Eğitim Sen’den 2025 Raporu: “Kamusal Eğitim Geriye Gitti”

Eğitim Sen’den 2025 Raporu: “Kamusal Eğitim Geriye Gitti”

2025 yılı eğitim gündemi; kalabalık sınıflar, yoksulluk, barınma-beslenme krizi, öğretmen istihdam sorunları, MESEM tartışmaları ve Maarif Modeli uygulamalarıyla şekillendi. Eğitim Sen, yılın eğitim tablosunu kapsamlı eleştirilerle değerlendirdi.

2025 Yılında Eğitimde Neler Oldu?

Eğitim Sen’in değerlendirmesine göre 2025, eğitimde yapısal sorunların sürdüğü bir yıl oldu

Eğitim Sen, 2025 yılına ilişkin değerlendirmesinde; eğitim sisteminde uzun süredir devam eden yapısal sorunların çözüme kavuşmadığını, aksine bazı başlıklarda sorunların daha görünür hale geldiğini savundu. Sendikaya göre yıl boyunca; eğitimin ticarileşmesi, dini içerikli uygulamaların artması, eşitsizliklerin derinleşmesi ve çocuk haklarına yönelik risklerin büyümesi dikkat çekti.


Laik ve bilimsel eğitim tartışmaları yeniden alevlendi

Sendika açıklamasında, 2025’te eğitim politikalarının “laik-bilimsel eğitim” ekseninde yeni tartışmalar ürettiği görüşü öne çıktı. Özellikle bazı kurumlarla imzalanan protokoller üzerinden okullarda farklı faaliyetlerin yaygınlaştığı, bunun da eğitim ortamına dair kaygıları artırdığı belirtildi.


Eğitimde kronik sorunlar: Kalabalık sınıf, ikili öğretim, taşıma, öğretmen açığı

2025’te de eğitim sisteminin başlıca gündemleri arasında;

  • sınav odaklı yapı,

  • okul altyapısı ve donanım eksikleri,

  • kalabalık sınıflar,

  • ikili öğretim ve taşımalı eğitim,

  • ücretli/sözleşmeli öğretmenlik uygulamaları,

  • ataması yapılmayan öğretmenler sorunu

gibi başlıklar yer aldı.


Dezavantajlı gruplar için erişim eşitsizlikleri gündemde kaldı

Eğitim Sen’e göre 2025’te eğitime erişimde; kız çocukları, mülteci/koruma altındaki çocuklar, anadili farklı çocuklar ve engelli çocuklar açısından eşitsizlikleri azaltacak adımlar yeterli düzeyde atılmadı. Bölgesel ve sınıfsal farkların, okullaşma ve devamlılık üzerinde belirleyici olmaya devam ettiği ifade edildi.


Çocuk hakları başlığı: İşçilik, istismar ve güvenlik tartışmaları

Sendika değerlendirmesinde, 2025’te çocukların; eğitim, güvenlik ve sosyal koruma alanlarında risklerle karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Çocuk işçiliği, çocukların korunması ve güvenli okul ortamı konularının yıl boyunca gündemde kaldığı; ekonomik koşulların çocukları daha kırılgan hale getirdiği savunuldu.


Beslenme ve barınma krizi derinleşti

2025’te özellikle yoksulluğun etkisiyle;

  • öğrencilerin okula aç gitmesi,

  • okulda ücretsiz yemek talebinin karşılık bulmaması,

  • üniversitelerde başlayan barınma krizinin daha alt kademelerde de hissedilmesi

gibi konuların sıkça konuşulduğu belirtildi. Sendika, yurt yetersizliği ve kira artışlarının öğrenciler üzerinde baskı yarattığını ifade etti.


Okullarda temizlik ve destek personeli sorunu sürüyor

Eğitim Sen’e göre 2025 yılı boyunca okullarda temizlik, hijyen ve destek personeli yetersizliği sık sık gündeme geldi. Bazı okullarda personel eksikliği nedeniyle yükün öğretmen/öğrenci/velilere kaydığı iddiaları da değerlendirmede yer aldı.


“Eğitim harcamaları velilere yıkılıyor” eleştirisi

Açıklamada, temel eğitimin ücretsiz olması gerekirken; kayıt dönemleri, kırtasiye, servis ve yemek giderleri gibi kalemlerin veliler üzerindeki yükü artırdığı savunuldu. Okulların bazı ihtiyaçlarının bağış/katkı gibi yöntemlerle karşılanmak zorunda kaldığı görüşü paylaşıldı.


“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve “Gelişim Raporu” tartışmaları

Sendika, 2024-2025 öğretim yılıyla başlayan yeni uygulamaların 2025’te daha yoğun tartışıldığını belirterek; öğretmenlerin iş yükü, değerlendirme yöntemleri ve uygulama koşullarına ilişkin eleştirilerini sürdürdü. “Gelişim raporu” gibi süreçlerin, yeterli altyapı sağlanmadan yürütüldüğünde angaryaya dönüşebileceği görüşü de öne çıktı.


ÇEDES ve benzeri uygulamalar: Okullarda “dinselleşme” iddiası

Eğitim Sen, ÇEDES ve benzeri projelerin okullardaki etkisine ilişkin eleştirilerini 2025’te de sürdürdü. Bu tür uygulamaların pedagojik çerçeve ve uzmanlık tartışmalarını büyüttüğü değerlendirildi.


MESEM tartışmaları: Çocuk işçiliği eleştirisi

Sendika, mesleki eğitim merkezleri (MESEM) üzerinden yürüyen modeli; çocukların çalışma koşulları, iş kazaları ve eğitim-iş ilişkisi açısından eleştirdi. 2025’te MESEM’in daha fazla tartışılmasının nedenlerinden biri olarak “çocuk emeği” başlığının öne çıktığı ifade edildi.


Proje okulları ve norm kadro: Atama/yer değiştirme tartışmaları

2025’te proje okulları ve norm kadro süreçleri üzerinden yaşanan yer değişiklikleri, öğretmen görevlendirmeleri ve yönetim kararları da tartışma başlıkları arasında yer aldı. Sendika, bu süreçlerde şeffaflık ve liyakat vurgusunu öne çıkardı.


Öğretmenlerin ekonomik durumu: Alım gücü ve mesleki itibar

Eğitim Sen’e göre 2025’te öğretmenlerin alım gücü düşerken; barınma, ulaşım ve temel yaşam maliyetlerinin artışı eğitim emekçilerini doğrudan etkiledi. Kariyer basamakları gibi uygulamaların ise öğretmenler arasında gelir farkı ve ayrışma tartışmalarını büyüttüğü savunuldu.


2026 mesajı: “Eğitim hakkı mücadelesi büyütülmeli”

Değerlendirmenin sonunda sendika, kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve eşitlikçi eğitim vurgusunu yineleyerek; 2026’da eğitim hakkı mücadelesinin daha güçlü sürdürülmesi gerektiği çağrısını yaptı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.