Mevsimlik Sendikacılar Bugün Var, Yarın Yoklar

Mevsimlik Sendikacılar Bugün Var, Yarın Yoklar

MEVSİMLİK SENDİKACILAR BUGÜN VAR, YARIN YOKLAR

 

Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş Ankara 3 No’lu Şube’nin Kalecik İlçesinde düzenlediği istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Ertekin Engin, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Kalecik İlçe Temsilciliği ve eğitim çalışanları hazır bulundu. Toplantının açılış konuşmasını Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Ertekin Engin yaptı.

        Daha sonra bir konuşma yapan Genel Sekreter Musa Akkaş Türk Eğitim-Sen’in istikrarlı olarak büyüdüğünü söyleyerek, “Sendikacılıkta önemli olan neye hizmet ettiğinizdir” dedi. Mevsimlik sendikacıları eleştiren Akkaş şöyle konuştu: “ İyi ki buradasınız, bizimle berabersiniz. Türk Eğitim-Sen’li olmak bir farklılıktır. Rahmetli Rauf Denktaş’ın ‘Her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın’ şeklinde bir sözü var. Sizler, her dönemde adam gibi hareket eden Türk Eğitim-Sen’in mensuplarısınız. Bizler sendikal harekette dün hangi temel ilkelerle yola çıktıysak, bugün de aynı ilkeleri savunarak ve güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Çalışanlar bize güveniyor, inanıyor. Türkiye’nin gündemindeki gelişmeleri takip ediyoruz. Her konuya ilişkin açıklamamız var. Gücümüzü siyasi iktidarlardan değil, kamu çalışanlarından alıyoruz. Bundan dolayı da istikrarlı büyümemizi devam ettiriyoruz. 2012 yılında 48 bin üye yaparak mutabakattaki sayımızı 205 bin 724’e yükselttik. Yıllar itibariyle üye sayımıza bakıldığında istikrarlı olarak büyüyoruz. Türk Eğitim-Sen’in büyümesinde hormonlu bir büyüme göremezsiniz. Birileri yetkiliymiş, üye sayılarını çok artırmışlar. Bunlar ilkbahar sendikacıları, kara-kışa, tipiye dayanamazlar. Mevsimlik sendikacıdır onlar. Bugün var, yarın yoklar. Sendikacılıkta önemli olan neye hizmet ettiğinizdir.”

        Kalecik’te Türk Eğitim-Sen bayrağının dalgalandığını kaydeden Akkaş, “Kalecik ilçemizi tebrik ediyorum. Kalecik, 2012 yılında sendikalaşma oranının en yüksek olduğu yerlerden birisidir. Burada görev yapan eğitim çalışanları haklarına sahip çıkmayı önemli görmüştür. Sendikamızın kurulduğu günden bugüne Kalecik’te Türk Eğitim-Sen bayrağı dalgalanmıştır. İlksan seçimlerinde zafer yine Türk Eğitim-Sen’in olmuştur. Başta Kalecik İlçe Temsilciliğimiz olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.

        Genel Başkanımız İsmail Koncuk ve Genel Merkez Yöneticilerinin il il gezdiğini kaydeden Akkaş, “Gidemediğiniz yer sizin değildir sözünden hareketle başta Genel Başkanımız olmak üzere tüm Genel Merkez Yöneticilerimiz il-il, ilçe-ilçe dolaşmaktadır. Eğitim çalışanlarının sorunlarını biliyoruz. Üyelerimizle bir araya gelerek yüz yüze sorunları dinlemek, gündemdeki konuları değerlendirmek üzere istişare toplantıları yapıyoruz” diye konuştu.

        Haksız, hukuksuz uygulamalara tepki göstermek yerine, bunu yapanlara çanak tutarsanız bunun adı sendikacılık değildir. Buna ben bir ad veremiyorum, adını siz koyun” diyen Akkaş siyasi erkin adaletsiz uygulamalarına da değindi. “İnsanların mutlu ve barış içinde yaşaması için en önemli değerlerden birisi adalettir. Adalet, zulmetmeden herkese hakkını vermektir. Maalesef hükümet uygulamalarında adaletli davranış göremiyoruz. Bu ülkede torpilli şube müdürlüğü atamaları yapılıyorsa, bir gece operasyonuyla liyakat ve kariyere bakılmaksızın 998 okul müdürü ataması yapılıyorsa adalet bunun neresindedir?”

        Yönetici Atama Yönetmeliğine de tepki gösteren Akkaş, “Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın ilk icraatı yeni bir Yönetici Atama Yönetmeliği yayınlamak oldu. Yönetmelik ile ilgili sakıncalı hususları, Genel Başkanımız İsmail Koncuk Sayın Nabi Avcı’ya anlatmıştı. Buna rağmen yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmeliğin uygulama şansı sıfırdır. Yönetmelikte okul yöneticilerinin mülakata tabi tutulması, üç kişiden birinin Vali tarafından atanacak olması son derece tehlikelidir. Mülakatı yapacak olan kişiler kimlerdir? Bu kişiler hangi bilgiye dayanarak bu sınavı yapacaktır? Bunun neresinde adalet vardır?” diye konuştu.

        Anayasaların ve kanunların toplumun, çalışanların huzuru için değiştirildiğini söyleyen Akkaş ülkemizden bunu tam tersi olduğunu bildirdi. Kanunların; çalışanların motivasyonunu bozmak, çalışma şevkini kırmak ve toplumun huzurunu kaçırmak için değiştirildiğini belirten Akkaş, Anayasa değişikliği çalışmalarına değindi. Akkaş şöyle konuştu: “Anayasalar uzlaşma metinleridir. Uzlaşma metinlerinde toplumun büyük kesiminin onayı alınmalıdır. Ancak ülkemizde Anayasa değişiklikleri topluma dayatılmaktadır. Şu anda ikinci bir Anayasa değişikliği gündemdedir. Anayasa’da toplumumuzu ayakta tutan maddeler değiştirilecek. Oysa bu tür anlayışlar toplumu ayrıştırmaktan başka bir işe yaramaz. Anayasa değişikliği paketinde; iş güvencemizi garanti altına alan maddenin, Türklük tanımının yapıldığı 66. maddenin ve teklif dahi edilemez olan maddelerin değiştirilmesi düşünülmektedir. Bu şekliyle milletimizin bu pakete hayır diyeceğini bilen hükümet, yönetmelikle çözülebilecek olan başörtüsü konusunu paket içerisine dahil edecektir. Bu düşüncelerde iyi niyet göremiyorum. Hükümet, Türk milletinin değil, başka yerlerde yazılan metinleri milletimize süsleyip, püsleyerek sunmayı planlamaktadır.”

        4+4+4 sistemiyle birçok eğitimcinin mağdur edildiğini de söyleyen Akkaş, öğrencilere getirilen kılık-kıyafet serbestliğine değindi. Bakan Avcı’nın serbest kıyafet uygulamasının zorunlu tutulmayacağını, veli kararı ile formaya devam edilebileceği yönündeki açıklamalarını hatırlatan Akkaş, “Okullarda serbest kıyafet uygulamasının yanlış olduğunu defalarca söylemiştik. Milli Eğitim Bakanlığı da yaptığı yanlışın farkına vardı. Bakanlık, ‘Okullarda serbest kıyafet uygulamasına veliler karar versin’ demeye başladı. Öğrenciler arasında marka yarışının başlamasına, zengin-fakir aile ayrımının derinleşmesine, öğrencilerin derse odaklanmada sorun yaşamasına yol açacak olan bu uygulama ivedilikle kaldırılmalıdır. Biz Türk Eğitim-Sen olarak boş konuşmuyoruz. Söylediğimiz her açıklama doğrudur. Biz toplumun huzurunu istiyoruz. Eğitim çalışanlarının mağdur edilmemesini istiyoruz. Eğitim çalışanlarının mağduriyeti toplumun mutsuz olması demektir. Bizim varlığımız, büyümemiz bundan dolayı önemlidir” dedi.

        Akkaş Türk Eğitim-Sen’in yetkili olması gerektiğini kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Kalecik ilçesinde güçlüyüz. Çalışmalarımızı burayla sınırlı tutmayalım. Kalecik dışında eğitim çalışanlarına ve diğer kamu çalışanlarına ulaşalım. Kamu çalışanlarının Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikalara, Türk Eğitim-Sen’e üye olmasını sağlayalım. Türkiye Kamu-Sen’i yetkili kılmak, ülkenin huzuru, kamu çalışanlarının gelecek endişesi yaşamaması için çok önemlidir.”

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum