Aktif Eğitimciler Sendikası olarak Milli Eğitim Bakanlığınca 10-28 Şubat 2014 tarihleri arasında yapılan Şube Müdürlüğü Sözlü Sınavının; hukuka aykırı olduğu, Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, sözlü sınavla yazılı sınavın nesnel sonuçlarının ortadan kaldırıldığı, sınavda sesli ve görüntülü kayıt alınmadığı ve komisyon üyelerince takdir edilen notların gerekçeleriyle ortaya konulamadığı, sınavda başarılı sayılan kişilerin tamamına yakınının tek bir sendikadan seçildiği, bu durumun sınavın subjektif olduğunu ortaya koyduğu iddialarıyla iptali için 05.05.2014 tarihinde idare mahkemesine dava açmıştık.

Aktif Eğitim-Sen olarak Ankara 9. İdare Mahkemesinin, 24.10.2014 tarih ve 2014/1556 E sayılı kararında yürütmenin durdurulması istemini reddetmesi üzerine Ankara Bölge İdare Mahkemesine, kararın hukuka aykırı olduğundan dolayı kaldırılması ve yürütmenin durdurulması istemiyle itiraz etmişti.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi çelişkili birkaç hamleden sonra, 2577 sayılı Yasanın 20/B maddesinin 1 nci fıkrasının (d) bendi uyarınca, itiraz isteminin incelenmeksizin reddine karar vermişti.

Nihayetinde davanın görüşülmeye devam edildiği Ankara 9. İdare Mahkemesi 22.01.2015 tarih ve 2015/47 sayılı Kararında dava konusu işlemin iptaline oybirliğiyle karar verdi.

Hukukun üstünlüğünün ve vazgeçilemez oluşunun bir kere daha ortaya çıktığı ve hakkın, hakkaniyetin, adaletin, eşitliğin tecelli ettiği bu kararda mahkeme heyeti tarafından, Türk Milleti Adına:

“Dava dosyasının incelenmesinden, davacı Sendika tarafından, Milli Eğitim Bakanlığınca 10-28 Şubat 2014 tarihleri arasında yapılan Şube Müdürlüğü Sözlü Sınavının; hukuka aykırı olduğu, Anayasanın eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, sözlü sınavla yazılı sınavın nesnel sonuçlarının ortadan kaldırıldığı, sınavda sesli ve görüntülü kayıt alınmadığı ve komisyon üyelerince takdir edilen notların gerekçeleriyle ortaya konulamadığı, sınavda başarılı sayılan kişilerin tamamına yakınının tek bir sendikadan seçildiği, bu durumun sınavın subjektif olduğunu ortaya koyduğu iddialarıyla iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Anılan Danıştay kararlarında özetle; şube müdürü kadrosuna görevde yükselme sınavı sonucunda yapılacak atamanın; adaylar arasında objektifliği sağlayabilecek nesnel bir değerlendirme ölçütü olan yazılı sınavdaki başarı puanının değerlendirme dışı bırakılarak, yalnızca, yazılı sınavı tamamlayıcı nitelikte olması gereken ve başarı kriterleri daha muğlak olan sözlü sınav sonuçları esas alınarak yapılmasının liyakat ilkesine aykırı olduğu belirtilmektedir.

Bu durumda; liyakat ilkesine aykırı şekilde, yalnızca sözlü sınavda alınacak puana göre atama yapılmasını öngören sistem çerçevesinde gerçekleştirilen dava konusu Milli Eğitim Bakanlığınca 10-28 Şubat 2014 tarihleri arasında yapılan Şube Müdürlüğü Sözlü Sınavında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, (…) 22/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”denilmektedir.

Böylece hukuka aykırılığı bir kez daha tescillenen 1709 şube müdürünün ataması iptal edilmiştir. Bu karar, dolambaçlı birçok yol deneyen, anlamsız ısrarını sürdürmesine rağmen hukuk içinde bir çözüm bulamayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın haksızlığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Bu karardan sonra Milli Eğitim Bakanlığına düşen tek bir iş vardır: Mahkeme kararını uygulamak ve yeni yönetmeliğe göre yeniden şube müdürlüğü atama sürecini başlatmak.