Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri Yollarda...

Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri Yollarda...

Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri Yollarda...

Genel Başkan Amasya’dan seslendi:

“TOPLU SÖZLEŞME MASASI BASKI ALTINA ALAMAZ”

 

Amasya Şube Başkanlığı tarafından düzenlenen İl İstişare Toplantısına katılan Genel Başkan İsmail KONCUK, Maliye Bakanlığı’nın yaptığı son açıklamayla Toplu Sözleşme sürecini baskılamaya çalıştığını ifade ederek, bunun hem ahlaki olmadığını hem de Anayasal bir ihlal olduğunu vurguladı.

20 Nisan 2012 Cuma günü Amasya Ticaret Odası salonunda tertiplenen programa Genel Mali Sekreter Seyit Ali KAPLAN ile Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN’ın yanı sıra İLKSAN Yönetim Kuru Başkanı Tuncer YILMAZ da iştirak ettiler.

İşyeri ve İlçe temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantının açılış konuşması Şube Başkanı Kamil Terzi tarafından yapıldı. İlksan Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz’ın bilgilendirme konuşmasından sonra ise Genel Başkan İsmail Koncuk kürsüye gelerek güncel gelişmelerle ilgili kapsamlı bir konuşma yaptı.

Maliye Bakanlığı tarafından geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan açıklama doğrultusunda memurların alım gücünün arttığına yönelik bir algı oluşturulmaya çalışıldığını belirten Koncuk, “Maliye Bakanlığı doğru olmayan bilgiler üzerinden kamuoyunu yanıltmaktadır. Açıklanan verileri incelerseniz, adeta, Maliyenin memurlardan alacaklı duruma geldiğini görürsünüz. Böylesi gayri ciddi bir değerlendirme olamaz. Kaldı ki, Maliye Bakanlığı’nın bu gibi ciddi bir konuda açıklama yaparken market ve pazarlardaki çürük sebze ve malzemelerin fiyatı üzerinden değil(!) devletin kurumu olan TÜİK’in verileri üzerinden hesaplama yapması gerekirdi. Anlaşılan Maliye Bakanlığı, toplu sözleşme görüşmelerinde memurlara zam vermemek için hesap oyunları yapıyor; devlet kuruluşu olan TÜİK’in rakamlarına itibar etmiyor ve ürünlerin fiyatlarını kendisi tespit ettiriyor. Çünkü biz, bu fiyatları zaten her ay takip ediyoruz. Memur maaşları, TÜİK’in verilerine göre bile sürekli erimektedir.” dedi.

Toplu Sözleşme süreciyle ilgili olarak da bilgi veren Genel Başkan İsmail Koncuk, “Konfederasyon olarak çalışmalarımızı tamamlamış ve tekliflerimizi kamuoyu ile paylaşmış bulunuyoruz. Yüzdelik artış olarak 10+10 olmak üzere 2012 yılı için %20 zam istiyoruz. Ayrıca tüm kamu görevlilerine ve emeklilerinin taban aylığına yansımak üzere 100 TL ve ayrıca özel hizmet tazminat puanlarının artırılarak 100 TL artış talep ediyoruz. Öte yandan aile ve çocuk yardımının da günümüz koşullarında artırılarak; aile yardımının 238,3 TL, çocuk parasının ise 0-6 yaş çocuk için 66,2 TL, 6 yaş üstü çocuk için 33,1 TL olarak belirlenmesini istiyoruz. Ayrıca dini bayramlarda da bütün kamu çalışanlarına 886,5 TL Bayram İkramiyesi ödenmesini talep ediyoruz.” Dedi. 5 Mayıs tarihinde yedi bölgede uyarı amaçlı Bölge Mitingleri düzenleneceğini belirten Genel Başkan Koncuk, “Kamu çalışanlarının haklarını korunması ve masada pazarlanmasına engel olacak tek kuruluş Türkiye Kamu-Sen’dir. Sendikamızın onurlu mücadelesi her zaman olduğu gibi bundan sonra da çalışanların en büyük güvencesidir.” Şeklinde konuştu.

4+4+4 Şeklinde getirilen yeni sistemin muhtemel sıkıntılarına da değinin Genel Başkan İsmail Koncuk, “4+4+4 sistemini topluma imam hatiplerin açılması ve din eğitimi olarak sunanların gerçekleri çarpıttığını görmek lazımdır. Zorunlu eğitimin kesintili olması, din eğitimini devlet okullarında ders olarak verilmesi ve imam hatiplerin orta kısımların açılması hususunda toplumun büyük bir çoğunluğu mutabıktır ve bunu istemektedir. Nitekim sendika olarak bizim de 28 Şubat 2012 tarihinde TBMM’de sunduğu raporunda teklifi vardır. Ancak Hükümet, bu haklı talebin arkasına sığınarak eğitimi ve eğitim çalışanlarını meçhule sürükleyen ucube uygulamalara neden olmaktadır. Özellikle, 50 binin üzerinde sınıf öğretmeninin norm fazlası olarak ne olacağı, zorunlu eğitim kapsamından çıkarılan okul öncesi eğitimin akıbeti ve ikinci dörtten sonra açık öğretim imkanı verilmesiyle halen %69’ larda olan liselerdeki okullaşma oranının düşebileceği hususlarında ciddi sıkıntılar yaşanabilecektir. Türk Eğitim-Sen olarak bu konulardaki öngörülerimizi ortaya koyduğumuzda bize asılsız ithamda bulunanlar ise şimdi durumu nasıl izah ederinizin arayışı içerisinde çırpınmaktadırlar.” dedi.

Kamu çalışanlarına yapılan saldırıları da kınayan Genel Başkan, “Başta Milli Eğitim Bakanları olmak üzere, sorumluluk makamında olanların öğretmenlere yönelik olumsuz yaklaşımları ve mesleğin itibarını rencide eden uygulamaları; öğrenciler, veliler ve toplumun diğer kesimlerinin öğretmenlere yönelik yanlış tutumlarına zemin hazırlamaktadır. Şu husus bilinmelidir ki, bugün öğretmenlere yönelik yapılan saldırıların öncelikli sorumlusu, açıklamaları ve uygulamalarıyla öğretmenlerin itibarını rencide eden yetkililerdir. Buradan tüm yetkililere ve halkımıza sesleniyorum; öğretmenlerle beraber kaybedilen aslında toplumun geleceğidir. Dolayısıyla öğretmenlerimizin ve öğretmenlik mesleğinin itibarını korumak herkesin görevidir.” şeklinde konuştu.

Genel Başkan İsmail Koncuk beraberindeki heyet, aynı gün öğle saatlerinde, Çorum Şube Başkanımız Mahmut Alparslan’ın vefat eden annesinin Osmancık’taki cenaze törenine katıldılar. Merkez Yönetim Kurulu olarak, Şube Başkanımız Mahmut Alparslan’a sabır ve başsağlığı, merhumeye yüce Allah’tan rahmet niyaz ediyoruz.

 

SAMSUN PROGRAMI

Samsun 1 No’lu Şube Başkanlığı 21 Nisan 2012 Cumartesi günü “1. Kadın Çalıştayı” düzenledi.

Yaklaşık beşyüz bayan eğitim çalışanının katıldığı programa Genel Başkan İsmail KONCUK, Genel Mali Sekreter Seyit Ali KAPLAN, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN ile İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer YILMAZ da iştirak ettiler.

Şube Kadın Komisyonu Başkanı Meral AKALIN ve Şube Başkanı Levent KURUOĞLU’nun açış konuşmalarından sonra kürsüye gelen Tuncer Yılmaz 28 Nisan’da yapılacak İLKSAN ilçe temsilcileri seçimi ve kuruluşun faaliyetleri hakkında bilgilendirici açıklamalarda bulundu.

Daha sonra ise kapsamlı bir konuşma ile katılımcılara hitap eden Genel Başkan İsmail Koncuk; çalışma hayatının her geçen gün kötüye gittiğini kaydederek, bu konuda kadınlarımıza büyük görev düştüğünü söyledi. Koncuk şunları kaydetti: “Bu konuyla en ilgili olması gereken kişiler kadınlardır. Ben kadınlarımızın bir anne olarak ‘çocuğumu nasıl bir çalışma hayatı bekliyor?’ diye sormasını isterim. Bakınız; Türkiye’de taşeron firma eleman sayısı 2002 yılında 10 bin iken, şimdi 467 bindir. Şayet, son 10 yılda taşeron firma elemanlarının sayısı 10 binden 467 bine çıktıysa, asal atama şekli taşeron firma elemanı olma yolundadır demektir. Benim çocuğuma kimsenin böyle bir çalışma hayatı dayatmaması lazım. İşte bu noktada çalışma hayatındaki kadınların sendikal mücadeledeki yeri neresidir? Kendi evlatlarını sömürmeye yönelik böyle bir tezgâh kurulurken, çalışma hayatındaki annelerimiz sendikal mücadelenin neresindedir? Bunun soruların cevabının verilmesi lazım.”

Kadınların sendikalaşma oranının düşüklüğüne dikkat çeken Koncuk, “Sorumluluk noktasında kadınlar erkeklerin çok önündedir. Sendikalaşma alanında da kadınların önder olması gerekir. Ben buradan tüm Türkiye’deki kadın çalışanlara sesleniyorum: Sendikal mücadelede yerinizi alınız. Aksi takdirde bu sömürü çarkı çocuklarımızı ezecektir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile ilgili çalışma var. Faruk Çelik, ‘657 Sayılı Kanun köhne bir kanun. Tarih olmalıdır. Yerine 2012 model bir kanun çıkarılmalıdır” diyor. İş güvencesi olmayan, idari sözleşmeliliği esas alan, esnek çalışma saatleri olan bir kanun getirilmek isteniyor. Başbakan kendisini ziyaretimizde, ‘memur-işçi ayrımını kaldırsak, yeni bir istihdam modeli oluştursak ne dersiniz?’ diye sormuştu. Ben de ‘kamu çalışanlarının iş güvencesinin korunması şartıyla her türlü tartışmaya varız’ demiştim. Ne yazık ki kamu çalışanlarının iş güvencesini ellerinden almak istiyorlar. Bu durum hepimizi tehdit ediyor, çocuklarımızı tehdit ediyor. Birçok Bakanlık’ta KHK’larla Teşkilat Kanunu değiştirildi. Daha önce genel müdür, daire başkanı, şube müdürü olanlar, şimdi Ankara Beşevler’de boş oturan adam pozisyonundalar. İşte aynı bunun gibi, bir kanunla kamu çalışanlarının iş güvencesi bir gecede elinden alınır. Adınız devlet memuru olmaz, başka bir şey olur” diye konuştu.

Sendikal mücadelenin önemine dikkat çeken Genel Başkan Koncuk, “Nasıl bir sendikal mücadele istiyoruz? Teslim olmuş, iktidarın her yaptığını alkışlayan bir sendikal hareket mi lazım? Bakınız 4/C’liler, daha önce kadrolu çalışıyorlardı. Bir kanunla çalıştıkları işyeri özelleştirildi. Bunun üzerine 4/C’li oldular. 4/C’liler mücadele istiyor. Biz de mücadele ediyoruz. Ama onların bir kısmı mücadele etmeyecek sendikalara üye oluyor. Gelin Türkiye Kamu-Sen çatısı altında mücadele edelim. Yandaşların değirmenine su taşımakla ne elde edeceksiniz? 4/C’li sayısı on sene önce 10 bin idi, bugün 45 bin. Daha önce de, hatırlarsınız, Bakanlar Kurulu kararıyla öğretmenlikte 4/C’li kısmi zamanlı öğreticilik diye bir model oluşturdular. Bunu yargıya taşıdık. Bizden başka hiç kimse olayın farkına bile varmadı. Lafını bile etmediler. Şayet bu model yürürlüğe girseydi, 4/C’li öğretmen alımı asal alım haline dönüşecekti. Bu iptal edildi. Öğretmenleri 4/B’li olarak aldılar. Sözleşmelilikle de mücadele ettik. Mitingler yaptık. Sözleşmeli istihdam modeli de tepkilerimiz üzerine kaldırıldı. Ama bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nda değil ama başka kurumlarda hala 4/B’li alım yapılıyor. Hükümete sesleniyorum: Bu işin yanlışlığına inandığınız için sözleşmeli öğretmenliği ve memurluğu kaldırdıysanız, niye hala başka kurumlarda 4/B’li alım yapıyorsunuz? Bu milleti aldatmak anlamına gelir” dedi.

Özel okullara öğrenci başına 1500 TL yardım yapılacağına dair açıklamayı da değerlendiren Koncuk, şunları söyledi: “Devlet okullarında sobayla ısınılıyor. Bazı okullarda hala tezek kullanılıyor. 12 bin okulda birleştirilmiş sınıf uygulaması var. Öğrenci başına 1500 TL yardım ne demek? 3 milyon öğrenciye bu şekilde destek verilmesi 4.5 milyar TL yapar. 4.5 milyar TL, 200 bin öğretmenin 1 yıllık maaşı anlamına gelir. Madem paranız var bu kadar, 200 bin atama bekleyen öğretmenin atamasını yapın. Öğretmenlerimiz şu anda en düşük maaş alan gelir grubu içindedir. Özel okullara teşvik ile ilgili değerlendirmelerimiz sorulduğunda bunları söylemiştim. Bir sendika başkanı buna âmin der mi? Ama bir sendikanın genel sekreteri devletin özel okullarda öğrenci başına 1500 TL yardım yapmasına destek veriyor. Vurdumduymazlığa da üzülüyorum. Öğretmenlerimizin çok daha dik duruş göstermesi ve bu yanlışlığa destek verenlere tepki koyması gerekir. Bu duyarsızlıkla toplumun geleceği olmaz.”

Türkiye Kamu-Sen’in 30 Nisan tarihinde toplu sözleşme masasına oturacağını kaydeden Koncuk, “Maliye Bakanı Mehmet Şimşek toplu sözleşme öncesi kamu çalışanlarına yüzde 2.5 artı 2.5 zam telaffuz etti. Maliye Bakanı’na sesleniyorum: Bu masaya hakaret ediyorsun. Masayı baskılamaya çalışıyorsun, insanları aldatıyorsun. Bu gayri ahlakidir. Öte yandan Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan en düşük memur maaşı ile hangi miktarda temel tüketim malı alınabileceğini gösteren tabloya göre memurun alım gücü artmış. Bunun üzerine Türkiye Kamu-Sen olarak araştırma yaptık. Maliye Bakanlığı’nın rakamlarının TÜİK verileriyle bağdaşmadığını gördük. Oysa devletin kuruluşları bir alanda araştırma yaparken TÜİK verilerini kullanmalıdır. Bizim yaptığımız araştırmaya göre birçok kalemde memur maaşı Aralık 2010 yılından bu yana yüzde 57 oranında erimiş. Buradan Maliye Bakanlığı’na soruyorum: Toplumu niye aldatıyorsunuz? Doğru; bu ülkede müsteşarların, özel kalem müdürlerinin, Bakanların özel şoförlerinin alım gücü arttı. Memurların alım gücü ise azaldı. Türkiye Kamu-Sen olarak toplu sözleşme masasında yüzde 10+10 zam istiyoruz. Bir yılda doğalgaza yapılan zam yüzde 34, benzine yüzde 20’ye yakın zam yapıldı. O zaman kamu çalışanlarına da yüzde 10+10 zam yapın. Emeklilerimiz perişan halde. Çalışanlar maaşları yarı yarıya düşecek diye emekli olmak istemiyor. Her evde bir işsiz var. Biz ek ödeme oranlarının emekliliğe yansımasını istiyoruz. Diğer yandan 2 milyon memur ek ödeme dışı bırakıldı. Öğretmenlerimizin, akademisyenlerimizin ek ödemelerinde bir puan artış olmadı. Türkiye Kamu-Sen olarak, öğretmenlerin ve akademisyenlerin ek ödemelerinin 75 puan attırılmasını istiyoruz. Bu da 450 TL demektir. Diğer çalışanların ek ödemelerinin de 25 ila 75 puan artırılmasını isteyeceğiz” diye konuştu.

4+4+4 sistemi ile ilgili açıklamalar da yapan Genel Başkan şunları kaydetti: “4+4+4 sistemi içi boş bir sistemdir. Bunun ne olduğunu Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de inanın bilmiyor. Bu sistemde öğretmen dengesizliği oluşacak. 50 bin sınıf öğretmeni norm kadro fazlası olacak. İkinci 4 yıldan sonra öğrencilere açık öğretim imkânı getirilecek. Liselerde okullaşma oranı yüzde 69. Eğer açık öğretim, ikinci dört yıldan sonra seçenek olarak sunulursa, liselerde okullaşma oranı daha da düşecek. Bakan ‘açıköğretime devam edeceklerin sayısı yüzde 1’i geçmeyecek’ diyor. Bakan Dinçer’in böyle bir açıklama yapması, burnunun ucunu görmediği anlamına gelir. Böyle bir Milli Eğitim Bakanlığı anlayışına yuh olsun demek lazım. Milli Eğitim Bakanı ‘5. sınıflara sınıf öğretmenleri girmeye devam edecek’ diye açıklama yaptı. Ardından Başbakan ‘5. sınıflara branş öğretmenleri girecek’ dedi. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise ‘norm kadro fazlası öğretmenleri yazın kursa tabi tutacağız, branş öğretmeni yapacağız’ dedi. Bu açıklamaların hangisi doğru? Bir sendika başkanı ‘Bir tane öğretmen norm kadro fazlası olmayacak’ diyor. Bu soytarılıktır. Şayet bir tane öğretmen norm kadro fazlası olursa, bu lafı yüzüne çarparız. Bakınız okul öncesi zorunlu eğitimden çıkarıldı. Okul öncesinde de öğretmen dengesizliği yaşanacak. Sınıf öğretmenleri, okul öncesi öğretmenleri kendilerinin başına bu belayı açanlara karşı uyanık olmalıdır. Hesabını sormalıdır. ”

Katılımcıların görüş ve önerilerinin de değerlendirildiği çalıştay, Prof. Dr. Ayhan Aydın tarafından verilen “İletişim ve Motivasyon” konulu bir seminerle tamamlandı.

Genel Başkan İsmail Koncuk ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri aynı gün sabah saatlerinde Ünye-Çınarsuyu mevkiinde bulunan İLKSAN Tatil ve Dinlenme Tesisinin açılışına katıldılar. Üyelerin çok uygun fiyatla tatillerini geçirebilecekleri tesisin açılışı Genel Başkan tarafından yapıldı. Açılışta bir konuşma yapan Genel Başkan İLKSAN yönetiminin önemli hizmetlere imza attığını belirterek emeği geçenleri tebrik etti. Öte yandan seçimlerin yaklaştığı son günlerde İLKSAN yöneticilerine ve sendikamıza yönelik iftiraların arttığını vurgulayarak, “Namuslu insanlara iftira atmak kadar alçakça bir davranış olamaz. Bu kişiler insanlıktan da inançlarımızdan da nasibini alamamış zavallılardır. İLKSAN Yöneticisi arkadaşlarımız 1996 yılından itibaren olduğu gibi bugün de eğitim çalışanlarının birikimlerinin peşkeş çekilmesine engel olmakta ve ana statünün belirlediği çerçevede en iyi şekilde değerlendirmektedir. İnanıyorum ki, kuruluşa üye olan eğitim çalışanları 28 Nisan’da ahlak yoksunu müfterilere esaslı bir tokat vuracak ve gerekli cevabı verecektir” şeklinde konuştu.

GENEL BAŞKANIN KONUŞMASI İÇİN TIKLAYINIZ...

TRABZON PROGRAMI:

Genel Başkan İsmail KONCUK 22 Nisan 2012 Pazar günü düzenlenen Trabzon İl İstişare Toplantısı’na katıldı. Genel Başkana Genel Mali Sekreter Seyit Ali KAPLAN ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Talip GEYLAN da eşlik ettiler.

İlçe temsilcileri ve işyeri temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendikaların Trabzon Şube Başkanları da programa katıldılar.

Trabzon 1 No’lu Şube Başkanı Coşkun Dilber’in açış konuşmasından sonra söz alan Genel Başkan İsmail Koncuk, sendika gelişmeler ve Toplu Sözleşme süreciyle ilgili geniş açıklamalarda bulundu.

Türkiye Kamu-Sen’in Toplu Sözleşme masasına taşıyacağı talepler hakkında bilgilendirmelerde bulunan Genel Başkan, her zaman olduğu gibi bu sene de kamu çalışanlarının haklarının takipçisi olacaklarını ifade ederek, “Türkiye Kamu-Sen hiçbir zaman yalan vaatlerle kamu çalışanlarını kandırmadı, yanlış yönlendirmedi. He zaman doğruları söyledik, doğruların savunucusu olduk. Esas güç, kamu çalışanlarını samimi desteğiyle elde edilen duruştur. Birilerinin balon gibi büyümesi kimseyi aldatmamalıdır. Balon gibi büyüyenler balon gibi patlayacaklardır. Toplu Sözleşme masasında yetki cakası satanlar sanmasın ki, kamu çalışanları adına pervasız olacaklar! Kamu-Sen dün olduğu gibi bugün de çalışanların haklarının gaspedilmesine, pazarlanmasına müsaade etmeyecektir. Türkiye Kamu-Sen masada imza yetkisi olmasa da hem kamuoyu nezdinde hem de çalışanlar nezdinde sözleşme sürecinin en muteber unsuru olacaktır. Sendikamızın onurlu direnci karşısında herkes haddini bilecektir.” Dedi.

Kamu çalışanlarının hakları sözkonusu olduğunda eylem yapma cesaretini dahi gösteremeyenlerin, eylemleri Hükümete yönelik tutumlar olarak değerlendiren ve bunun içerisinde olamayacağını söyleyenlerin sendikal hüviyetlerini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini ifade eden Genel Başkan, “Düşünebiliyor musunuz; masada talep ettiğiniz bir hak verilmiyor, bir sendika ortak eylem çağrısında bulunuyor. Fakat siz Hükümet yıpranır diye eylem çağrısına hayır diyorsunuz. Siz sendika mısınız, yoksa Hükümetin AR-GE kuruluşu musunuz? Bakın geçen gün Maliye Bakanlığı son bir yılda memurların alım gücünün arttığına dair bazı sahta veriler yayınladı. Aklınca masada vermeyeceklerine zemin hazırlıyor. Fakat kamu çalışanları adına Toplu Sözleşmede imza atma yetkisine sahip olduğunu böbürlene böbürlene söyleyen sendikadan tık yok. Bu nasıl sendikal anlayıştır. Yine kim var meydanda: Türkiye Kamu-Sen. TÜİK tarafından hazırlanmış olan gerçek verilerle Maliyenin yalanını ifşa eden yine Türkiye Kamu-Sen. İşte kamu çalışanları bu durumu dikkatle takip etmeli ve iyi değerlendirmelidir.” Dedi.

Kamu çalışanlarının iş güvencesine yönelik ciddi tehditlerin var olduğuna dikkat çeken Genel Başkan Koncuk, “Kamu çalışanlarını bekleyen ve hızla yaklaşan en büyük tehlike işi güvencelerini kaybetmektir. Anayasa değişikliğinin tartışıldığı bugünlerde Anayasanın 128. maddesine yönelik önerilerde gündeme getirilmektedir. Devlet memurlarının kamu hizmetini yürüteceğini belirleyen bu madde en büyük güvencemizdir. Kamu çalışanları hem bu maddenin hem de 657 sayılı DMK’da yapılacak değişikliklerin kazanımlarını ellerinden almasına engel olmalıdırlar. Bunun da tek yolu Türkiye Kamu-Sen’e destek vermektir. Hükümetin her icraatını tevil etmekle kendini konumlandırmış sözde sendikaların palazlanmasıyla bu güvence sağlanamayacaktır. Çalışanlar bu gerçeği görmeli ve gerekeni yapmalıdırlar.” Dedi.

Genel Başkan İsmail Koncuk, toplantı öncesinde ise Şube Başkanlığı tarafından organize edilen ve 40 takımın katıldığı Halı Saha Futbol Turnuvası’nın açılışını gerçekleştirdi.

Genel Başkan İsmail KONCUK ve Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, 23 Nisan 2012 Pazartesi günü de; geçtiğimiz ay içerisinde sendikal faaliyetlerini yürütürken trafik kazası geçiren Espiye İlçe Temsilciliği ve Giresun Şube Başkanı ve yönetim kurulu üyelerini de ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.