Dinçer: Matematik ve fende eksik eğitimle çağı yakalayamayız

Dinçer: Matematik ve fende eksik eğitimle çağı yakalayamayız

Dinçer: Matematik ve fende eksik eğitimle çağı yakalayamayız

 

Bir grup gazeteciyle bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, yeni eğitim sisteminin amaçlarını, karşılaştıkları ve çözmeye çalıştıkları sorunları anlattı. Dinçer matematik ve fen eğitiminde AB ülkelerine göre 264 ders eksik olduğunu söyledi
 
HER DÖRT ÖĞRETMENDEN BİRİ TAYİN İSTİYOR
 
* Şu anda önümüzdeki en önemli sorun kadrolu öğretmenlerimizin yer değiştirme istekleri. Halen 670 binin üzerinde kadrolu öğretmenimiz var. Çok büyük bölümü doğudan batıya olmak üzere 156 bin öğretmenimiz tayin talebinde bulundu. Neredeyse tüm kadrolu öğretmenlerimizin dörtte birini buluyor. Öğretmen kadromuzdaki doluluk oranı yüzde 80’i aştı. Bu oran arttıkça isteğe bağlı tayinlerde hareket alanımız daralıyor. 6-7 yıl önce bu oran yüzde 60’ın altındayken işimiz daha kolaydı. Artık daha zor ve kadroları tamamlama oranımız arttıkça daha da zorlaşacak.
 
ASKER POLİS TAYİNİ BİZİ ETKİLİYOR
 
* Yine de 156 bin talebin yaklaşık 100 binini karşılayacağız. Bakanlığımızın bu noktada büyük sıkıntısı var. Diğer devlet kurumları tayinleri serbestçe yapıyor, biz onlara uymak zorunda kalıyoruz. Örneğin, TSK veya Emniyet bir personelini doğudan batıya atıyor, o memurun öğretmen eşi buna bağlı olarak tayin istiyor. Yani bizim tayinlerimiz bizim dışımızdaki kamu kurumlarının kararlarına göre şekillenmek durumunda oluyor. Şunu da belirtmek durumundayım: Çoğu zaman tayini batıdan doğuya çıkan bir devlet memurunun öğretmen eşi doğuya tayin için bizden istekte bulunmuyor.
 
* Şu anda 180 bin öğretmen açığımız var. Bu yıl bize 57 bin yeni öğretmen kadrosu verildi. Bunun 17 binini aldık. Önümüzdeki hafta 40 bin öğretmen daha alacağız. Eğitim fakültelerinin kontenjanlarını kısmazsak önümüzdeki yıllarda öğretmen vasfına sahip olup da kamuda iş bulamayan insan sayısı artacak. Bunun önüne geçecek çözümler bulmalıyız.
 
MATEMATİKTE 198 SAAT GERİDEYİZ
 
* Eğitim sistemindeki değişikliğin nedeni OECD ülkeleri arasında öğrenci başarı sıralamasında çok gerilerde kalmamız. PISA araştırmalarında 31-32 ülke arasında son sıralarda yer alıyoruz. Özellikle Matematik ve Fen derslerinde. Bir araştırma yaptırdık, gördük ki ilk 8 yıllık eğitim diliminde “kendi dilinde okuma yazma” dışındaki tüm derslerde OECD ülkelerinden çok daha düşük saatlerde eğitim veriyoruz. Örneğin AB ülkelerine göre Matematik’te 198 saat, Fen derslerinde 115 saat, Sosyal Bilimler’de 151 saat gerideyiz. Bunlar tam saat, yani 60 dakika. Bu durumda 45 dakikalık ders üzerinden hesaplanırsa örneğin Matematikte 264 ders eksik eğitim ortaya çıkıyor. Farkı kapatmak için ortaokuldan itibaren ders saati sayısını artırdık, seçimlik dersler ekledik.
 
1024 İMAM HATİP ORTAOKULU AÇILIYOR
 
* İmam Hatip ortaokullarının sayısını belirlerken şu ilkeye uymaya özen gösterdik; ne ihtiyaç fazlası okul açılsın, ne de talebi karşılamakta yetersiz kalalım. 28 Şubat sonrası kapanan İmam Hatip ortaokulu öğrencilerinin toplam öğrenciye oranı yüzde 4.5 civarındaydı. O dönemde kapanan okul sayısı da belli. Bu yıl Türkiye genelinde 1024 İmam Hatip ortaokulu açılıyor. O dönemde yüzde 4.5 olan öğrenci oranı belki yüzde 7 veya biraz daha fazla olabilir.
 
