“Milli Eğitim Bakanlığının il ve ilçe milli eğitim müdürlerine, şube müdürlerine yapmayı planladığı rotasyon yazılanlara ve yazılanlara yapılan yorumlara bakılırsa kimilerinin ağzının tadını kaçırmış durumda.”

Temel bir davette kendisine ikram edilen ve ilk kez yediği taze incirin adını unutmuş.
Ertesi yıl aynı evdeki davette "Dışı mor, kabuğu soyulunca içi beyaz bir şey ikram etmiştiniz" diye tarif etmiş yediğini.

Ev sahibi bu tariften patlıcanı anlamış. Temel'e taze incir yerine patlıcan ikram etmişler.
Temel patlıcanı ısırınca yüzünü buruşturmuş,

-Bunu hem uzatmışsınız, hem de tadını kaçırmışsınız, demiş ya...

            Milli Eğitim Bakanlığının il ve ilçe milli eğitim müdürlerine, şube müdürlerine yapmayı planladığı rotasyon yazılanlara ve yazılanlara yapılan yorumlara bakılırsa kimilerinin ağzının tadını kaçırmış durumda.

            Genel eğilimler ve yorumlar ise olumlu yönde… Akıl insanlara verilmiş en büyük nimettir. Bu nimeti ondan başkaca kullanabilen bir varlık da oktur. Yukarıdaki fıkrada özü verilen mesaj gerçekten Milli Eğitim Bakanlığı çalışanları için tabirimi mazur görürseniz cuk oturmuş.

            Milli Eğitim Bakanlığında yaşanan geçici görevlendirmeler tam anlamıyla “uzattı ve tadını kaçırdı” fıkrasında olduğu gibidir.

            Böyle devasa bir bakanlık yönetici bulmakta mı zorlanıyor?

            Yedi-sekiz yüz bin çalışanı olan böyle bir bakanlığın insan kaynakları kurudu mu?

            Başbakanlığın çerçeve yönetmeliğine ve kendi çıkardığı yönetmeliklere adında milli kelimesi bulunan bir bakanlık neden uymaz ve uygulamaz?

            “Ahlak “dersini Din Kültürünün yanında da olsa harmanlayarak veren, bunun için kitap hazırlatan bir bakanlık, hali hazır durumu çalışanlarına, öğretmenlerine, öğrencilerine nasıl izah edecektir.

            Uzatmalar her zaman maç uzatmasına benzemez. Uzayan maçın da zamanla tadı kaçar ama bizimki öyle az-uz bir uzatma değil. Aklıma gelen “uzun”ile başlayan her şeyi sıralamak isitiyorum ama tam anlamıyla karşılamıyor.

            Temel ile bizi Hasso’ nun İDDİAYA GİRMESİNE BENZİYOR bu iş... Laz temel ile Kürt Hasso bir yol arkadaşlığı yapmışlar. Biraz yürüyünce yorulmuşlar. Temel Karadeniz’in kıvrak zekasıyla Hasso’ya bir öneri götürmüş. Allahın Türkçe bilem konuşamayan kürdü ne türkü bilecek te benim sırtımda gidecek. Ben biner söylerim, o söyleyemez ben de kendimi Hasso’ya taşıtırım diye düşünmüş.

            Hasso gel seninle yürürken bir türkü söyleyelim. Türkümüz bitene kadar da birbirimizi sırtımızda taşıyalım.

            Hasso bu teklifi tereddütsüz kabul etmiş. Gel önce sen bin benim sırtıma ve türkünü söyle bitene kadar taşıyayım demiş. Binmiş Temel Hasso ‘nun sırtına,en uzun türküsü 2-3 dörtlük.söylemiş bitivermiş.Sıra Temel’e  gelmiş.Hasso atlamış binmiş Temelin sırtına…Tutturmuş  bir türkü.

            Hele lele lele lele lelel lelelelelelelelelelelelelelelelelelelele…………………git git bitmiyor.Hasso Temelin sırtında avazı çıktığı kadar bağırıyor.Türküsünü söylüyor.Az –uz gitmemişler Hasso hala Temelin sırtında…En sonunda Temel isyan etmiş.

            -Yahu kardeş bu ne menem türküdür.Hiç bitmez mi bu haçan Hasso?

            -Hasso:Daha sen ne gördün ki,bu isin lelelelelelelelsii,bir de bunun daha LOLOLOLOLOLOSU VAR.demiş.

            Bizim Bakanlığın altı ay süreli geçici görevlendirmesi Hasso’nun lolo TÜRKÜSÜNE BENZEDİ. bitmek tükenmek bilmiyor.

            Bilişim ve teknoloji ile ilgili alanlarda hemen tüm Bakanlıklara ve diğer kurumlara öncülük eden Milli Eğitim Bakanlığı on binlerce öğretmeni bir haftalık çalışma ile bir düğmeye basarak atayabiliyor. Bu altyapı ve bilişim teknolojisi biz de var. Bu teknolojiyi kullanan binlerce elemanımız var. Eğer isterse bakanlık İl ilçe düzeyinde Müdür ve Şube Müdürlerine beş günde rotasyon yapabilir.

            Her şey vardı.Siyasi irade eksikti.Aranan o irade bu kez bulunmuştur.Gemi de tayfa da hazırdır.İş dümendeki kaptana kaldı.Haydi VİRA BİSMİLLAH!..

Emin KÜÇÜK

Eğitim Yöneticisi