Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar Şahindoğan ve Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir, 18 Mart 2014 tarihinde Çanakkale Zaferinin 99’uncu yıldönümü dolayısıyla Karabük Şubesi’nin düzenlediği Mevlid-i Şerif’e katıldı. Genel Merkez Yöneticileri daha sonra Karabük’teki üyelerimizle istişare toplantısı düzenledi.

Genel Merkez Yöneticileri, 19 Mart 2014 tarihinde de Zonguldak Şubesinin düzenlediği istişare toplantısına katıldı. Burada bir konuşma yapan Genel Dış İlişkiler ve Basın Sekreteri Sami Özdemir Çanakkale Zaferi’nin 99’uncu yıldönümünü kutlayarak sözlerine başladı. Çanakkale Zaferinin önemine değinen Özdemir, “Tüm şehitlerimizi saygı,minnet ve rahmetle yad ediyoruz” dedi. “Anadolu coğrafyasını bize vatan yapan ecdadımızın mirası olan bu topraklar üzerinde oynanan oyunları kamu çalışanları görmüyorsa, o zaman bunun iyi bir şekilde düşünülmesi gerekir” diyen Özdemir, “Oslo’da yapılan görüşmeleri, milli birlik ve bütünlüğümüze yönelik tehditleri, 30 Mart’tan sonra TBMM’de özerklik ilan edeceklerini söyleyenlerin hain planlarını milletimize en iyi anlatacak olan kitle sizsiniz. Siz yapmazsanız, başka hiç kimse yapmaz” dedi.

Her türlü zulme ve baskıya rağmen Türk Eğitim-Sen’in her yıl 45 bin üye yaptığını, yıllık net üye artışının 25 bin olduğunu kaydeden Özdemir, “Yapılan baskılara rağmen üye sayımız her yıl artıyor” dedi. Sarı sendikaların kamu çalışanlarını korkutarak üye yapmaya çalıştığını, makam vaat ettiğini söyleyen Özdemir, “Kamu çalışanlarını kirli oyunlarına alet etmek istiyorlar” diye konuştu.

Kamu çalışanlarının iş güvencesinin ellerinden alınmak istendiğine de dikkat çeken Özdemir, “Anayasanın 128. Maddesi ‘Devletin asli ve sürekli işleri çalışanlar eliyle yürütülür’ şeklinde değiştirilerek, kamu çalışanları iş güvencesiz hale getirilmek istenmektedir. Bu nedenle kamu çalışanlarını uyarmalıyız” dedi.

Ülkenin gidişatının iyiye gitmediğini bildiren Özdemir, hırsızlıkların, yolsuzlukların kamuoyuna anlatılması gerektiğini belirtti. Fezlekeler konusunda TBMM’de yaşanan tartışmalara değinen Özdemir, “Oyun içinde oyun var. ‘Benim hırsızım iyi’ mantığı hakim. Bu yaşananlar demokratik, sosyal bir hukuk devletine yakışmıyor” dedi.   

Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri M. Yaşar Şahindoğan da MEB Yasası ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Şahindoğan şunları söyledi: “Yöneticilik kazanılmış bir haktır. Kazanılmış hak kavramına saygı duymayan, kazanılmış hak kavramını ortadan kaldıran bir düzenleme başta Anayasamız olmak üzere tüm uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu kanuni düzenleme muhtemelen Anayasa Mahkemesi ve uluslararası sözleşmeye aykırılık noktasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından iptal edilecektir.

Eğitimde tecrübeyi, birikimi yok sayan bu kanun ile 4 yılını dolduran okul yöneticilerinin yerine, siyasi iktidara yandaş olmanın ötesinde hiçbir özelliği olmayan bir takım insanların getirilmesi asla kabul edilemez. Dolayısıyla böyle bir düzenlemeyle eğitimde hiçbir hedefe ulaşılamaz. Siyasi iktidar sistemi daha da berbat hale getirmek için ne gerekiyorsa yapıyor.”

Yasanın stajyer öğretmenlikle ilgili getirdiği düzenlemeye de dikkat çeken Şahindoğan, “Adaylık süreci adeta bir engelli parkura dönüştürüldü. KPSS sınavı ile öğretmen olan arkadaşlarımıza stajyerliklerinin kaldırılması için yeni kriterler ve yeni sınavlar getiriliyor. Bu düzenlemeyle, ‘Bize biat eden, bizim istediğimiz ölçülere uyan insanları öğretmen yapacağız’ denilmektedir. Bu son derece ilkel, antidemokratik ve çağ dışı bir anlayıştır. Hiçbir bir demokratik ülkede öğretmenlerin tamamının yandaş olması istenilemez ve beklenemez. Bu garabet sadece Türkiye’de yaşanmaktadır.”

30 Mart yerel seçimlerine de değinen Şahindoğan, “30 Mart seçimleri milli olanla gayri milli olan arasındaki bir seçimdir; Türkiye’nin bütünlüğünden yana olanlarla, Türkiye’nin bölünmesi için gayret gösterenler arasındaki bir seçimdir; Andımızı kaldıranlarla, Andımızı savunanlar arasındaki bir seçimdir” dedi.