasp edildiği, öğretmenlerin uzman/başöğretmen/sözleşmeli/ücretli gibi unvanlarla ayrıştırıldığı ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) öğretmenlerin emeklerini hiçe saydığı belirtildi.
Öğretmenlerin karşılaştığı tablo çarpıcı:
Öğretmenlerin %50'si kira ödüyor, kira ödeyenlerin %64’ü ödeme yapmakta zorlanıyor.
Her iki öğretmenden biri gelirinin yarısından fazlasını kredi kartı borcuna ayırıyor.
Öğretmenlerin %33’ü kredi kartı borçlarını düzenli ödeyemiyor.
Öğretmenlerin yarısı yıl içinde tatil yapamıyor.
Her iki öğretmenden biri gelir-gider dengesinin bozulduğunu belirtiyor.
Öğretmenlerin %25’i ek iş yapıyor; ek iş yapanların önemli bölümü kendi alanı dışında çalışıyor.
Öğretmenlerin %93’ü tasarruf yapamadığını söylüyor.
Bu ekonomik tablo, “ülkenin geleceğini yetiştiren öğretmenlerin” yaşam kalitesinin tehlikeli seviyelere indiğini bir kez daha doğruluyor.
Emekli Öğretmenler İçin Durum Daha Da Ağır
Emekli öğretmenler için tablo daha vahim:
Eşi çalışmayan emekli öğretmenlerin %70’i ek iş yapmak zorunda hissediyor.
65 yaş üstü emeklilerin %30’u hâlâ çalışıyor.
Türkiye’de kira fiyatlarının OECD ortalamasının 5 katı olması nedeniyle emeklilerin 4’te 1’i maaşının yarısından fazlasını kiraya ayırıyor.
Emekli ikramiyesiyle ev almak artık tamamen imkânsız; bir ev fiyatı ikramiyenin en az üç katı.
Emekli öğretmenlerin %93’ü tasarruf yapamıyor.
Ücretli Öğretmenlik: “Devlet, Kendi Öğretmenini Asgari Ücretin Altına Mahkûm Ediyor”
Anketin en sarsıcı bölümü ücretli öğretmenlerle ilgili:
Haftada 26–30 saat derse giren ücretli öğretmenlerin geliri asgari ücretin altında kalıyor.
Ücretli öğretmenlerin %25’i ek iş yapmak zorunda.
Ücretli öğretmenlerin yarısı ailesiyle yaşamak zorunda.
Beslenme gideri bile aylık 15.000 TL'nin üzerinde.
Bekâr ücretli öğretmenlerin %97’si mevcut gelirle evlenmenin imkânsız olduğunu söylüyor.
Sendika, bu tabloyu “öğretmen sömürüsü” olarak nitelendiriyor.
Sendikanın Talepleri: “Bu Karanlıktan Çıkış Mümkün, Yeter Ki Adım Atılsın”
Genel Başkan Kadem Özbay, yaptığı açıklamada bu tablonun kabul edilemez olduğunu, öğretmenlerin toplumun aydınlık yüzü olduğunu ve baskıyla yıldırılamayacağını vurguladı. Sendikanın çözüm için talepleri ise şöyle sıralandı:
İnsanca yaşayacak bir ücret ve yoksulluk sınırının üzerinde maaş.
Ücretli–sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması, tek tip kadrolu ve güvenceli istihdam.
Tüm atamalarda mülakatın kaldırılması, liyakat esasının benimsenmesi.
Ek ders ücretlerinin artırılması ve emekliliğe yansıtılması.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti önleyecek yasal düzenlemeler.
Laik, bilimsel, kamusal eğitim politikalarının hayata geçirilmesi.
Okulların personel ihtiyaçlarının bilimsel kriterlere göre belirlenmesi.
Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdamı.
En önemlisi: Meslek onurunun geri verilmesi.
Açıklamanın sonunda, tüm eğitim emekçileri 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde örgütlü mücadeleye çağrıldı.