İşte O Açıklama;

 “Hatırlanacağı üzere, Danıştay sadece sözlü sınava dayanarak şube müdürlüğü sınavı yapılmasını hukuka aykırı bulmuştu. Bu bağlamda, Genel Çerçeve Görevde Yükselme Yönetmeliğinin ilgili bölümleri iptal edilmişti. Bu iptal sonrasında, MEB'in kurumsal düzeydeki görevde yükselme yönetmeliği de iptal edilmişti.

Fakat Milli Eğitim Bakanlığı her alanda olduğu gibi bu alanda da hukuksuz uygulamalar ile yoluna devam etmeye çalışmakta, Mahkeme kararlarını uygulamamak için her yolu denemektedir.

Unutmayın; Hukuk bir gün size de lazım olacaktır.

Üyemiz Oktay UÇAK;  Karadeniz Teknik Üniversitesi Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi Alanında Tezli Yüksek Lisansını başarı ile tamamlamış, yurt içi ve yurt dışı bilimsel dergilerde eğitim yönetimi alanında makaleleri yayınlanmış, müdür yardımcılığı ve okul müdürlüğü görevlerini başarı ile yerine getirmiş olmasına rağmen; Torpilin, kul hakkının, adam kayırmanın, utanmazlığın, ahlaksızlığın zirve noktaya ulaştığı Sözlü Sınavlar gibi Şube Müdürlüğü Sözlü sınavında da kariyer liyakat unsurları yok sayılarak başarısız sayılmıştır.

Üyemiz; Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, 29/12/2013 tarihinde yapılan Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme yazılı sınavını kazandıktan sonra katılmaya hak kazandığı 13/02/2014 tarihli sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürülerek açılan davada Rize İdare Mahkemesi red kararı vermiş, temyiz edilen davada Danıştay İkinci Dairesi kararı bozarak sözlü sınavı iptal etmiştir.

Böylece, Milli Eğitim Bakanlığı Taşra Teşkilatı  Şube Müdürlüğü  Görevde Yükselme Sözlü Sınavına açılan ve kazanılan çok sayıdaki davaya bir yenisi daha eklenmiştir.  Milli Eğitim Bakanlığının yaptığı hukuksuz işlemlerin tesciline bir mühür daha vurulmuştur. Artık Bakanlık bu soruna bir çözüm üreterek işlem tesis etmek mecburiyetindedir. Tek çözüm,  mahkeme kararlarını yerine getirmek ve sözlü  sınavları iptal etmektir.

SENDİKACILIK HAKKI TUTUP KALDIRMAKTIR

Türk Eğitim-Sen gerçek anlamda bir sendikadır. Bizim davamız, hak edenin hak ettiğini almasını sağlamaktır. Biz birileri gibi ulufe dağıtmıyoruz, kul hakkı yiyerek makam pazarlamıyoruz, Ahlak Kurallarını ayaklar altına almıyoruz!

İşimiz hak mücadelesini yerine getirmek, eğitim çalışanlarının  kazanımlarını korumak ve herkesin hak ettiğini almasına katkı sağlamaktır.

Görünen odur ki;

Türkiye çok kötü bir gidişat içerisindedir. Ne yazık ki Ahlak sözünü ağzından düşürmeyenlerin ahlaksızlığın zirvesinde olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Yüce Allah’ın adını zikreden insanların, O’nun emirlerinin tam aksi hareketlerle boğazlarına kadar ahlaksızlığa battıklarını görüyoruz.Ülkemizin geleceği adına bu kötü gidişatı hep birlikte durdurmak zorundayız.”