Eğitim Yöneticisini Değerlendirme Başlıyor…

Okul ve kurum Müdürlerinin görevlerine devam ettirilecekler için değerlendirmeleri 14/07/2014 ile 15/08/2014 tarihleri arasında http://yonetici.meb.gov.tr internet adresinden yapılacaktır. Değerlendirmeye %40 oranında, Okul Aile Birliği başkanı ve başkan yardımcısı; en kıdemli ve en kıdemsiz öğretmen; öğretmenler kurulunda seçilen iki öğretmen ve okul öğrenci temsilcisi etkili olacaktır. İlçe Milli Eğitim Müdürü ve iki şube müdürünün değerlendirmesi ise %60 oranında etkili olacaktır.  Görülüyor ki müdürün birebir iletişimde olduğu okul bileşenleri amirleri kadar etkili olamamaktadır. Şube müdürlerinin okul müdürlerini ne kadar tanıdığı ya da tanıyacak kadar mesai yaptılar mı sorularını bir yana bırakırsak,  belki de yukarıda ifade edilen oranların yer değiştirmesi bile daha anlamlı olabilirdi…

Buradan şu sonuç çıkıyor; müdürün okuldaki mesai arkadaşları ve paydaşları ne derse desin son sözü Amirler söyleyecek… Öyleyse, bu uygulamadan, demokrasi ve demokratik katılım gibi bir sonuç çıkarılabiliyorsa, bu ancak safdillikle açıklanabilir.

Bu süreç sonunda mağdur olanlar olmayacak mı? Elbette olacak. Peki, eğitim sendikalarının tavrı ve üyelerine telkini ne olacak? Eğitim sendikalarına benim naçizane tavsiyem; üyelerinin puanlamaya katılmaları ama ayrım yapmaksızın tüm yöneticilere tam puan verilmesi yönünde telkinde bulunmaları minvalinde olmalıdır. Yoksa üyeleri bu tiyatral değerlendirmede hem figüran hem de bu oyunun bir mağduru da olabileceklerdir.

Şimdi, öğretmenlerin yapacakları Müdürü değerlendirme ölçütlerine bir bakalım. Bir tanesinde; “Adil bir yönetim anlayışı sergiler ve kurumda çalışanların moralini yükseltir.” Denilmektedir.Bu kriter nasıl ölçülebilir ve burada öğretmen nasıl objektif verilere göre değerlendirme yapabilir? Bir başkası; “Değerlendirme ve performans kriterlerini, prosedürlerini ve kurallarını bütün personele duyurur”  denilmektedir. Okullarda performans değerlendirme sistemine geçildi de okul müdürü yapmadı mı? Kaldı ki; okul müdürüne sicil notu verme yetkisi kaldırılmasından sonra oluşan değerlendirme boşluğu hala ortada durmaktadır. Bir başkası; “İnsanların sahip oldukları sosyal farklılıkları ve eğilimleri bilir, anlar ve saygı duyar” Bu değerlendirme ölçütünden müdür sıfır puan almışsa bu bir suç duyurusu ve şikâyet anlamı da taşımaktadır ve puanlayanın bu iddiayı ispatlaması yükümlülüğü, idareninse gerekli incelemeyi yapması zorunluluğu söz konusudur. Bunların yanında; müdürün performans ölçekleri geliştirmesi, performans standartları oluşturması ve kurullarda tartıştırması vs.vs. gibi diğer kriterler… Değerlendirme formunun ülkemizin okulları için mi hazırlandığı ya da bu kriterleri belirleyenlerin okul gerçeklerinden uzakta mı oldukları sorularını sormadan edemiyor insan. Kopyala yapıştır ölçekleri olabileceğini düşünmek bile istemiyorum.

Perde açılıyor. İsteyen oyuna dâhil olur, isteyen izleyici… Okul ve kurum müdürlerinin görevlerinin uzatılmasında, yetkinin değil ama sorumluluğun demokratik olarak dağıtıldığı gün gibi ortada…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.