Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, anayasal ve yasal hakları kısıtlanmış, aile bütünlüğü bozulmuş sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi ve sözleşmeli istihdamdan derhal vazgeçilmesi çağrısında bulunarak, “Yüz binlerce öğretmen adayı atanmayı beklerken, öğretmen açığının, ucuz iş gücü olarak görülen ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılması kabul edilebilir bir şey değildir. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlik, insan haklarına ve çalışma ahlakına aykırı bir uygulamadır” dedi.

Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi konusundaki mücadelelerine devam ettiklerini kaydeden Çakırcı, “17 Aralık’ta Şırnak’ta, 30 Aralık’ta ise Ankara’da bu konuyla ilgili eylem yapacağız. Bu eylemlere sadece sözleşmeli öğretmenlerimizi değil, tüm eğitim çalışanlarını bekliyoruz. Sözleşmeli ve benzeri uygulamaların sona erdirilmesi, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi talebemizi bir defa daha haykıracağız” ifadelerini kullandı.

Ramazan Çakırcı, İstanbul 2 No’lu Şube’ye bağlı Gaziosmanpaşa İlçe Temsilciliği’nin ve İstanbul 6 No’lu Şube’ye bağlı Kağıthane İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği toplantılara katılarak, eğitim gündemine ve sendikal çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yerinden ve işinden memnun öğretmen eğitimde kaliteyi ve başarıyı artıracaktır

Ucuz ve güvencesiz istihdama, emek sömürüsüne karşı olduklarını ve yıllardır bu soruna dikkat çektiklerini belirten Çakırcı, “Eğitim çalışanlarının kalkınmada öncelikli yörelerde uzun süre kalmalarını sağlayacak uygulamalara, teşviklere ihtiyaç olduğunu, öğretmen açığının ancak bu şekilde kapatılabileceğini söylüyoruz. Yerinden ve işinden memnun öğretmenler, istihdamda güçlük çekilen yerlerde eğitimde kaliteyi ve başarıyı artıracaktır” şeklinde konuştu.

Ek göstergede somut adım atılmalı, Öğretmenlik Meslek Kanunu bir an evvel çıkarılmalıdır

3600 ek gösterge vaadinin somut adıma dönüştürülmemesinin eğitim çalışanlarını hayal kırıklığına uğrattığını dile getiren Çakırcı, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim vaatleri arasında yer alan 3600 ek gösterge konusunda adım atılmasını bekliyoruz. Ek gösterge çalışmasının bütün eğitim çalışanlarını kapsamasını; Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir an evvel çıkarılmasını, öğretmenliğin kariyer mesleği hâline getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Yöneticilerin asli görevlerini yerine getirmeleri sağlanmalıdır

Okul yöneticilerinin asli görevlerini yerine getirebilmelerinin sağlanmasını, töhmet altında bırakılmamasını isteyen Çakırcı, okulların temizlik, güvenlik, kırtasiye, bakım-onarım, hizmetli gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayacak, eğitimciyle veliyi karşı karşıya gelmekten kurtaracak, yöneticilerin okulun esas işlerine yoğunlaşmalarına imkân sağlayacak okul bütçesi uygulamasına geçilmesinin elzem olduğunu söyledi.

Eğitim çalışanlarını tehlikelere karşı koruyacak tedbirler alınmalıdır

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet konusuna da değinen Ramazan Çakırcı, eğitimcinin itibarını daha da artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirlerin alınmasının zorunlu olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bunun için, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkes elinden geleni yapmalıdır.”

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Rıfat Kavak ve 6 No’lu Şube Başkanı İdris Şekerci de birer konuşma yaparak, çalışmaları hakkında bilgi verdiler.