“20 lira Bahşiş Rüşvet Sayılmaz” başlıklı haber

“20 lira Bahşiş Rüşvet Sayılmaz” başlıklı haber

“20 lira Bahşiş Rüşvet Sayılmaz” başlıklı haber gerçeği yansıtmamaktadır.

CEVAP VE DÜZELTME YAZISI

 “20 lira Bahşiş Rüşvet Sayılmaz” başlıklı haber gerçeği yansıtmamaktadır.

Etik Rehberi “Türkiye'de Yolsuzluğun Önlenmesi İçin Etik Projesi” kapsamında Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından tarafıma hazırlatılmıştır.

Haberde geçen “hediye alma” konusu, Etik Rehberi'nin 50-57. sayfalarında yer almaktadır.

50. sayfada Türk kamu yönetiminde mevzuatça kesinlikle yasaklanmış olmasına rağmen, hediye almanın yaygın olduğu belirtilerek,  kamu görevlilerine verilen veya kamu görevlilerince alınan bu tür hediyelerin, kamuoyu nezdinde etik tartışmalara yol açtığı, kamuda yozlaşmaya, kamu görevlilerinin eleştirilmesine, yolsuzlukla ilgili algılamaların artmasına, kamu yönetimi ve yöneti­cilerine duyulan itibar ve güvenin sarsılmasına ne­den olduğu vurgulanmaktadır. İlk anda masum, zararsız ve tehlikesiz olarak görüle­bilecek hediyelerin adeta “bubi tuzağı'na nasıl dönüştüğü 51. sayfada bir örnekle açıklanmaktadır.

Rehber eğitim amacıyla hazırlandığı için, daha iyi anlaşılması bakımından hediyeler veriliş amaçlarına göre iki kısma ayrılmıştır: “İyi Niyetle Verilen Hediyeler” ve “Çıkar Sağlama Amacıyla Verilen Hediyeler”.

Bilindiği gibi hediye alan kamu görevlileri, kendilerine verilen hediyelerin çıkar sağlama amacıyla verilmediğini ve sembolik olduğunu belirterek aldıkları hediyeleri meşrulaştırma yoluna gitmektedirler. Bu sınıflandırmadaki amaç, herhangi bir menfaat beklentisi bulunmadan verilen sembolik nitelikli hediyeler ile menfaat elde etme ya da hizmetin kolayca ve süratle görülmesi yönünde bir beklenti içinde verilen ve sembolik olmayan hediyeleri birbirinden ayırarak, iyi niyetle verilen hediyelerin de alınmaması gerektiğini vurgulamaktır.

Nitekim bu açıklamalardan hemen sonra şu ifadeler yer almaktadır:

“İster iyi niyetle, isterse çıkar sağlama amacıyla verilsin, kamu görevlilerinin hediye almaması, kamu görevlisine hediye verilmemesi ve görev sebebiyle çıkar sağlanmaması temel ilkedir.

Kamu görevlisinin tarafsızlığını, performansını, kararını veya görevini yapmasını etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan, ekonomik değeri olan ya da olmayan, doğrudan ya da dolaylı olarak kabul edilen her türlü eşya ve menfaat hediye kapsamındadır (md. 15).

Kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları veya üçüncü kişi veya kuruluşlar için doğrudan doğruya veya aracı eliyle herhangi bir hediye alamazlar ve menfaat sağlayamazlar (md. 15).”

Etik Rehberi'nin 57. sayfasında ise hediye alıp almama konusunda şüpheye düşülürse ne yapılacağı sorusuna cevap aranmaktadır. Burada hediyenin toplumsal ilişkilerin tesis edilmesinde önemli bir araç olduğu, insanların karşılıklılık esasına göre birbirleriyle hediyeleşmelerinde her hangi bir sorun bulunmadığı, sorunun kamu görevlisine kamu görevi nedeniyle verilen hediyeler olduğu vurgulanmaktadır.

Kamu görevlisinin hediye kabul ederken kendisine şu soruyu sorması önerilmektedir:

“Kamu görevlisi olmasaydım ya da işgal ettiğim makam ve mevkide bulunmasaydım, bu hediye yine de bana verilecek miydi?”

Cevap “kesinlikle evet” ise hediyenin alınabileceği, “hayır” ise ya da “tereddüt” varsa hediyenin reddedilmesi gerektiği belirtilmektedir.

Rehberde konuyla ilgili olarak yapılan son değerlendirme ise şöyledir:

“Teklif edilen hediyenin büyük ya da küçük olması, maddi değerinin bulunup bulunmaması önemli değildir. Bir kamu görevlisi maddi değeri büyük olan bir hediyeden etkilenmeyebilir, başka birisi değersiz gibi görülen bir hediyeden etkilenebilir. Unutulmamalıdır ki geleneğimizde “bir kahvenin kırk yıl, çayın ise yirmi yıl hatırı bulunmaktadır”!

Tarafımca hazırlanan Etik Rehberi'nde konu bu şekilde ele alınmışken, haberde, rehberde yer alan bazı bölümler gelişi güzel alınıp alt alta konularak çarpıtılmıştır. Haberin tümüne bakıldığında gelişigüzel hazırlandığı anlaşılmaktadır.

Rehberin hiçbir yerinde, iyi niyetle verilen hediye, bahşiş ya da rüşvetin alınabileceğine ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Rehberde yer alan açıklamalardan “20 lira bahşiş rüşvet sayılmaz” yargısına varmak ve bunu manşete taşıyarak kamuoyunu yanlış bir şekilde yönlendirmek insafsızlıktır ve son yıllarda kamuda etik kültürünü yerleştirmek için gerçekleştirilen çabaları yok saymak anlamına gelmektedir.

Rehberde yer alan diğer örnekler incelendiğinde, hediye ve bahşiş konusunda hiçbir toleransa yer verilmediği görülecektir. Rehberde, hediye olarak bir kavun almak bile sakıncalı olarak görülmektedir (Bkz. s. 51). Alınabilecek ve alınmaması gereken hediyelere ilişkin örnekler ise s. 56'da yer almaktadır.

Etikle ilgili bir haberde, basın meslek ilkelerine aykırı hareket edilmesi de ayrıca üzücüdür. Bilindiği gibi, “soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.” Haberi hazırlayan muhabir, Kamu Görevlileri Etik Kurulu'na ya da kitapçığı hazırlayan olarak bana konuyu sormuş olsaydı, böyle vahim bir yanlışlık yapılmamış olurdu.

Etik rehberinin tamamına http://www.etik.gov.tr/BilgiBankasi/etikrehberi.pdf linkinden ulaşılabilir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 02.04.2010

 

Dr. Mustafa Lütfi ŞEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cevap ve Düzeltme