Yeni MTSK yönergesi çok can yakıyor!

Yeni MTSK yönergesi çok can yakıyor!

Yeni MTSK yönergesi çok can yakıyor!

Giriş ve Açıklama

 

2 Nisan’ da bakanlığın valiliklere gönderdiği öğretmenler arasında MTSK Yönergesi olarak bilinen ’’Özel MTSK Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesi’’ içerdiği hükûmler itibarıyla çok can yakıyor. Kendilerine ceza tebliğ edilen öğretmen arkadaşlarımız bir bir arıyorlar: Ne yapabiliriz?

 

Merkezî sınavlarda çeşitli sebeplerle verilen hak mahrûmiyeti, bir disiplin cezası değildir. Disiplin cezası olabilmesi için kendisine suç isnât edilen öğretmenin 657/130’ a göre savunmasının alınması gerekir. Ancak bildiğiniz üzre hak mahrûmiyeti, savunma alınmadan öğretmenlere direkt tebliğ ediliyor. Disiplin cezası olmadığından MEBBİS bilgi sistemine ve özlük dosyanıza işlenemez. Tanımlamak maksadıyla ilk etapta açıklamış olalım.

 

Normalde hiçbir genelge, yönetmelik, yönerge, kılavuz, KHK, resmî duyuru ve diğer hukukî metinler; anayasaya aykırı olamaz. Ya yazanların gözünde kaçtı ya da gizil amaçlar güdülüyor, diye düşünüyorum yeni yönerge; anayasaya net olarak aykırı! Bunu anlamak için 657’ yi çok iyi bilmeye falan gerek yok: Bak söyledim bile! Zamanla ortaya çıkan ihtiyaçları düzenleyen güncel metinler olan yönergeler de buna dâhildir. Eğer MTSK sınav sürecine dair yeni düzenlemeler yapılıyorsa ’’anayasanın temel dinamikleri’’ ihmâl edilemez. 657 sayılı DMK açıktır, savunma almadan öğretmen arkadaşımıza ömür boyu sürecek bir cezayı veremezsiniz. Millî Eğitim Bakanlığı, ceza verme makamı değildir.

 

Sınav Yürütme Komisyonu’ nun Skandal Yetkisi

 

Yönergenin 5/2/a ve 5/2/b’ de tanımı bulunan Sınav Yürütme Komisyonu; büyükşehirlerde her ilçe için ilçe millî eğitim müdürü veya şube müdürü başkanlığında 2 şube müdüründen; normal şehirlerde maarif müfettişi başkanı veya millî eğitim müdür yardımcısı başkanlığında bir şube müdürü ve millî eğitim müdür yardımcısı veya şube müdüründen oluşuyor. Yani hem büyükşehirlerde hem de büyükşehir olmayan yerlerde 3 kişilik bu komisyonda mutlaka 2 şube müdürü yer alıyor.

 

Son şube müdürlüğü atamalarında 1 Şubat’ tan 28 Şubat’ a kadar süren mülâkat faciası yaşadık. Atanan şube müdürlerinin %80’ inden fazlasının aynı sendikaya üye oldukları ortaya çıktı.

 

Sınav Yürütme Komisyonları’ yla ilgili bu açıklamayı niye yaptım? Çünkü yönergenin 6/a, 6/b maddelerinde sınavı denetleme yetkisi Sınav Yürütme Komisyonları’ na verilmiştir. Hatta o kadar yetki verilmiştir ki kantarın topuzu kaçırılarak anayasaya aykırı şekilde yönergenin 6/1/g maddesinde ’’Sınav sürecini kontrol edecek ve denetleyecekler ile direksiyon eğitimi dersi sınavı uygulama ve değerlendirme komisyonu başkan ve üyelerinden sınavda mevzuata aykırı hareket edenlere sınavlarda herhangi bir inceleme veya soruşturmaya gerek kalmaksızın bir daha görev verilmemesini sağlar.’’ ile yönergenin 6/2/i maddesinde ’’ Direksiyon eğitimi dersi sınav uygulama ve değerlendirme komisyonu ile diğer görevlilerden sınavda mevzuata aykırı hareket ettiği tespit edilenlere herhangi bir inceleme veya soruşturmaya gerek kalmaksızın bir daha görev verilmemesini sağlar.’’ denilmektedir.

 

Böyle garâbet olabilir mi? Bırakın bakanlığı sokaktan geçen adamın önüne 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu, 657 sayılı DMK’ yle 28661 sayılı Resmî Gazete’ de yayınlanan Özel MTSK Yönetmeliği’ ni koysak yüzlerce sayfadan oluşan bu kanunlara bakarak hiç kimsenin ifade/savunması alınmadan, soruşturulmadan öğretmene ceza verilmesiyle ilgili madde yazamaz! Burada büyük yanlışlık var! Sınav Yürütme Komisyonu’ nun kimlerden oluştuğunu açıkladım. Neredeyse tamamı aynı sendikaya mensup şube müdürlerinin Sınav Yürütme Komisyonu’ nda sağlıklı karar vermesi ne kadar mümkündür? Zaten ceza alan öğretmenlere baktığımızda genelinin yandaş sendikaya mensup olmadığını görüyoruz. Akıllara soru işaretleri düşüyor: Acaba bu madde ’’Yandaş değilsen hiçbir şeysin’’i tescil etmek için mi hazırlandı? Yandaş şube müdürlerine 6/1/g ve 6/2/i yetkisi bu sebeple mi verildi?

