Eğitim-Bir-Sen: Ek Ödeme Talebimizden Vazgeçmiş Değiliz

Eğitim-Bir-Sen: Ek Ödeme Talebimizden Vazgeçmiş Değiliz

Eğitim-Bir-Sen: Ek Ödeme Talebimizden Vazgeçmiş Değiliz

Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, çalışanların haklarını alabilmeleri için örgütlü olmaları gerektiğini ifade ederek, “Biz, entelektüel birikimi en fazla olan bireylerin bir arada olduğu bir camiayız. Bu birikimi örgütlü güce yansıtarak, sosyal, ekonomik ve demokratik konularda etkin olarak kullanmalıyız. Demokratik kararlar ancak demokratik kuruluşlar tarafından alınabilir” dedi.

Özer, Kırıkkale 1 No’lu Şubemiz ile Yozgat Şubemizin düzenledikleri toplantılara katıldı. Eğitime ve eğitim çalışanlarının sorunlarına değinen Özer, gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Toplu sözleşme hakkının Anayasa’ya girmesini sağlayarak önemli bir kazanım elde ettiklerini belirten Özer, şöyle konuştu:

“İlk toplu sözleşmede önemli kazanımlar sağladık. 18’i eğitim hizmet alanında olmak üzere 63 kazanımımız var. Eşit işe eşit ücret kapsamında yapılan düzenlemede mağdur edilen öğretmen ve öğretim elemanlarının hakkı olan ek ödeme talebimizden vazgeçmiş değiliz.”

Medeniyetlerin ana kurucusunun öğretmenler olduğunu vurgulayan Özer, “Bu nedenle öğretmenlerimizi değersizleştiren her türlü yaklaşım ve ifadeden kaçınılmalıdır. Değersizleştirilmeye çalışılan, aslında öğretmenlerimiz değil, koca bir medeniyettir” ifadelerini kullandı.

Vesayet anlayışına karşı verdikleri mücadele sonucu 28 Şubat sürecinin dayatması olan kesintisiz eğitimden vazgeçildiğini kaydeden Ahmet Özer, “18. Milli Eğitim Şurası’nda sendikamızın önerisi olan kademeli eğitim, din eğitimi seçeneklerinin artırılması, seçimlik dersler aracılığıyla bireylere daha fazla seçme hakkının tanınması gibi birçok alanı kapsayan ve milletin taleplerini karşılayan reformlar gerçekleşmiştir. İmam hatip okullarının orta kısımları yeniden açılmış; okullarda sevgili Peygamberimizin hayatı ve Kur’an-ı Kerim dersleri verilmeye başlanmıştır. Yıllardır bu milletin istek ve taleplerini görmezden gelen, pedagoji adına tek kelime etmeyenlerin 4+4+4 yeni eğitim sistemi hakkındaki eleştirilerini samimi bulmamız mümkün değildir. Yeni eğitim sisteminin fırsatçılar tarafından tartışılmaması, sendikal gevezeliklere imkân verilmemesi için MEB’e ve siyasi iradeye büyük görev düşmektedir. Eğitimde tarihi değişiklik olan yeni eğitim sistemine ilişkin reformun amacına ulaşması için, ikili öğretim yapan eğitim kurumunun kalmaması, sınıf mevcutlarının 24–30 aralığına indirilmesi, 120 bini aşan öğretmen ihtiyacının bir an önce karşılanması; eğitimde özgürlükler, bilimsel ve pedagojik kriterler ile toplumsal hassasiyetler esas alınarak karma eğitim mecburiyeti başta olmak üzere 28 Şubat sürecinin bütün yasaklarının ve dayatmalarının kaldırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Yapılan son zamları eleştiren Özer, milyonlarca insanın asgari ücretle çalıştığı, çalışan kesimin önemli bir kısmının açlık sınırında olduğu bir ülkede akaryakıta, doğalgaza ve elektriğe zam yapılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, bunun, adil olmayan tabloyu daha da kötü hale getirdiğini söyledi.

Konuşmasında, Suriye’de yaşanan olaylara da değinen Özer, şunları kaydetti: “Esed yönetimindeki Baas rejiminin akıttığı kan Türkiye’ye de sıçramıştır. Esed yönetimini, ülkesi ve ülkemiz adına işlediği suçlardan dolayı şiddetle kınıyoruz. Ülkesine ve ülkemize verdiği zararın son bulması için eli kanlı Esed yönetimi bir an önce gitmelidir. Aksi takdirde gözü dönmüş Esed yönetiminin yol açtığı kanlı tablo, daha da büyüyecek ve kendisi ile birlikte Ortadoğu coğrafyasını ateşe verecektir.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum