Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa AKKAŞ ve Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN planlı şube ziyaretleri çerçevesinde Ağrı, Iğdır ve Kars Şubelerini ziyaret etti.

       Ağrı Şube  programına Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ziyareti ile başlayan genel merkez yöneticilerimiz; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Talat YANIK’ı makamında ziyaret ederek, üniversite yönetiminin faaliyetleri ile ilgili bilgi aldı; eğitim ve üniversite sorunları üzerine karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu.  Daha sonra Şube Yönetim Kurulu ve İşyeri Temsilcilerinin katılımı ile istişare toplantısı gerçekleştirildi.

       Ağrı programını tamamlayan genel merkez yöneticileri Iğdır’a geçerek, burada da yetkili kurullarda görev alan yöneticiler, İlçe Temsilcileri ve İşyeri Temsilciler’nin katılımı ile istişare toplantısı yaptı.

       Genel merkez yöneticilerimiz Iğdır programından sonra Kars Şubesi’ni ziyaret etti. Ziyarette Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın Komisyonu üyeleri ve temsilciler hazır bulundu.

       Şube ziyaretleri sırasında hizmet kolumuzda yaşanan sıkıntılar ve son dönemde gerçekleşen gelişmeler hakkında Merkez Yönetim Kurulumuzun düşünceleri katılımcılarla paylaşıldı. Yapılan faaliyetlerle ilgili bilgilendirme konuşmaları yapıldı. Genel Sekreter Musa AKKAŞ yaptığı konuşmada: “4 + 4 + 4 modeli ortaya atılmadan önce konu kamuoyuyla, bu işin tarafları olan öğretmen, sivil toplum kuruluşları ve sendikalarla tartışılmamıştır. Bu işin içerisinde üniversiteler yoktur. 4+ 4 + 4 modeli önceden 18. Millî Eğitim Şurası’nda tartışıldı’ deniliyor. Şûra alt komisyonlarında bu konu tartışılmamıştır. 4+4+4 modeli, Şûra Genel Kurulu'nda hükümetin her dediğine ‘evet’ diyen Eğitim Bir-Sen tarafından teklif edilerek kabul edilmiştir.  Türk Eğitim-Sen olarak, mecburî eğitimin kesintili olmasına karşı değiliz. Ancak bu model 4+4+4 şeklinde değil; 1+5+3+4 şeklinde olmalıdır. Çünkü 4+4+4 şeklindeki model 50 bin sınıf öğretmenini norm fazlası durumuna düşürecektir. Norm fazlası öğretmenler yeni bir krize yol açacak, öğretmen ihtiyacının bulunmadığı illerde bu öğretmenlerin istihdam edilmesi büyük problem olacaktır. Okul öncesi eğitiminin mecburî eğitim dışı bırakılması tam bir garabet uygulamadır. Daha, düne kadar ‘okul öncesi eğitimini bütün illerde mecburî hale getireceğiz, kaybettiğimiz yıllarımızı yeniden kazanacağız, 2011 yılında % 67 oranında okullaşma sağladık’, diye övünen Millî Eğitim Bakanlığı, bugün nerededir? ‘TBMM’de 1+4+4+4 modeli üzerine bir teklif hazırlanıyor’ diyen Bakan Ömer Dinçer; bu düzenlemede okul öncesi eğitimin zorunlu olmadığını, sadece 4+4+4’ün olduğunu görünce, niçin bu konuda tek kelime bile söylememektedir?  Öte yandan imam hatiplerin önünün kapanmaması, imam hatip okullarının orta bölümünün açılması gerekmektedir. Türkiye’de din istismarı yapılmamalıdır. Bu sebeple imam hatip okullarının orta bölümü açılmalıdır.  Ancak açılmazsa okullarda seçmeli din eğitimi veya seçmeli Kuran-ı Kerim eğitimi verilmelidir. Din bir ihtiyaçtır. Şayet bunu karşılamazsanız din eğitimi merdiven altında yapılır.”dedi.

       İlksan seçimleri ve ilksan yönetimine yapılan haksızlıklar hakkında da bilgi veren AKKAŞ, “İlksan’da Türk Eğitim-Sen’li delegeler işbaşına geldikten sonra işler iyi gitmeye başlamış ve sandık borç batağından kurtulmuş, bugün kasasında 470 milyon lira olan bir kuruluş haline gelmiştir. Emekli ikramiyeleri sekiz maaş tutarını bulmakta ve iki günde ödenmektedir.Yardımların oranları katlanarak artmıştır. Mal varlıkları değer ve adet olarak artmıştır. Üyelerin yararına kampanyalar ve indirim anlaşmaları her geçen gün artmaktadır. Hal böyleyken ahlaksızca afişler bastırıp, kamuoyunu yanıltmaya çalışanları tarif edecek söz bulamıyorum” dedi. AKKAŞ ayrıca “280 bin sandık üyesi eğitim çalışanlarının hakkını hukukunu korumak ve geliştirmek için Türk Eğitim Sen üyesi arkadaşlarımız delege adayı olmuşlardır. Arkadaşlarımıza başarılar diliyoruz” diye konuştu.

       Ziyaretlerde hazır bulunan Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN yaptığı konuşmada; yetki döneminde yapılması gerekenler, Genel Merkezin faaliyetleri ve yeni yürürlüğe giren Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu hakkında bilgi verdi.

       KOCAKAPLAN “ Sendikacılık bir ortak akıl hareketidir. Beyin ve yürek imecesidir. Bu sebeple tüm şubelerimizi ziyaret etmeye, istişareler yapmaya, eğitim faaliyetlerini  tabana yaymaya çok büyük gayret sarfediyoruz. Her geçen yıl daha fazla teşkilat mensubumuz ile bir araya gelmeye gayret gösteriyoruz. Yapılan hizmet içi eğitimlere baktığımızda; 2008 yılında 942, 2009 yılında 1.933, 2010 yılında 3.140, 2011 yılında 4.165 Yönetim Kurulu Üyesi, İlçe Temsilcisi, Kadın Komisyonları Üyesi veya İşyeri Temsilcisi arkadaşımız eğitim ve istişare toplantılarına katılmıştır. Rakamları inceldiğimizde bu sayıların her yıl katlayarak arttığı görülmektedir .Çalışmalarımız hız kesmeden devam edecektir”dedi. Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz KOCAKAPLAN sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Eğitim -Sen’in bugün Türkiye’de her konuda görüşleri merak edilen, referans alınan bir sendika ve sivil toplum örgütü seviyesine çıktığını görüyoruz. Bu durumun bir sonucu olarak ulusal yazılı ve görsel medyada haber olma sayısında açık ara öndeyiz” diye konuştu. KOCAKAPLAN sendikamızın son yıllarda yazılı ve görsel medyada yer alması ile ilgili istatistik bilgileri de açıkladı. KOCAKAPLAN şöyle konuştu: “Sendikamız; 2008 yılında 386 defa ulusal gazetede, 284 defa ulusal televizyonda

2009 yılında 572 defa ulusal gazetede, 412 defa ulusal televizyonda

2010 yılında 668 defa ulusal gazetede, 1108 defa ulusal televizyonda

2011 yılında 1423 defa  ulusal gazetede, 1349 defa ulusal televizyonda yer almıştır. ”

         Toplantıların sonunda katılımcılar tarafından sorulan sorular Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından cevaplandırıldı.