Dershanelerin Kapatılması Eğitimde Kaliteyi ve Fırsat Eşitliğini Sağlar

Dershanelerin kapatılması konusunda Hükümet’in planı çerçevesinde adımlar atılmaya devam ediliyor. Süreç, özel okula dönüşebilecek dershanelerin dönüşmesi, bu konuda uygun olmayanların ise 2014-2015 öğretim yılı içinde kapatılması şeklinde işleyecek.

 

Kamuoyunda dershaneler konusunda yapılan tartışmalar sırasında, bu kurumların, eğitim sistemimiz içindeki işlevi, eğitimde kaliteyi arttırıp arttırmadığı ve eğitimde fırsat eşitliğini hangi yönde etkilediği konusunda, bilimsel ve gerçekçi tartışmaların yapılmadığı, konunun, eğitimsel boyutu yerine, siyasi boyutunun ön plana çıkarıldığı hepimizin malumu.

 

Dershanelerin işlevi konusunda, “Eğitim Reformu Girişimi”nin, farklı kaynakların dershaneler konusundaki araştırmalarını inceleyerek ortaya koyduğu rapor, bu konuda, siyasi tartışmaların ötesinde bulgular içeriyor.( http://erg.sabanciuniv.edu/node/1257)

 

Raporun bulgularına göre öncelikle söylenmesi gereken; Türkiye’de dershaneye gitmenin üniversiteye giriş sınavında elde edilen başarıya etkisini araştıran çalışmaların ortak bulgusu dershaneye gitmenin başarıyı yükselttiğidir. Bu sonuç, Tansel ve Bircan’ın araştırmasında, (2005;Akt ERG) dershaneye gitmenin iki veya dört yıllık bir üniversite programına yerleşme olasılığını % 9 oranında yükselttiğini ve dershaneye gitmenin üniversiteye giriş sınavında Matematik ve Fen alanlarında öğrenci başarısını pozitif yönde etkilediği, şeklinde yer almıştır.

 

2008 tarihli bir başka çalışmada, Gurun ve Millimet, aynı veri kaynağını kullanarak, “2002 fiyatları ile yıllık 1.275 dolardan (2013 fiyatları ile yaklaşık olarak 3.400 TL) daha fazla kaynağın dershane için harcanması durumunda, dershaneye gitmenin iki veya dört yıllık bir programa yerleşme olasılığını % 7 yükselttiğini bulgulamaktadır. Ancak yazarlar, dershaneye daha az kaynak ayrılması durumunda, dershaneye gitme ve üniversiteye yerleşme arasında herhangi bir ilişki bulunmadığını belirtmektedir.

Bir diğer araştırmada ise Alkan, Çarkoğlu, Filiztekin ve İnceoğlu (2008;akt ERG), 2001, 2002 ve 2005 ortaöğretime geçiş ve üniversiteye giriş verilerini bir arada değerlendirdikleri çalışmada, dershaneye devamın üniversite giriş sınavı başarısı üzerindeki etkisini incelemişlerdir. Bu çalışmanın yukarıda bahsi geçen araştırmalara göre temel bir artısı, tahminlerin öğrencilerin geçmiş akademik birikimlerini dikkate alarak yapılmış olmasıdır. Araştırmada, dershaneye gitmenin üniversiteye giriş sınavında başarıyı doğru yönde etkilediği ortaya koyulmuştur.

 

Bu üç araştırmanın bulguları kamuoyundaki genel izlenimler ile uyumludur: Türkiye’de dershaneye gitmek üniversiteye giriş sınavında başarılı olmanın önemli belirleyicilerinden biridir.

 

ERG raporunun bir başka sonucuna göre, dershaneye gitmek anne-baba eğitimi ve gelir durumu ile ilişkili olmakla beraber, öğrencinin akademik başarısı ile dershaneye gitme olasılığı arasındaki ilişki daha güçlüdür.

 

Alkan, Çarkoğlu, Filiztekin ve İnceoğlu’nun (2008;akt ERG) çalışması, anne ve babanın eğitimi ile gelir durumunun üniversiteye giriş sınavında başarıyı üç kanal üzerinden dolaylı olarak etkilediğini göstermektedir. Buna göre, daha eğitimli ebeveynlere sahip ve daha yüksek gelirli ailelerden gelen öğrencilerin hem geçmiş akademik birikimlerinin daha yüksek olma, hem ortalama üniversite giriş sınavı başarısı daha yüksekokullara girme, hem de dershaneye gitme olasılıkları daha yüksektir.

Dershaneye gitmenin bir diğer önemli belirleyicisi öğrencinin motivasyonudur. Tansel ve Bircan’ın (2005;akt ERG) çalışması, annenin ek bir yıl daha eğitim almış olmasının dershaneye gitme olasılığını % 2 yükselttiğine işaret ederken, öğrencinin liseden takdir derecesi ile mezun olmasının dershaneye gitme olasığını % 26, teşekkür ile mezun olmasının da bu olasılığı % 17 yükselttiğini belirtmektedir.

 

Özetle, mevcut araştırmalara göre dershaneye gitmenin üniversite giriş sınavlarında elde edilen başarı üzerinde pozitif yönde bir etkisi vardır ve dershaneye erişim sosyoekonomik göstergeler ile ilişkilidir. Ek olarak, dershaneye erişim bölgeler arasında önemli ölçüde

çeşitlilik göstermektedir ve bu nedenlerle dershanelerin üniversite giriş sınavlarında eşitsizliğe neden olduğu söylenebilir. Öte yandan, özellikle Tansel’in (2005;akt ERG) bulguları, yüksek motivasyona sahip ve okul başarısı yüksek ancak düşük sosyoekonomik konuma sahip ailelerden gelen öğrencilerin de dershanelerden önemli ölçüde yararlandığına işaret etmektedir. Bu bulgu, dershanelerin belirli bir grup öğrenci için fırsat eşitliğini güçlendiren bir yönü bulunduğunu desteklemektedir.

 

Türkiye’de hane halkı kaynaklarının göz ardı edilemeyecek bir bölümü dershane ve özel ders harcamalarına yönlendirilmektedir. Öğrenciler ve öğretmenler arasında dershaneye yönelimin temel nedeninin okulda verilen eğitimin üniversiteye giriş sınavını kazanmak için yetersiz olduğu görüşü oldukça yaygındır.

 

Sonuç olarak, dershanelere ilişkin ampirik çalışmalar,

1) Dershaneye gitmenin üniversite giriş sınavı başarısını pozitif yönde etkilediğine,

2) Dershane harcamalarının pek çok ailenin bütçelerinin önemli bir bölümünü oluşturduğuna

3) Okulların öğrencileri üniversite sınavına hazırlayamamasının ve okulda verilen eğitimin niteliğinin göreli düşüklüğünün dershaneyi tercih etmenin ardındaki en önemli neden olduğuna işaret etmektedir. Ancak, mevcut akademik çalışmalar temelinde dershanelerin hangi yönde, ne ölçüde ve kimin için fırsat eşitliğini etkilediğini çıkarsamak güçtür. Özellikle, bu alanda üniversite giriş sınavı başarısı, sosyoekonomik durum ve dershane erişimi arasındaki ilişkileri inceleyen yeni çalışmaların yapılmasına da gereksinim vardır; bunun bir nedeni mevcut araştırmaların güncelliklerini yitirmekte olmasıdır.

 

Özetle, dershanelere yönelim doğrudan nitelikli eğitim talebi ve üniversite giriş sınavlarındaki rekabet durumu ile ilişkilidir. Oysa dershanelerin kapatılması/özel okula dönüştürülmesi gibi bir politika tercihinin Türkiye’de

1) Eğitimin kalitesini ne ölçüde ve nasıl olumlu yönde etkileyeceği ve

2) Üniversite giriş sınavlarında rekabetin önüne nasıl geçebileceği açık değildir.

 

Bu iki soru tartışılıp cevap verilmeden de, dershaneler konusunda Hükümet’in yapmayı planladığı değişim/dönüşüm/kapatılma projesi, siyasi bir proje olmaktan öteye geçmeyecektir.

 

-http://erg.sabanciuniv.edu/node/1257

-Alkan, A., Çarkoğlu, A., Filiztekin, A. & İnceoğlu, F. (2008). Türkiye ortaöğretim sektöründe katma değer oluşumu, Proje No: SOBAG-104K092. İstanbul.

-Gurun, A. & Millimet, D. L. (2008). Does private tutoring payoff?. IZA Discussion Paper No. 3637. Available at SSRN: http://ssrn.com/abstract=1230824 or http://dx.doi.org/10.1111/j.0042-7092.2007.00700

-Tansel, A. (2013). Türkiye’de özel dershaneler: Yeni gelişmeler ve dershanelerin geleceği. Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ekonomik Araştırma Merkezi.

Önceki ve Sonraki Yazılar