Değişiklik getiren madde aynen şöyle: “ Öğrenciler, okul, sınıf ve şubelerde tek tip kıyafet giymeye zorlanamaz. Ancak, okul yönetimi ve okul-aile birliğinin koordinatörlüğünde, 4 üncü maddede yer alan sınırlamalara aykırı olmamak kaydıyla, velilerin yüzde ellisinden fazlasının muvafakati alınarak ilgili eğitim-öğretim yılı için okul kıyafeti veya kıyafetleri belirlenebilir. Bu fıkranın uygulanmasına dair usûl ve esaslar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yönerge ile belirlenir.”

 

Buna göre daha önceki yönetmelikte özel okullara verilen velilerin çoğunluğunun istemesi halinde okul kıyafeti seçebilme hakkı, devlet okullarına da verilmiştir. Yeni yönetmeliğin önceki yönetmelikten bir farkı da, bir okulun birden çok kıyafet belirleyebilmesidir.

 

Bakanlık, değişiklik getiren fıkranın doğru uygulanabilmesi için de yönerge çıkaracağını belirtmiştir. Velilerin salt çoğunluğunun isteğiyle okullar serbest kıyafette karar da kılabilir. Ancak gerek serbest kıyafet gerekse belirlenen okul kıyafetleri yönetmeliğin dördüncü maddesinde yer alan sınırlamaları dikkate almak zorundadır.

 

Bakanlık bu değişiklikle yönetmeliğin en çok eleştiri alan maddesini değiştirmiştir. Nasıl serbest kıyafet bir haksa okul kıyafeti giymek de bir haktır. Ancak özellikle liselerde öğrenciler serbest kıyafete alışmıştır. Bu nedenle okul kıyafetinde tamamen eskiye dönüş olmayacaktır. Bakanlık da bunun farkında olmuş olacak ki kıyafet ya da kıyafetler ibaresini yönetmeliğe koymuştur.

 

Buraya kadar her şey tamam. Ancak bakanlık maalesef yine halk çoğunluğunun ve yetkili sendikanın haklı talebine kulak tıkamış, bakanlığa bağlı okullarda başörtüsüne vize vermemiştir. Halbuki kamuda her alanda, hem hizmet verenler hem de hizmet alanlar açısından başörtüsü konusunda konsensüs oluşmuştur. Ana muhalefet liderinin bile, üniversitelerde başörtüsü çoktan serbest olmalıydı, dediği bir ortamda bu eksik değişiklik tam bir talihsizlik olmuştur. Başörtüsüyle görev yapan öğretmenin görevden el çektirilmesini hukuka aykırı bulan danıştay kararı ortada olmasına rağmen bakanlığın bu konudaki yaklaşımı skandal ötesi bir durumdur. Maalesef bakanlık tarihi bir fırsatı ıskalamıştır.

 

Yönetmelik değişikliği vesilesiyle bakanlığa ve ilgili tüm kurumlara tekrar çağrıda bulunuyoruz: Türkiye bu ayıpla uzun süre yaşayamaz. Türkiye’yi bu ayıptan kurtarmak sizin görevinizdir. Şartların böylesine olgunlaştığı bir ortamda Bakanlığın eksik adım atmasını anlamak mümkün değildir. Bakanlığı konuyu yeniden değerlendirmeye davet ediyor, başörtüsü yasağını tarihin çöp sepetine atmaya davet ediyoruz.

 

 

 

                  Eğitim-Bir-Sen

 

İstanbul 3 No’lu Şube Yönetim Kurulu