Türkiye’nin Geleceği İçin Büyük Tehdit: Doğum Oranları Alarm Veriyor mu?

Türkiye’de doğurganlık oranının 1,48’e kadar düşmesi, uzun vadede ülkenin demografik yapısının ciddi biçimde bozulacağına işaret ediyor. Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, 5 yaş altı nüfusun 6,5 milyondan 4,8 milyona kadar gerilemesinin “eğitim sistemini doğrudan etkileyecek bir çöküş sinyali” olduğunu vurguladı.

Eğitimde Ne Olacak? “Bazı Okullar Birleşebilir, Sınıflar Kapanabilir”

Doğum sayılarındaki keskin düşüşün, özellikle kırsal ve az nüfuslu bölgelerde okul çağındaki öğrenci sayısını ciddi biçimde azaltacağı belirtiliyor.
Prof. Eryurt’a göre:

• Sınıf mevcutları düşecek

• Bazı bölgelerde okul kapatma veya birleşme gündeme gelebilecek

• Eğitim yatırımlarının yeniden planlanması gerekecek

Uzmanlar, bu tablonun yalnızca eğitim değil, uzun vadede iş gücü piyasasını da olumsuz etkileyeceği görüşünde.

2050’de Her 4 Kişiden 1’i 65 Yaş Üstünde Olacak

Türkiye’de yaşlı nüfus 9,5 milyona ulaşmış durumda. Mevcut eğilim devam ederse 2050 yılında bu sayı 22 milyona çıkacak.
Bu artış:

• Sağlık harcamalarını artıracak

• Kronik hastalık yükünü büyütecek

• Sosyal güvenlik sisteminde aktif/pasif dengesini bozacak

Prof. Eryurt, “Aktif/pasif oranı 1,58’e kadar geriledi ve bu kırılgan yapı giderek daha da riskli hale geliyor” sözleriyle uyarıda bulundu.

“Gıdalarda Biyolojik Müdahale Var” İddiası: Tavuk ve Mısır Kısırlığı Artırıyor mu?

Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, doğurganlık oranlarındaki düşüşte sadece sosyal nedenlerin değil, gıda kaynaklı biyolojik etkilerin de rol oynadığını iddia etti.

Başbuğ’un açıklamalarından öne çıkanlar:

• Tavuk ve mısır tüketiminin kısırlığı artırdığı iddiası

• “Beyaz et sağlıklıdır” kampanyalarının nüfus yapısını etkilediği savı

• “Bu süreç halen devam eden biyolojik bir savaşın parçası olabilir” değerlendirmesi

Bu açıklamalar bilimsel çevrelerde tartışma yaratsa da kamuoyunda yankı buldu.

2035’ten Sonra Büyük Güvenlik Boşluğu: “Ordu Asker Bulamayabilir”

Türkiye’de askerlik çağındaki genç nüfus, 2021’den itibaren gerilemeye başladı.
Prof. Eryurt, esas etkinin 2035 sonrası ortaya çıkacağını belirtti:

• 20-29 yaş arası nüfus hızla küçülecek

• Orduya katılacak personel sayısı yetersiz kalabilecek

• Zorunlu askerlik düzenlemeleri yeniden gündeme gelebilir

Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ ise çok daha sert bir uyarı yaptı:

“Genç nüfus azalırsa, Türkiye savaşacak asker bulmakta zorlanacak. Ordu, ihtiyacı karşılayamazsa dışarıdan paralı asker getirme mecburiyeti doğabilir. Bu da milli güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturur.”

Tablo Net: Türkiye Hızla Yaşlanıyor, Genç Nüfus Erimeye Devam Ediyor

Uzmanların ortak değerlendirmesi şu yönde:

• Doğum oranları düşmeye devam ederse Türkiye 2030–2040 arasında ciddi bir demografik kırılma yaşayacak

• Ekonomi, sosyal güvenlik, eğitim ve savunma alanlarında uzun vadeli sonuçlar ortaya çıkacak

• Türkiye, Avrupa ülkelerinin yaşadığı “nüfus çöküşü” sorununa hızla yaklaşıyor.

Türkiye Gazetesi