11 İLDE SINIF MEVCUTLARI YÜKSEK OLACAK
 
* Maalesef derslik konusunda sıkıntımız var. Özellikle Hüseyin Çelik döneminde yeni derslik yapımında inanılmaz işler başarıldı. Ama yine de açığımız var. Açıkların tamamı başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere 11 büyük kentte. Göç alan bu kentlerin bazı ilçelerinde sıkıntı yaşanıyor. Örneğin İstanbul’da bazı semtlerde 25 kişilik sınıflar olacak ama bazılarında 55’i aşan mevcutlarla karşı karşıyayız.
 
* Bu sorunu biraz olsun yumuşatmak için tüm Türkiye’deki okulları tek tek inceledik. Gördük ki bazı okullarda müdür odaları büyütülmüş, müdür yardımcısı odaları yapılmış. Bazı sınıflar veya laboratuvarlar öğretmenler odasına çevrilmiş. Tüm bunları tekrar sınıfa dönüştürdük. Bu yolla 11 bine yakın derslik kazandık.
 
İSTANBUL’DA OKUL SAATLERİ ÇOK SIKINTILI
 
* Buna rağmen çiftli öğrenimde (sabahçı-öğlenci eğitimi verilen okullar) sıkıntı var. Özellikle İstanbul’da öğrencilerin üçte ikisine yakını çiftli eğitim görüyor. Orta ve liselerde ders saatleri günde 1’er ders arttığı için sabahçı-öğlenci okullarda mesai sabah epey erken, akşam da geç bitecek. (Geçen öğrenim yılında İstanbul’da sabahçı okullar 07.30’da eğitime başlıyordu. Bu yıl da aynı uygulama yapılırsa öğlenci ilkokulların 19.30 kadar eğitim yapması gerekecek. Bakanlık sabah mesaisinin 07.00’de başlaması ve ilkokullardaki günün son dersi olan serbest eğitim saatinin esnek kullanılması ya da kaldırılması seçenekleri üzerinde çalışıyor.)
 
* 66 aylık çocukların okulda fiziki zorlukla karşılaşacağını düşünmüyorum. Zaten bu çocukların yüzde 60’tan fazlası okul öncesi eğitim aldı. Okulu, sınıfları, lavaboları, tuvaletleri biliyorlar. Zaten onlara göre inşa edilmiş okullar var.
 
* Yeni sistemde başlangıçta karşılaşabileceğimiz en büyük zorluk bazı seçmeli derslere tahminlerimizin üstünde talep olma ihtimali. Bazı alanlara aşırı yüklenme olursa başlangıçta o alanlara öğretmen bulmakta zorluk çekebiliriz. Önümüzdeki pazartesi gününden itibaren cumaya kadar seçimlik ders taleplerini dijital ortamda alacağız. Zaman dar ama sıkıntı yaşamamak için çaba gösteriyoruz.
 
KAYIT PARALARI NASIL HARCANIYOR?
 
* Geçen yıl içinde iki büyük soruna çözüm konusunda önemli adım attık. İlki bizim kadromuzda olup da geçici olarak başka kamu kurumlarında çalışanlar. Örneğin Meclis’te veya bazı bakanlıklarda. Bunu bir genelgeyle tamamen kaldırdım. AK Parti dahil tüm partilerin içinden itirazlar oldu. Meclis Başkanımız konuyu bana iletti ve çözümünü rica etti. Kendisine durumu anlattım, ikna oldu ve partilerle görüşerek bu konudaki taleplerin önünü kesti. Diğeri de velilerden kayıt parası alınması. Her kayıt döneminde kayıt parası alımının kesinlikle söz konusu olamayacağı belirtilir ama bunun önüne geçilemez. Ben de bu konuda bir genelge yayınladım. Buna karşın geçen eğitim-öğretim dönemi öncesinde 74 bin okulun yaklaşık 3 bininde kayıt parası alındığını tespit ettik. Bu okulların büyük bölümü de büyük kentlerimizin refah seviyesi yüksek semtlerinde olan okullar. Alınan paraların büyük ölçüde okul müdürleri tarafından ikram-ağırlama gibi işlerde kullanıldığını, bazı okul müdürlerinin sekreter çalıştırdığını tespit ettik. Yani topladıkları paraları büyük ölçüde kendi nüfuzlarını artırmak için kullanmışlar. Kayıt parası alanlar hakkında soruşturma yaptık, maaş cezasından kınamaya kadar çeşitli cezalar verdik.
milliyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.