Zengin doğal güzellikleri ile dört mevsim göz kamaştıran Balkan ülkeleri, baharın gelmesiyle birlikte doğal yaşam tutkunu turistleri ağırlamaya hazırlanıyor.
Balkanlar'ı gezmenin tam zamanı


Yüzyıllardır ayakta kalmayı başaran gösterişli onlarca ecdad yadigarı eseri bünyesinde barındıran Bosna Hersek, Makedonya ve Sırbistan, zamanda yolculuğa çıkmak isteyen gezi tutkunlarını bekliyor.

Osmanlı dönemine ait nadide yapıları ve zengin doğal güzellikleri ile dört mevsim göz kamaştıran Balkan ülkeleri, baharın gelmesiyle birlikte gezi tutkunu turistleri ağırlamaya hazırlanıyor.

AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, Balkan ülkeleri arasında Osmanlı dönemine ait en fazla tarihi yapının bulunduğu Bosna Hersek, yeşil dokusuyla da bazı Anadolu şehirlerini andırıyor.

Özellikle yaz aylarında tarihi ve turistik mekanlarında Türkçe kelimelerin havada uçuştuğuna sıklıkla tanık olunan Başçarşı'daki Osmanlı dönemi eserleri olan Gazi Hüsrev Bey ve Ferhadiye camileri ile Moriçe Han ve Bezistan (Kapalı Çarşı), ziyaretçilerine zamanda yolculuğa çıkma fırsatı sunuyor.

Çarşı yakınındaki Fatih Sultan Mehmet Camisi ile Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu gerçekleştirilen İsa Bey Hamamı da Saraybosna'da görülmesi gereken tarihi yapılardan.

"Avrupa'nın Kudüs'ü" olarak nitelenen Saraybosna'da, üç dine ait ihtişamlı ibadethaneleri de görmek mümkün.

Avusturya-Macaristan dönemine ait yapılarla da sıklıkla karşılaşılan başkent Saraybosna'da, restorasyonu devam eden Viyeçnitsa Kütüpanesi ile maddi sorunlar nedeniyle kapalı olan Saraybosna Müzesi binaları ise şehre ayrı bir hava katıyor.

Turkuaz rengi akarsularıyla göz kamaştıran Bosna Hersek'in diğer kentlerindeki Osmanlı eserlerinden bazıları, yapımlarının üzerinden geçen uzun zamana rağmen hala ayakta duruyor.

"Vezirler Şehri" olarak anılan Travnik'teki tarihi kale ile Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü (Vişegrad), Mostar Köprüsü, Alperenler Tekkesi ve Türk köyü olarak bilinen Pocitely, Bosna'daki görülmesi gereken ecdad yadigarları arasında yer alıyor.

Neretva ve Drina nehirleri başta olmak üzere birçok nehrinin berrak sularında rafting coşkusunun doyasıya yaşanabildiği Bosna Hersek, baharla birlikte olağanüstü güzelliğe bürünen dağları, gölleri ve yaylalarıyla da doğa tutkunlarına sesleniyor.

Saraybosna yakınlarında bulunan, Bosna Nehri'nin kaynadığı İgman Dağı eteklerindeki Vrelo Bosne ise billur suyu ve yeşiliyle huzurun yaşanabildiği, adeta cennetten bir köşeyi andırıyor.

Geleneksel Türk yemeklerinin izlerine rastlamanın mümkün olduğu Bosna mutfağının vazgeçilmezleri arasında yer alan "Çevapi", "Burek" ve "Rajen (kuzu çevirme)" ise mutlaka tadılması gereken lezzetlerden.

Mostar ve Poçitely'i ziyaret edin
Tatilinin bir bölümünü Saraybosna dışındaki turistik yerleri görmek isteyenler için Konyits-Mostar istikameti tavsiye edilebilir.

Konyits'te, TİKA tarafından restore edilen tarihi Konyits Köprüsü görülebilir, çevresindeki tipik Osmanlı çarşısında Boşnak kahvesi yudumlanabilir, ayrıca buraya yakın mesafede bulunan eski Yugoslavya lideri Tito'nun kimyasal saldırılara karşı korunmak amacıyla inşa ettirdiği ve geçmişte gizil askeri karargah olarak da kullanılan sığınak gezilebilir.

Mostar kentine sadece 15 dakika mesafede olan Blagay Tekkesi ziyaretinin ardından, Neretva Nehri'ni besleyen Buna'nın soğuk suyu kıyısında dinlenme imkanı bulunabilir.

Mostar kentinden güneye doğru gidildiğinde, yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Türk köyü Poçitely de taş evleri, kalesi, hamamı ve camisiyle turistlerin tercih ettiği mekanlardan. Bosna topraklarında Türkler tarafından 16. yüzyılda kurulan ilk köy olma özelliği taşıyan Poçitely, dünyanın en iyi minyatür yerleşim birimlerinden biri olarak gösteriliyor.

Muhteşem Adriyatik sahilleri
AB vizesine sahip olan turistler, diledikleri takdirde Poçitely'den yola devam ederek, Hırvatistan'a geçebilir, buradan Adriyatik sahillerine ulaşarak deniz tatili yapabilir.

Dubrovnik, Makarska, Split ve Adriyatik adaları, tatilini deniz, kum ve güneşle sonlandırmak isteyenler için alternatif destinasyonlar arasında gösterilebilir.

Karadağ'ın güneyindeki Kotor'un yanı sıra Budva da tarihi kent merkezi, Adriyatik kıyısındaki berrak sahilleri ve irili ufaklı plajlarıyla yaz tatili için önerilebilir.

Üsküp'ün Türk Çarşısı, Belgrad'ın Kalemeydan'ı...
Öte yandan, yaz tatilini Balkanlar'da geçirmeyi planlayanların, Sırbistan'ın başkenti Belgrad ve Makedonya'nın başkenti Üsküp'ü mutlaka görmesi gerekiyor.

Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği Belgrad, muhteşem mimari yapıları, canlı şehir hayatı, sağladığı ucuz alışveriş imkanıyla ziyaretçilerini fazlasıyla memnun bırakacak şehirlerden biri olarak gösteriliyor.

Eski Yugoslavya'ya da başkentlik yapan Belgrad'ın Knez Mihaylova Caddesi, sokak sanatçıları, rengarenk kafeleri ve gözalıcı dükkanlarıyla dikkat çekiyor.

Kent merkezinde, Knez Mihaylova yakınlarında bulunan Sırbistan'ın yönetim binaları görülebilir, yine Knez Mihaylova Caddesi'den yürüyerek kısa sürede ulaşılması mümkün olan tarihi Kalemeydan gezilerek, buradan Tuna Nehri'nin muhteşem manzarası da izlenebilir.

Osmanlı dönemine ait pek çok eseri bünyesinde barındıran Makedonya ise kültür turizmi için ideal bir destinasyon.