Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün himayelerinde bundan 90 yıl önce 26 Eylül 1932’de İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirilen 1. Türk Dili Kurultayı’nın yıl dönümü bilindiği gibi her yıl ülkemizde Türk Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır. Türk Dili Kurultayı; kadim milletimizin milli varlığının ihtişamını, milli kültür hazinesinin kudretini, milletimizin Türk diline verdiği kıymetin önemini tüm dünyaya gösteren tarihi bir hadisedir.

Türk milleti için dil; millet olma vasfının kadim bir unsuru olarak kültür hazinesinin en güzide varlığı, aidiyet hissinin en güçlü ibrazıdır. Türk milleti için dil; milli bilince, düşünceye, kimliğe hayat veren kanaldır, toplumla bireyin, geçmiş ile geleceğin, hayal ile hakikatin birbiriyle bütünleşmesinin vasıtasıdır. Kadim dilimiz Türkçemiz nesilden nesile, coğrafyadan coğrafyaya, müstesna kaynakları, birbirinden değerli lehçeleri, farklı iklimlerde dile getirilen şiveleriyle, atalarımızın marifetiyle yaygınlaştırılmış, zenginleştirilmiş nihayetinde bir medeniyet dili olarak dünyanın çeşitli yerlerinde varlığını göstermiştir.

Türk düşüncesi, Türk milli kültürü, Türk milletinin bütün kadim değerleri Türkçe ile varlığını göstermiş, Türkçe ile yaşamış, Türkçe ile korunmuş, Türkçe ile özleştirilmiş, Türkçe ile zenginleştirilmiş, Türkçe ile muhafaza edilmiştir. Türkçe bu bağlamda esasında milli iradenin kendisidir. Milletimizin birlik ve beraberliği, devletimizin sarsılmaz gücü, saygınlığı, itibarı Türkçemiz marifetiyle bayraklaşmıştır.

Milletimizi ve devletimizi bölmek, milli kimliği ve milli bilinci yok etmek isteyen odakların ikinci dil gibi safsatalarını Türk Eğitim Sen olarak bir kez daha reddediyor, Türkçe tahammülsüzlüğünün Türk düşmanlığından kaynaklandığını biliyor, Türkçemizi milli bekamızın teminatı olarak görüyoruz. Bu şuurla, Türkçemizi korumanın, onu doğru kullanmanın, yabancı tehdit unsurlarının etkisinden arındırmanın hepimizin hassasiyet göstermesi gereken milli bir sorumluluğu olduğuna inanıyor, eğitim çalışanları olarak bu konudaki milli duruşumuzu bir kez daha ifade ediyoruz.

Türk Eğitim Sen olarak biliyoruz ki; Türkçeden uzaklaşmak, Türk kimliğinden, köklerden, milli değerlerden, millet olma bilincinden vazgeçmek demektir. Türkçeden vazgeçmek demek milletimizin harcını başkalaştırmak, milli ülküye, milli birlik ve bütünlüğe zarar vermek demektir. Türkçeye zarar vermek demek milli bekamızı tehdit etmek demektir. Eğitim neferleri olarak biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bizim nesillerimiz, Orhun Abideleri’ndeki müthiş felsefi söylemlerden, Kaşgarlı Mahmut’un milli şuurla ilmek ilmek işlediği dizelerden, Karamanoğlu Mehmet Bey’in nidasındaki dik duruştan, Yunus Emre’nin arı, duru hitabından, Ali Şir Nevai’in mücadelesindeki şiarından, 1. Türk Dil Kurultayı’na katılan Türk bilginlerinin çalışmalarındaki milli irade azminden, Türkçenin kadim öğretilerinden aldıkları ilhamla,  Türk milletine mensup olmanın hazzını yaşatan Türkçemizi aynı ruh ve heyecanla koruyacak, yükseltmeye, zenginleştirmeye, etki alanını genişletmeye devam ettirecektir.

Milli dilimiz, medeniyet dilimiz olan Türkçemizin büyümesi ve gelişmesi için geçmişten bugüne çok değerli adımlar atıldı, çalışmalar yapıldı. Bugün gelinen noktada özellikle farklı coğrafyalarda olan Türk devletleri ve teşkilatlarının önemli girişimleriyle gerçekleştirilen ortak alfabenin benimsenmeye başlanmasıyla, birlik ve beraberliğin tam anlamıyla vücut bulmasını perçinleyecek olan çalışmaların hız kazanması Türkçemiz için, Türk Dünyası birlikteliği için ayrıca çok büyük önem arz ediyor. İnanıyoruz ki Türkçe bu çalışmaların artmasıyla bir Dünya dili olacaktır. 

Bu duygu ve düşüncelerle 90 yıl önce 26 Eylül 1932’de milli hassasiyetleri ön plana alarak Türk dilinin hak ettiği en değerli yeri alması için büyük bir heyecanla toplanan 1. Dil Kurultayı’nın katılımcılarını rahmetle ve minnetle anıyor, Türkçemizin gelişmesi, zenginleşmesi, muhafaza edilmesi, bir medeniyet dili olarak yaygınlık göstermesinde üstün çaba sarf eden Türk bilginlerinin, Türk dili sevdalılarının aynı ruh ve heyecanla yaptıkları çalışmaları çok değerli bulduğumu belirterek şükranlarımı sunuyor, bir kültür hazinesi olan Türkçemizin ebediyete kadar varlığının devam etmesini temenni ediyor, milletimizin Türk Dil Bayramı’nı kutluyorum.