Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu

Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmelerle ilgili gençlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu can, bu tende olduğu müddetçe hizmete devam edeceğiz." dedi.

Yıldız Sarayı Silahhane'de gerçekleştirilen ve TRT ekranlarında canlı yayınlanan programda, Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlerle buluştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Terörün iyisi kötüsü olmaz. Terörün ve teröristin hepsi kötüdür. Bunun bedelini 35 yıl içerisinde madden ve manen çok ağır ödedik. Bizler son 13-14 yıl içerisinde teröre yönelik birçok adımımız oldu. Başbakanlığım döneminde demokratik açılım süreci başlattık. Baktık ki karşı taraftan ciddi manada tepki alamıyoruz. İkinci bir demokratik açılım yaptık. Özellikle aydın kesimi toparlayarak Anadolu'ya yayılalım dedik, böyle bir adım attık. Bu süreçte de bazı olumlu yansımalar gördük ama arzu edilen yine olmadı. En son çözüm süreci başlattık. Anadolu'dan güzel tepkiler aldık, tabanda güzel tepkiler var ama tavanda, kendileri için lider sayılan kadrolarda ciddi rahatsızlık olduğunu gördük. 7 Haziran seçimlerine gidildiğinde bu bölücü terör örgütünün desteklemiş olduğu siyasi parti ciddi bir destek gördü, 80 milletvekili aldı. Fakat yeterli olmadı ve şımardılar. 6-8 Ekim olaylarında biliyorsun Güneydoğu'da Kürt vatandaşlarımız sokağa davet edildi, 52 vatandaşımız öldü. Ölen Kürt'tü ama öldüren de Kürt'tü. Bu çok acıydı, çok trajik bir olaydı. O süreci tahrik edenler takdir edildi. Ardından da hükümetler kurulamayınca 1 Kasım seçimleri için karar verildi. Yeniden bir seçim için ülkemiz için çok daha isabetli olacağını gördüm ve tarih belirledim. 1 Kasım seçimlerinde de şu anki tablo ortaya çıktı. Millet bir gerçeği gördü, yukarıdakiler göremedi ama. Millet cezalandırdı, milleti bir kenara koymak olmaz, millete rağmen siyaset olmaz. Millete rağmen siyaset yapmaya kalkarsanız millet sizi ilk fırsatta cezalandırır. Terör bu sefer kendisine farklı bir çizgi çizdi. Baktılarki halktan destek yok, halkı sindirmeye başladılar. Çözüm sürecindeki iyi niyet istismar edildi. Ülkemize ciddi manada silah girişi oldu. Bütün operasyonlar yapılırken evlerin bodrumlarından, rögarların altından çıkan silahları görüyorsunuz. O yüzden bu operasyonların faydası çok çok fazla oldu. Bu operasyonlarla birlikte sözde mezarlıklar kurdular, ortaya çıktıki tabutlarla silahlar soktular. Mezarlıklarda ibadethane olarak kurulan yerler, yargılama için mahkeme gibi kullanılıyor, kimisi maliye gibi tahsilat bölümü olarak kullanılıyor. Esnaf toplanıyor oraya götürülüyor, senin şu kadar cezan var şunu ödeyeceksin deniliyor. Operasyonlar başlatılınca bunların üzerine ciddi manada gidildi ve buraların hepsi tek tek yıkıldı. 

DERBİNİN ERTELENMESİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA

Derbinin ertelenmesiyle ilgili soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu süreç bu kararlılıkla devam edecek, yani buradan asla taviz vermemiz mümkün değil. Ankara'da yaşananlar var. İstanbul'da yaşananlar var. İşte en son şu anda Galatasaray-Fenerbahçe maçıyla alakalı da aldığımız bazı ciddi istihbarat bilgileri üzerine, önce bir seyircisiz oynatmayı düşündük ama daha sonra yeni bazı istihbaratlar gelince, bu istihbaratla ön alınan bilgilerle örtüştüğünü görünce, bunu her iki kulübün başkanlarıyla da arkadaşlarımız görüşmek suretiyle, 'bunu ileri bir tarihe erteleyelim' dediler ve böylece bu maçı da ileri bir tarihe ertelemiş olduk.​" dedi.

 

"VATAN İÇİN HİZMETE DEVAM EDECEĞİZ"

Dikkat edin ülkemizde de dünyada da işte 'Erdoğan gitmeden Türkiye'ye istikrar gelmez' diyorlar. Ya tamam da şimdi Erdoğan'ın gitmesi veya gitmemesi... Peki 2002'nin sonunda veya 2003'ün başında Türkiye'de Erdoğan'ın başında olduğu bir iktidar mı vardı? Yoktu. Peki Türkiye neredeydi? Veren el miydi, alan el miydi? Alan eldi. Öyle mi? Delikli paraları arıyorduk, acaba bize birileri borç verir mi? Bunu arıyorduk ama vermiyorlardı. Böyle bir durumdaydık. Bu can, bu tende olduğu müddetçe hizmete devam edeceğiz.

"BUNLAR BENİM KÜRT KARDEŞLERİMİN DÜŞMANI"

Bakıyorsunuz Hakkari'ye biz havalimanını yaptık. Bunlar havalimanını bombalıyor ya. Şimdi bunlara nasıl bir yaklaşım sergileyeceksiniz? Yani bunlara vatansever demek mümkün mü? Milliyetperver demek mümkün mü? Yani bunlar 'Kürt vatandaşlarımızı seviyor' demek mümkün mü? Bunlar benim Kürt kardeşlerimin düşmanı ya. Sevmek diye bir şey yok. Sevmek diye bir dertleri olsa, bizim 2 senede bitireceğimiz havalimanını, bize 4 senede, 5 senede bitirttiler. Çünkü müteahhit firmaları devamlı tehdit ettiler. Biri gitti, biri geldi, biri gitti, biri geldi. Duble yollar yapıyoruz, bölünmüş yollar yapıyoruz, müteahhitlerini tehdit ediyorlar. Bunları yaptılar ama biz buna rağmen 'yapacağız' dedik ve yaptık.

"AB SAMİMİ DAVRANMIYOR"

Schengen konusu bizim aslında çoktan hakkımız. Bizim Avrupa Birliği'ne fiili müracaatımız 1959'dur, resmi 1963'tür ve bu süreç içerisinde bize her zaman çalım attılar. Hiçbir zaman samimi davranmadılar. Şu anda da samimi davranmıyorlar. Kofi Annan'a 'Gelin Kıbrıs meselesini aşalım' dedim. Önce kabul etmedi, ardından kabul edince adımlar atıldı. Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafı bizim gösterdiğimiz samimiyeti göstermediler. AB, Güney Kıbrıs'ı AB'ye üye yaptı, Kuzey'i yapmadı. Samimi değiller. AB bize nüfus bahanesi gösteriyor. 

"GÜÇLÜ OLMAYA MECBURUZ"

Biz güçlü olmaya mecburuz. Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Şu anda kişi başına milli gelirimiz 10 bin dolarsa bu rakam, bizim bir defa hedefimiz neydi? İlk etapta 15 bin dolar, ardından 2023 bunu 25 bin dolara çıkarmamız lazım. 25 bin dolara çıkaracağız göreceksiniz dengeler o zaman çok daha farklı olacak.

 

FAİZ AÇIKLAMASI

Amerika'ya baktığımız zaman nedir onlarda faiz oranı? 0,50 o da yeni, 0,25'ti, 0,50'ye çıkardılar. Japonya'ya bakıyorsunuz, eksi. Avrupa'ya bakıyorsunuz, işte 1, 2, buralarda. Şimdi buralarda bu denli faiz düşükse, bizde faiz, komisyonlarını da ilave ederseniz, yüzde 15 yüzde 16'lara çıkıyor. Bu ne demektir? Siz bu ülkede yatırımın önünü kesiyorsunuz, yatırım yaptırmayacaksınız, yatırım yaptırmazsınız. Çünkü girişimci yatırım yapabilmesi için parayı ucuza mal etmesi lazım. Eğer parayı ucuza mal edemezse yatırım yapması mümkün mü? Değil.

"FİNANS SEKTÖRÜNE DÜŞMAN DEĞİLİM"

Reel sektörle finans sektörünün arasındaki dengelere baktığımız zaman, dikkat edin, burada enteresan bir değişiklik var. Parayı asıl kazanan neresidir? Finans sektörüdür. En çok parayı finans sektörü kazanır, reel sektör değil. Ben de böyle konuştuğum zaman tabi finans sektörü bundan rahatsız oluyor, 'sen bize düşman mısın?' diye. Hayır ben size düşman değilim. Ben ülkemde reel sektör için finans sektörünün bir kaldıraç görevi görmesini istiyorum.

"SURİYELİLER BİZİM KARDEŞİMİZ"

Suriyeliler bizim kardeşimiz. Bu bizim için kardeşlik görevidir. Biz ensarız onlar muhacir. Esed halkına zulmettiği anda Ramazan gecesinde aradım netice alamadık. Biz neticeleri alamayınca yolları ayırdık. Babamızda olsa zulmeden yolları ayırırız. Zulmeden ile yan yana durulmaz.

"DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR"

500 bin insanın öldürüldüğü, katledildiği bir Suriye var. Bir devlet terörü estiren bir zalim Esed var, terörist Esed var. Aslında bunun Lahey'de yargılanması gerekir ama uluslararası camia henüz bunu halledebilmiş değil. Bu kadar insanın canına kıyan, onları varil bombalarıyla öldüren böyle bir adam, şu anda hala rahatlıkla bakıyorsunuz konuşabiliyor, işte Moskova'da kırmızı halılarla ağırlanabiliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bunlar nasıl dünya ülkesi, nasıl bunlar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyesi? Onun için ben diyorum ki 'Dünya 5'ten büyüktür.' Yani dünyada 196 tane ülkenin kaderini 5 tane ülke belirleyemez. Buna hakkı yok. Bu 1. Dünya Savaşı'nın şartları içinde bu böyle olmuş olabilir ama bugün biz aynı şartları yaşamıyoruz, onlar geçti artık. Şimdi bunun reforme edilmesi lazım.

"İKTİDAR PARTİSİNİN DOKUNULMAZLIK AÇIKLAMASINI DESTEKLİYORUM"

İktidar partisinin yaptığı dokunulmazlık açıklamasını çok çok yerinde buluyorum ve destekliyorum. Fezlekeleri Parlamento'da olanların dokunulmazlıkları kaldırılmalıdır. Bir milletvekili, öldürülen teröristin taziye çadırına gidebilir mi? Böyle saçmalık mı olur!.

"MİLLETİMİZ MİLLİ VE YERLİ ANAYASAYA EVET DİYECEKTİR"

Sadece iktidar partisi ile MHP el ele verse, 367'yi bulamayabilirler o ayrı bir konu ama hiç olmazsa millete gitmenin yolu açılabilir. Ben inanıyorum ki millete gitmenin yolu açılsa, millet böyle bir yeni anayasaya 'evet' diyecektir. Ben milletimize bu noktada güveniyorum. İktidar partisi ile MHP arasında asgari müştereklerin değil, azami müştereklerin olduğuna inanıyorum. Azami müştereklerin olduğu iki görüş, iki yapı eğer bir araya gelir de böyle bir milli ve yerli anayasayı eğer oluşturursa, bu millet de kendisi için, kendi dokusunu yansıtan milli ve yerli bir anayasaya 'evet' diyecektir diye düşünüyorum. Temenni ederim ki bu adım da kararlı bir şekilde atılır.

HABER10

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.