Geçtiğimiz gün, Eğitim-Bir-Sen'in İstanbul'da 2 önemli Şube Başkanı tarafından kaleme alınan "Bürokratik Vesayetin Mültecileri" açıklaması ne anlama geliyor?

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 ve 5 Nolu Şubeleri İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Faruk YELKENCİ'ye uygulamaları ve son görevden almalarla ilgili ortak tepki göstermişlerdi. Peki bu tepki niçin kaleme alındı?

Açıklama incelenirse, Eğitim-Bir-Sen İstanbul teşkilatı ile İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü arasında bazı sorunların yaşandığı gözlenmekte.

Bu sorunların neler olduğu konusunda açıkça kamuoyuna yansıyan bir durum olmadı.

GÖREVDEN ALMALARDA "ZAMANLAMA MANİDAR"

İstanbul'da 3 İlçe Milli Eğitim Müdürünün görevden alınmalarının referandumun hemen arkasından gerçekleşmesi bazı işaretler vermekte.

Bazı çevreler bu olayın şifrelerinin; Sayın Cumhurbaşkanı'nın 16 Nisan akşamı açıklamalarında olduğunu ifade ediyorlar.

Şöyle ki; Sayın Cumhurbaşkanı açıklamalarında 2019'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini adres göstermiş, seçimlere bugünden itibaren çalışmalaya başlanılması gerektiğini ifade etmiştir.

Ayrıca 2019 seçimlerine giderken, az sayıda bir farkla kazanılan referandum sonrasında başta MHP olmak üzere, diğer siyasi görüşe mensup vatandaşlara daha yakın markaj yapılacağının da işaretini vermiştir. 

Dolayısıyla yaşananlar; sendika çevrelerinin yönetimde eskisi kadar etkisinin olmayacağı, bir ölçüde tüm kamu çalışanlarını kucaklayacak şekilde yeni bir anlayışın kamuda hakim kılınacağının bir adımıdır.

BÜROKRASİDE YENİ YAPILANMA

Ayrıca referandum sonrasında Hükümet çevrelerinden yapılan açıklamalar, bakanlıklarda önemli değişikliklerin yapılacağı, bürokraside de önemli düzenlemelerin yapılacağını ortaya koymaktadır.

İstanbul İl Müdürü özelinde yaşananlar, belki de sahada bundan sonra daha çok yaşanacak olan Sendika-Bürokrat karşı karşıya gelmelerinin daha fazla yaşanacağı yönünde.

Sendikaların, yönetim alanında hemen her alana müdahil olma eğilimleri, belki de çoktandır var olan, ancak çeşitli nedenlerle bir türlü açığa çıkmamış tepkileri ortaya çıkaracaktır. Bunu hep birlikte takip edeceğiz. 

DİĞER ŞUBE BAŞKANLARI NEDEN YER ALMADI?

Diğer bir konu da, bu açıklamaya İstanbul'da diğer Eğitim-Bir-Sen Şubelerinin neden destek vermediği?

Diğer Şube Başkanları İstanbul İl Müdürünün uygulamalarından ve yönetiminden memnun mudur?

ŞİMDİ NE OLACAK?

İstanbul Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanlarının bu açıklamaları sonrasında nelerin yaşanacağı da merak konusu.

Bu iki önemli Şube Başkanının açıklamalarına rağmen İstanbul Milli Eğitim'de bir şey değişmeyecek mi?

Görevden alınan 3 İlçe Milli Eğitim müdürünün durumu ne olacak?

Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri bu işe nasıl bakacak?

Eğitim-Bir-Sen Genel Merkezi bu işe nasıl bakacak?

Aslında sorun çok büyük. 

Ok yaydan çıktı bir kere.

Her iki taraf da kendi tezini savunacak ve kendini haklı mı gösterecek?

Yoksa bir orta yol bulup uzlaşma mı sağlanacak?

Bu ve benzer soruların cevaplarını önümüzdeki günlerde bulmaya çalışacağız.