 

Hatırlayacağınız üzere Millî Eğitim Bakanlığı Merkezî Sistem Sınav Yönergesi’ nin 29/2 maddesinde de ’’Görevli olduğu salonda toplu veya ikili kopya çekildiği belirlenen salon görevlileri ile bu yönergede belirtilen görevlerini yerine getirmeyen tüm görevliler hakkında gerekli işlem yapılır. Bu görevlilere 1 yıl süreyle tekrarı hâlinde hiçbir şekilde sınav görevi verilmez.’’ denilmekte, aynı uygulamayla öğretmen arkadaşlarımızın ifadelerine başvurulmadan görev aldıkları TEOG sınavına ait optik okuyucular üzerinde bilgisayar ortamında yapılan sınav analizleri neticesinde öğretmen arkadaşlarımıza birer yıllık hak mahrûmiyeti cezaları yağdırılmıştı.

 

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’ nun ’’Savunma Hakkı’’ başlıklı 130. maddesinde ’’ Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez.’’ denilerek devlet memurlarına kendilerini savunma hakkı tanınmaktadır. Yine Türk Ceza Kanunu’ nun 25/1 maddesinde ’’Kendisine yönelmiş haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı fâile ceza verilmez.’’ denilerek meşrû savunmadan bile bırakın devlet memurunu herhangi bir kişiye dahi ceza verilemeyeceği vurgulanmıştır. 2577 sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunu’ nda da savunma hakkına dair benzer maddeler bulunmaktadır. Ayrıca 6/1/g ve 6/2/i maddeleri; 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ile Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik’ e de açıkça aykırıdır.

 

Öğretmenlik, bedensel değil zihinsel yapılır. Yönergenin kendilerine verdiği yetkiyle kapalı kapılar ardında tutulan tutanaklarla sorup soruşturmadan öğretmenlere ceza vermek, zihinsel icrâ edilen bu mesleği de sekteye uğratır. Eğitim/öğretime zarar verir. Eğitim kurumlarında çalışma barışını, kamu sağlığını bozar. Kamu görevlilerinin kurumlarına aitlik duyguları körelir, nefreti körükler, kamu vicdanını örseler.

 

Türkiye Cumhuriyeti; 1982 Anayasası’ nın 2. maddesinde ifadesi bulunduğu şekilde bir hukuk devletidir. Guguk devleti, muz cumhuriyeti ya da III. dünya ülkesi değildir. (En azından biz öyle olmadığın biliyoruz.) Hiç kimse sübûta erip ermediği bile belli olmayan suçtan devlet memurunu hele hele öğretmeni zan altında bırakamaz, ceza veremez!

 

Ayarını bozduğunuz kantar, gün gelir sizi de tartar. Bugün ’’birileri’’nin adamlarından oluşan Sınav Yürütme Komisyonları gün gelir başka birilerinin adamlarından oluşmaya başlar. O zaman anlarsınız bu feryadımızı. Çünkü adalet, herkese lazımdır! Haksız yere ceza verdiğiniz öğretmenlerin vebâlinin altından padişah olsanız kalkamazsınız.

 

Hak Mahrûmiyetine İtiraz Yolları

 

657/21’ de ifadesi bulunan ’’Devlet memurları kurumlarıyla ilgili resmî, şahsî işlerinden dolayı müracaat; amirleri veya kurumları tarafından kendilerine uygulanan idarî eylem, işlemlerden dolayı şikâyet/dava açma hakkına sahiptirler.’’ maddesi uyarınca hak mahrûmiyetiyle cezalandırılan arkadaşlarımız için İdare Mahkemelere dava yolu açık olup itiraz için belirlenen zamanaşımı süresine dikkat etmeliler. Eğer Yeni MTSK Yönergesi’ nin 6/1/g ve 6/2/i maddeleri ya da yönergenin tümünün iptali için dava açmak isteyen arkadaşlarımız, doğrudan Danıştay’ a başvurmak zorundalar. Hak mahrûmiyeti, yönerge doğrultusunda verildiği için yoruma açık durumun çok oluşmaması nedeniyle İdare Mahkemeleri’ nden olumlu yönde karar almak zor görünse de sabit mağduriyet yaşandığı için sürpriz sonuçlar çıkabilir. Daha kestirme yol ise yönergenin iptali için Danıştay’ a başvurmaktır. Eğer Danıştay ve İdare Mahkemeler noktasında iç hukuk yolları tükenmişse iki itiraz merci daha var.

 

Hak mahrûmiyetiyle cezalandırılan arkadaşlarıma geçmiş olsun diyorum. İtiraz ve dava süreci üzerine daha ayrıntılı bilgi için benle irtibata geçebilirler.

 

Yazar notu: Benzer yazım ’’Teog’ dan Öğretmene Ceza Verilebilir mi?’’ başlığını taşımaktadır. Kamu Gazetesi adlı kamu/haber sayfasında yer alan köşemden okuyabilirsiniz. Bilgi ve dikkatinize sunar, ilginize teşekkür ederim.

 

 

Yücel ÖNDER

Türk Eğitim-Sen

Esenler İlçe Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum