Ankara Egitim Bir Sen 1 Nolu Şube ve Ankara Memur-Sen olarak kurucularından olduğumuz ‘’İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu’’ Birleşmiş Milletler binası önünde bir araya gelerek Mısır’da ve Kuzey Kore’de verilen idam kararları hakkında bir basın açıklaması yaptı.

Böylece bir ay boyunca yürütmeyi hedefledikleri kampanyayı başlattı.

Çok sayıda katılımcının desteklediği eylemde ‘‘Katil Darbeci Düzenin İdam Kararları Hükümsüzdür!’’ pankartı açılarak, "Direnişe bin selam’’,‘’Sisi Mısır’dan defol’’ sloganları atıldı. 

MAZLUMDER GYK Üyesi Üzeyir YİĞİT’in sözcülüğünü yaptığı basın açıklamasında ilk olarak Ses Sanatçısı Celaleddin ADA Asr suresini okudu.Sonrasında Nene Hatun Derneği Başkanı, Nazan gül Ada DALKIRAN  ve Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf DURSUN birer selamlama konuşması yaptı.

Şube başkanımız Mustafa Kır'da burada yaptığı konuşmada Türkiye insan hakları ile alakalı her konuda hemen harekete geçen baroların Mısır’daki idamlar karşısında niye durduğunu sorarak hemen göreve çağırdı. Kır konuşmasında  Mısır’da idam edilenin İslam dünyası olduğunu demokratik haklar olduğunu belirterek hükümetin ve meclisin bu konuda kınama ve bildiri yayınlamaktan öte  bir miting düzenlemesi gerektiğini’’ ifade etti.

Peygamberimizin “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”   hadisi şerifini söyleyerek eliyle düzeltme gücünü elinde bulunduranları harekete geçmeye çağırdı.

Kır konuşmasının sonunda bu eylemlerinin inşallah sonuç vereceğini söyleyerek İdamların durdurulacağını belirtti ve katılımcılara teşekkür ederek bu çabaların boşa gitmeyeceğini söyledi.

Mustafa Kır'ın konuşmasının videosu için tıklayınız; Mısırda İdamlara Sessiz Kalma

Ardından Server Vakfı Başkanı Ersönmez YARBAY ‘’İnsanlık İçin Sessiz Kalma’’ Platformu adına basın açıklamasını okudu.

Bizimde altına imza attığımız açıklam Türkçe ve İngilizce olarak okundu.

BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ

Mısır'da 3 Temmuz darbesinin ardından Müslüman Kardeşler üyelerini tutuklayan darbe mahkemeleri, geçtiğimiz ay 25 Ocak devrimlerine de katılan ve aralarında çocukların da bulunduğu 529 kişi hakkında idam kararı vermiştir.

Hemen ardından halka dayanmayan diktatöryal rejimlerin karakterini teyit edercesine, Kuzey Kore'de de Kim Jong yönetimi hükümete komplo kurdukları gerekçesiyle 1200 kişiyi ölüm cezasına çarptırmıştır.

Uluslararası toplum ve aktörler, devletler, sivil toplum kuruluşları, insan hakları savunucuları ve en önemlisi halkların direniş ve dayanışması süreci değiştirmediği takdirde, 1729 kişi siyasi davalardan dolayı tüm dünyanın gözü önünde idam edilecektir.

Mısır’da alınan idam kararları; adil yargılanma hakkının açıkça ihlali olduğu gibi, evrensel hukuk ve hatta temel insan sağduyu ve ahlakı bakımından da açıkça hatalı ve hükümsüz kararlardır. Sanıkların katılmadığı, avukatların alınmadığı, kimseye savunmasının sorulmadığı, toplamda 20 dakika süren tek bir duruşmada 529 kişiye idam kararı verilmesinin; darbecilerin Mısır halkıyla ve insanlığın hukuk ve ahlak alanında sahip olduğu bütün değerlerle alay etmesi anlamına geldiği açıktır.

Meşru ve demokratik seçimlerle iktidara gelen İhvan yönetiminin askeri bir darbeyle devrilmesinin, darbeye direniş sadedinde ortaya koyulan barışçıl gösterilerin canice müdahalelerle en az 1200 kişinin katledilmesiyle kana bulanarak bastırılmasının, darbeye karşı çıkan herkes hakkında cadı avına varan bir soruşturma furyasının başlatılmasıyla tahminen 16 bin kişinin gözaltına alınmasının ardından 529 kişiye hukukun bütün temel ilkelerine aykırı şekilde bu idam cezalarının verilmesi; Mısır’da ilk fırsatta kendisini dirilten Sisi cuntası görünümlü Mübarek rejiminin ahlaksız ve katliamcı karakterini tüm dünyaya ifşa etmektedir.

Mısır darbesine karşı açıkça tavır almayan ve darbe yönetiminin gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalan Batı yönetimleri, söz konusu idam kararları ile ilgili şu ana dek ciddi ve kararlı herhangi bir adım atmamıştır.

İdamların gerçekleşmesi takdirinde toplumların ve halkların vicdanında telafi edilemez bir hasarın oluşacağı açıktır. Bu idamlar ve içinde bulunduğumuz süreç, evrensel insan hakları ve demokrasi söylemlerinin inandırıcılığının da yargılanması anlamına gelmektedir. Başta BM olmak üzere uluslararası bütün aktörlerin derhal harekete geçerek azgın Sisi cuntasının zapt edilmesi yönünde çaba göstermesinin gerekliliği açıktır. Demokrasiden, hukukun üstünlüğünden ve insan haklarından bahseden bütün aktörlerin tutarlılıkları için bu yönde çaba harcamaları kesin bir mecburiyettir.

Öte yandan zalimlere ve müstekbirlere en iyi cevabı; halkların azmi, sebatı, kararlılığı, dayanışması ve direnişi verecektir. Biz de bu bildiriye imza atan 21 sivil toplum kuruluşu olarak kendimizi de söz konusu direniş ve dayanışmaya dahil kabul ediyor, katil darbeci düzeninin karşısında, direnen Müslümanların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Başta Türkiye hükümeti olmak üzere tüm devletlere, sivil toplum kuruluşlarına, insan hakları savunucularına ve medya organizasyonlarına sorumlu davranarak, bu idamlara engel olmak ve yaşama hakkının korunmasını sağlamak için acil olarak harekete geçme çağrısında bulunuyoruz.11.04.2014

İNSANLIK İÇİN SESSİZ KALMA PLATFORMU

Akabe Derneği, Akıncılar Derneği, Ankara Eğitim Bir-sen 1 Nolu Şube, Başkent Kadın Platformu Derneği, Çatı-Der, Genç Birikim, Hak-İş Konfederasyonu, İHH Ankara, İlkder, İlim Yayma Cemiyeti, İnfak Vakfı, İmam Hatipliler Platformu, MAZLUMDER, Memur-Sen Ankara İl Başkanlığı, Nene Hatun Derneği, Özgür-Der, Özgür Eğitim-Sen, Server Vakfı, Şehir ve Medeniyet Derneği, Ümran Hareketi, Vahdet Vakfı