Önce Rutin Yöntem

Adil Gülmez

Ünlü Kabadayı Alaattin Çakıcı, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan farklı bir talepte bulunmuş. Çakıcı, Fethullah Gülen için ABD'den talepte bulunulmamasını isteyerek şöyle demiş:

"Bu aziz milletin içerisinde öyle fedailer var ki FETÖ'yü bu ülkeye getiremezler ama Pennsylvania’da FETÖ'yü toprağa gömerler"

Çakıcı’nın önerisi belki birçok insanın aklından geçeni dillendirmesi açısından toplum nezdinde takdir görebilir/görür. Ancak, teklif “devlet” denen organizma tarafından tenezzül edilecek bir öneri gibi durmuyor. Devletlerin işleyişi yasalara bağlıdır. Devlet adına yapılacak eylemler meşruiyetini devletin bağlı olduğu yasalardan alır. Yani, Devlet yürürlükteki yasalarda hukuki bir zemin bulmayan bir yönteme elini bulaştırmaz. Demem o ki, Alaattin Çakıcı’nın Sayın Bakan Bozdağ’a müteveccihen kamuoyuna sunduğu teklif maşeri vicdanda makes bulabilir ama bu yöntem Devlet adına kullanılamaz.

***

Geçmişte bu hatalar işlendi.

Süleyman Demirel’e atfedilen ve tarihe geçen, "Devlet gerektiğinde rutin dışına çıkar" sözü, çığırından çıkarılmış ve farklı pragmatist uygulamalar için kullanılmış bir cümledir.

Demirel 1997'de "post modern darbe" olarak nitelenen ve "28 Şubat" olarak adlandırılan MGK kararlarının uygulanmasında üstlendiği rol ve Necmettin Erbakan'a hükümeti kurma görevi vermemesi nedeniyle de tartışmaların odağında olmuştu. Demirel, o sürece ilişkin, "Hükümet alaşağı mı edilmiş? Siyasi partiler mi kapatılmış? Hükümet bir süre sonra istifa etmiş. Anayasaya göre yenisi kurulmuş. Buna darbe denilmez'' demişti. Demirel’in demek istediği aslında siyasi hayatımıza kara bir leke olarak geçen 28 Şubat meşum sürecinin “rutin dışına çıkmak” diye nitelendirilebileceğinin itirafından başka bir şey değildi.

***

 “Devlet gerektiğinde rutin dışına çıkar” sözünün meşrulaşması hukuk devletiyle bağdaşmaz. Zira hukuk devleti en basit tabiriyle anayasaya aykırı olmayan kanunlarla yönetilen devlettir. Ancak, diğer yandan kuruluşu, işleyişi, denetlenmesi, hiyerarşisi ve giderlerinin karşılanması gibi unsurların açıkça yazdığı kanunlarla kurulmamış, anayasada yer alan ya da anayasanın atıfta bulunduğu ilkelerle çelişen yöntemler (en azından bazıları) hukuk devletinin dışında kalmaktadır.

Burası işin teorik kısmıdır. Pratik yanı ise her ülkenin demokrasi ya da hukukla çözemediği konularda hukukun dışına çıktığıdır/çıkabildiğidir. Fevkalade durumlar için olağanüstü tedbirlerin alınabileceği, ülkenin bölünmezliği ve devamı için oluşturulan tüm bu değerlerin yine ülkenin bütünlük ve devamı için ihlal edilebileceğidir.

Yine de bu tür rutin dışına çıkmaların sivillerin temel hak ve özgürlüklerini ihlal etmedikçe ve gerekli hallerde kurulup şartlar ortadan kaldırıldığında da yasal zeminin avdet edebileceğini düşünüyorum.

Çakıcı’nın teklifi yerine Devlet adına Sayın Bozdağ’ın yasal yollardan işi halletme girişimleri doğru ve realist bir seçenek olarak arkasında durmamız gereken yöntemdir. Önce rutin yol tercih edilmeli, çare olmazsa sonrası için yine Devlet Aklına havale edilmeli.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.