Öğretmen olmak istiyordu

Öğretmen olmak istiyordu

Her yıl 400 bine yakın aday öğretmen olmak için KPSS sınavlarına giriyor. Aşağıdaki mektup, bu sınava giren adaylardan birine ait

Sene 1998 SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü 443 küsür puanla kazanıp Isparta'da üniversite yıllarım başlar.

Şunu da belirteyim ki 1998 de fen edebiyat fakültelerinin puanı eğitim fakültelerinin puanlarından daha yüksek çünkü lisans eğitimi içinde pedagojik formasyon dersleri alınıyordu.

Ben de aileme fazla yük olmadan bir an önce öğretmen olayım diye çok sevdiğim edebiyat bölümünü tercih kazandım.(ÇOK ŞÜKÜR DİYEMEYECEĞİM).

Nerden bilebilirdim ki YÖK karar alıp fen edebiyattan formasyon hakkı alınıp öğretmenlik hakkım gasp edilecek. Üniversiteyi bırakıp eğitim fakültelerini kazanmak için tekrar sınava girmeyi düşünürken dekan ve bölüm başkanımız "edebiyat ve matematik bölümlerine 3.sınıftan sonra formasyon verilecek yanlış bir şey yapmayın" diye açıklama yapınca, bölüme devam etme kararı aldım.

Yine bu yıllarda yazın değişik üniversitelerde açılan yaz kurslarıyla belli ücret karşılığında açılan formasyon programına sınıfça gitme kararı almışken yine bölüm başkanımız "boş yere formasyon almak için hem paranızı hem tatilinizi heder etmeyin biz 3.sınıftan sonra formasyon derslerini vereceğiz" deyince bu kurstan da vazgeçtik.

Ne uzatayım 2002'de formasyonsuz mezun edildik.

Hayat bu ya 2002 de "4 yıl boyunca, mezun olunca öğretmen olacağım" vaadiyle beklettiğim eşimle evlendim zira ben ne bileyim formasyon alamayacağım ve atama puanları çok düşük olmasına rağmen formasyonum olmadığı için atanamayacağım.

2002'de bir köy okulunda sosyal bilgiler dersinde ücretli öğretmenlik olarak işbaşı yaptım.(EDEBİYAT MEZUNU OLDUĞUMU HATIRLATMAK İSTERİM)

Daha sonra 2003te vatani görevimi yapıp 2004'te özel bir dershanede türkçe ve edebiyat dersleri için stajyer öğretmen olarak bedava çalışmaya başladım. (Evet bedava sadece sigorta pirimim yatırılıyordu çünkü stajyerliğin kalkması için bir yıl sigortalı çalışmak gerekiyordu) Dershane öğretmenliğim 2013 temmuz ayına kadar devam etti sevilen ve başarılı bir öğretmenmişim. (Ben değil dershane patronları öyle diyorlardı).

Asgari ücretle 5 yıl çalıştıktan sonra bir miktar maaşım arttıysa da hiçbir zaman devlet öğretmenleri kadar maaş almadım. Haftanın 6 günü ek derslerle ortalama haftada 60 saat derslere girdim. (Hemen hemen bütün dershane öğretmenlerinin aynı şartlarda çalıştığını da belirtmek isterim) Bu arada 2008-2009 döneminde çalıştığım dershane maaşımızı ödemedi hala icrada ve o yıl anamdan emdiğim süt burnumdan fitil fitil getirildi iki çocuk ve eşimle maaşsız bir yıl takdir sizin. Ha şunu da belirteyim maaş alamadığımızı MEB den tutun Adalet bakanlığına sgk dan tutun valiliğe kadar her tarafa bildirmeme rağmen kimsenin umrunda olmadı.

Bu süreçte formasyon alayım dedim ama dershanede çalışmak zorunda olduğum için hafta sonu düzenlenen formasyon sertifika programlarına katılamadım. En son 2012'de dershanelerin kapanması gündeme gelince (dönüşüm de diyebiliriz)geçim ve gelecek kaygısı yine benim ve ailemin korkulu rüyası oldu. Nihayet 2013'te temmuzda lise mezuniyetimle artvin yusufeli . köyü .. mah camiine imam hatip olarak atandım. (İlçe merkezine 25 km uzaklıkta il merkezine 100 km uzaklıkta kış şartları ağır rakım 1700m) Kızım astım hastası, eşim de kanser hastası görev yaptığım köy kızımın sağlığı için riskli ve tam teşekküllü hastaneye 100 km uzak olmamız dolayısıyla ailemi görev yaptığım yere götüremedim, ailemi memlekette bırakmak zorunda kaldım, ailemden uzak paramparça bir hayat kızımın hastalığından dolayı kurul raporu alarak diyanete yolladım ancak diyanet ailemin yanına gitmek için istediğim nakil talebimin uygun olmadığını maille bilgilendirme yaptılar. (Hala niçin nakil talebimin uygun olmadığını anlamış değilim mail de mevcuttur)

Ve şu an istifa etmeyi düşünüyorum.

Bu arada dershane öğretmenlerinin 6 yıl tecrübeli olanların mülakatla devlete alınacağı yasalaştı ancak maalesef yasanın yayım tarihinde dershanede çalışmış olmak şartı olduğu için bu imkandan da yararlanamayacağım.

Bu arada ales ve not ortalamasıyla pedagojik formasyon sertifika programı için YÖK ve ÖSYM ilana çıktı ALES puanım 80.950 diploma notum 68.109 başvuru yaptım, fakat diploma notu 4 lük sisteme dönüştürülünce YÖK kendi dönüşüm tablosuna göre notumu 2.66 olarak hesapladı. Halbuki üniversitem bana resmi olarak yolladığı belgede 68.109 olan diploma notumun 4 lük sistemde karşılığının 2.81 olduğunu belittmişti.(Bu belge de mevcut) YÖK notumu 2.81 olarak hesaplasaydı ilk tercihim olan Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinin formasyon programına yerleşmiş olacaktım. Bu durumu ÖSYM'ye dilekçeyle bildirmeme rağmen ÖSYM bu aşamada yapılacak bir şey olmadığını belirten bir yazı yolladı. (O yazı da mevcut ben de). Zira formasyonum olsa KPSS'den atanacak puanı almada bir sıkıntım yok.

Şans bu ya temmuzda atandığım sözleşmeli imam hatiplikten kadroya geçtik, fakat bu kez de 5 yıl nakil yasağı geldi.

Bilmiyorum ailemden ayrıyım, istifa kaçınılmaz gibi.

 www.Memurlar.Net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum