Ali Yalçın: Memurlar Siyaset Hakkı İstiyor

Ali Yalçın: Memurlar Siyaset Hakkı İstiyor

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın anayasa değişikliğiyle ilgili, "en önemli getirisi istikrar olacaktır. Bu değişiklik bu haliyle yetmez ama büyük bir adım. Bu değişiklikte en büyük eksiklik memurlara siyaset hakkının verilmemesidir" dedi.

Kanal A'da yayınlanan Fatin Dağıstanlı'nın hazırlayıp sunduğu Türkiye'nin Seçimi programına katılan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen olarak yapılan sistem değişikliğine nasıl baktıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

REJİM EĞİŞİKLİĞİ DEĞİL BÜROKRATİK BİR DİZAYN

Anayasa değişikliğinin evet veya hayır ile sınırlandırılmaması gerektiğini söyleyen Ali Yalçın şunları söyledi:

"Evet ya da hayır demek sağlıklı bir yaklaşım değil. Her sistemin tartışılabilecek kör noktaları vardır. Türkiye'de yapılmak istenen değişiklik siyasi değil bürokratik bir değişiklik olduğunu düşünüyorum. Olayın Meclis'te bir rejim değişikliği olarak tartışılması talihsizliktir. Olay bir rejim değişikliği değil bürokratik bir dizayndır. Meclis'teki tartışma tamamen siyasi bir kamplaşmaya dönüştü."

Ali Yalçın anamuhalefetin bu değişiklikleri bir rejim değişikliğine gidiliyor olarak yansıtmasını kendi isteklerinin yerine getirilmesi doğrultusunda argüman olarak kullandığını belirtti. Anamuhalefetin bunu yapmaktansa olayı bu boyutuyla tartışmasındansa bunun yerine uzlaşarak kör noktalara değinmiş olması çok daha iyi bir sonuç ortaya çıkarabilirdi.

SİYASET HAKKININ MEMURLARA DA VERİLMESİ GEREKİYOR

Başbakan'ın bir gemide iki kaptan olmaz sözünü çok doğru bulduğunun altını çizen Yalçın "Yeni sistemin en önemli getirisinin istikrar olacaktır. Ülkenin büyüme kaydettiği dönemlere bakıldığında istikrar var. Devlette istikrar olmaz ise ekmek büyümez biz çalışanlar döktüğümüz terin karşılığını alamayız" dedi.

Bu pakete siyasi boyutu ile bakmam . Yüzbin kişi için masaya oturan biri olarak bakarım. Bu değişiklik bu haliyle yetmez ama büyük bir adım. Değiştirmek istediklerimiz olacaktır.

Bence en büyük eksiklik kamu görevlilerine ilişkin bir düzenlemenin olmamasıdır. İşçilere siyaset yapma hakkı verilirken bu hakkın memurlara verilmemesi büyük bir eksikliktir. 

Öğretmenin, mühendisin, hemşirenin siyaset hakkı yok. Bunun oluşturduğu boşluklar ve zorluklar var. Çevre mühendisi olan birisinin meclis üyesi olması durumunda çevre ve şehir planlamarında bir sorun çıkar mı? buna benzer pek çok örnek var. Bunun Türkiye'ye bir zararı olmaz faydası olur.

 

GÖREVDEN ALMALAR VE İADELER HIZLI BİR ŞEKİLDE YAPILMALI 

En son KHK'da doğru bir şekilde bir kurul oluşturuldu. Açıkta bekleyen, atılan, hakkını arayanlar noktasında biz de gelen talepleri yetkili mercilere taşıyoruz. Bu noktada atılanlar arasından göreve iade edilenler var.

Şu anda açıkta 37 bin insan var. İnceleme süreci devam ediyor. Bu süreç hızlı devam ettirilmeli ve insanlar boşta bekletilerek daha depresif durumlara sokulmamalıdır. Bu süre çok uzarsa başka sorunlara sebep olur. Yaptığımız tüm temaslarda bu konuya özellikle dikkat çekiyoruz. Masumken mağdur olan insalar çıkabilir bunlara çok dikkat edilsin.

İTİRAF ADI ALTINDA İFTİRA SÜRECİ BAŞLADI

İtiraf adı altında iftira sürecinin başlaması gibi bir durum var. Sistemli bir hareket midir yoksa tekil olaylar mıdır bilemiyorum. Hiç alakası olmayan bir kişi itiraf adı altında ifadeye çağrılarak tutuklanıyor. Bir süre içerde kaldıktan sonra suçsuz olduğu anlaşılıp serbest bırakılıyor. Bu yaralayan bir harekettir. Hükümet bu konuda daha dikkatli ve titiz davranmalı. Bu hareketin çoğalması olumsuz etkilere sebebiyet verebilir.

TÜRKİYE'DE ATATÜRK TİCARETİ VAR

Türkye'de bir Atatürk ticareti, Atatürk istismarı  var. Yapılacak olan bir sistem değişikliği rejim değişikliğine odaklanarak nasıl istismar ediliyorsa müfredat alanında yapılan değişiklikler de başka kanala çekiliyor. Müfredat konusunda hazırladığımız raporu açıklayacağımızı duyurduğumuz gün Cumhuriyet gazetesinde yer alan bir haberde "Anti Kemalist" rapor bugün açıklanıyor yazılmış. Raporu okumadan görmeden nasıl oluyorda bunu bu şekilde etiketleyebiliyorlar. Daha sonrasında peş peşe Atatürk ile ilgili manşetler atıldı.

Amaç müfredata katkıda bulunmak değil. Amaç Memur-Sen'e zarar vermek. Bizim müfredattan Atatürk'ün çıkartılması yönünde bir çalışmamız yok.

Bizim önerimiz şudur. İnkılap tarihi dersi tarih dersinin içerisinde uygun bir şekilde bütünsellik içerisinde 

kaynak:kanalahaber.com

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum