GENEL BAŞKAN: TÜRKİYE YANGIN YERİ

GENEL BAŞKAN: TÜRKİYE YANGIN YERİ

GENEL BAŞKAN: TÜRKİYE YANGIN YERİ

 

TEPAV’ın Arap Reform İnisiyatifi (ARI) ortaklığında düzenlediği ''Demokrasiye Geçiş Çağında Anayasa Yapmak'' başlıklı uluslararası konferans Ankara’da yapılıyor. Toplantının açılışını TBMM Başkanı ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Başkanı Cemil Çiçek yaptı. Toplantıya AKP Milletvekili Ahmet İyimaya, CHP Milletvekilleri Atilla Kart, Rıza Türmen, MHP Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, BDP Milletvekili Altan Tan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, TEPAV Direktörü Güven Sak ile çok sayıda yabancı ülke temsilcisi ve bilim adamı katıldı.

Toplantıda bir konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye’nin yangın yeri olduğunu söyleyerek, önce ülkemizin normalleşme sürecini yaşaması gerektiğini kaydetti. Koncuk şunları söyledi: “Şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyorum. Hepimiz endişeyle yarınlara bakmaya başladık. Bu manzarayı dikkate almayan pek çok insan, ülkenin geleceği ile ilgili ciddi kaygılar yaşamaya başladı. Böyle bir ortamda Anayasa yapmaya çalışıyoruz. 1982 Anayasasının yapılış şeklinden ben son derece rahatsızım. Aklı başında her insan da rahatsız. Darbe mantığıyla anayasa olmaz. Ama ‘çoğunlukçu bir anlayışıyla mı anayasa olur?’ şeklinde tereddütler yaşıyorum. ‘Milletin ihtiyaçları doğrultusunda bir anayasa mı yapacağız?’ yoksa ‘uluslar arası güçlerin, terör örgütü gibi yapıların dayatmasıyla mı anayasa yapacağız?’ 1982 Anayasasının yapılış şeklinden elbette rahatsızız. Muhteviyatı tartışılır. Ama öyle çevreler var ki, Anayasanın 66. Maddesindeki Türklük tanımından rahatsızlar. ABD’de yaşayan herkes ‘Amerikanım’ diyor ama Türkiye’de yaşayan herkes ‘Türküm’ diyemiyor.  Birileri dedirttirmiyor.

Türkiye’de etnik yapılar planlı, organize olarak öne çıkartılıyor. Millet olamayan bir yapı Anadolu coğrafyasında hakim kılınmaya çalışılıyor. ‘Biz devletimizi kurduk, artık Türkiye Cumhuriyeti ile nasıl geçineceğiz buna bakıyoruz’ diyorlar. Adamların eyvallahı yok. Böyle bir atmosferde nasıl bir anayasa yapacağız? Bu milleti geleceğe taşıyan bir anayasa yapmayı başarabilir miyiz? Herkesin gittiği yere gümbür gümbür koşmanın alemi yok. Doğruları söylemeliyiz. Türkiye’nin normalleşme sürecini yaşaması lazım. Memleket yanıyor, memleket evlatları ne idüğü belirsiz insanlar tarafından katlediliyor, bunun hiçbir tedbiri alınmıyor. Bingöl’de askerlerimizin şehit olma şekline bakıyorum, böyle bir tedbirsizlik olabilir mi? 200 askerimizi araçlara bindirmiş, gönderiyorsunuz. Bunun sorumluluğunu birilerinin bu ülkede üstlenmesi lazım. Memleket evlatları bomba patlayacak ölecek, hiçbir tedbir alınmayan bir konvoyda ölecek, ama bunun sorumluluğunu bu ülkede hiç kimse üstlenmeyecek. Böyle bir şey yok. Hepimizin şapkayı önüne koyması lazım. Bu atmosfer ne Türkü, ne Kürdü, ne de başka birini mutlu eder.

Bu ülke nereye gidiyor? Nereye götürülmek isteniyor? Biz bu yangın içerisinde anayasa yapmaya çalışıyoruz. Böyle bir atmosferde yanlış kararlar da vermemiz çok muhtemeldir. Türkiye’nin birlik beraberlik içinde,  bölünmez bütünlüğünü sağlayacak, bu milleti yarınlara güven içinde taşıyacak ve bu coğrafyada milletimizin hür ve bağımsız yaşamasını temin edecek bir anayasaya ihtiyacı vardır. Varsa onu yapalım, ama hangi şartlarda yapıldığını iyi düşünmemiz lazım. 

Meclis’te yapılan tartışmalarda anlaşma sağlanamıyor. Mesela devlet memurlarına siyaset yapma hakkı konusunda mutabakat sağlanamıyor. Devlet memurlarının siyaset yapmasına engeller koyacağız, sonra özgürlüklerden söz edeceğiz. Siz bu kafayla hangi özgürlüğü sağlayacaksınız? Anayasa yapılması gerektiğine inanıyorum, ama Türkiye’nin normalleşme sürecinin hızlandırarak anayasa yapılmasının daha doğru bir yaklaşım olacağını düşünüyorum. Bugün şu yangını görünce bizim önceliklerimiz nedir? diye düşünmeye başladım. Altan Bey (BDP Milletvekili Altan Tan) bir şeyler söyledi. Bakınız; artık Türkü de Kürdü de düşünmemiz lazım. Bu ülkede ayrı gayrı yok. Suni bölünmeleri kaşımanın bir anlamı yok. Bu gidişle buradan mutlu bir tek insan çıkmaz. Birileri seyrediyor. Birilerinin piyonu, maşası oluyoruz farkında değiliz. Güya insan hakları adına bunları yapıyoruz. Türkiye’de anayasa yapım sürecinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sizlerin de bu atmosferde nasıl bir anayasa yapılacağı konusunda bir takım endişeler taşımasının doğru olacağına inanıyorum. Anayasa yapalım, bu çalışmalar devam etsin. Ama iyi düşünerek, her attığımız adımın ne anlama geleceğini, Türk milletini nereye götüreceğini düşünerek bir anayasa yapmamız lazım. Kimsenin gül hatırı için biz anayasa yapamayız. Güven Sak (TEPAV Direktörü) memnun olsun diye anayasa yapamayız. Bu milletin, bu coğrafyada bağımsız yaşamasını sürdürebilmesinin garantisi olan bir anayasayı yapmanın yollarını bulmalıyız. Saygılar sunuyorum. Toplantının hayırlı olmasını diliyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.