Geleceğimiz Camide

 

Niğde İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci’nin Bağlama Kasabasındaki Cuma namazı öncesi velilerle buluşması bana göre doğru bir davranıştır. Devletlûların halkla kaynaşması adına da çok geç kalmış bir girişim olarak değerlendirilmelidir.

Ama herkes bizim gibi düşünmüyor. Öküz altında buzağı arayan bazı kişi ve guruplar bu son derece önemli girişimi eğitimle ilgisi olmayan başka yönlere çekmeye çalıştılar. 

Kendisi de bir eğitimci olan Eğitim-Bir-Sen Niğde Şube Başkanı Celalettin Özüdoğru, onlara hak ettikleri cevabı vermiş. Bakınız neler demiş: “İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci,  her alanda veliler ve öğrenciler ile iyi ilişkiler geliştirdiğini görmekteyiz. Geçtiğimiz hafta Bağlama Kasabasında Cuma Namazı öncesi camide velilerle eğitimin önemini paylaşması devlet millet kaynaşmasının güzel bir örneğidir. Bu millet yıllarca makam odalarından çıkmayan yöneticiler sayesinde devletten koptu ve korktu. Milletin, devletin yöneticileri ile her mekânda bir araya gelmesi niye yadırganır? Anlaşılır gibi değil. Sendikal anlayışımızda; camiler sadece namaz saatlerinde açık kalan ve sonrasında sürekli kapalı olması gereken yerler değildir. Halkın her tür sosyal etkinlini yapabileceği alanlardır. Ancak böyle kullanılırsa camiler atıl olmaktan kurtarılır. Camiden verilen olumlu mesajlar halkımız üzerinde daha etkin olur. Ömründe camiye uğramayan ancak cenazesi cami bahçesine gelen zihniyetten camilerin, namaz kılmak dışında da işlevi olduğunu beklemek abesle iştigal olsa gerek. (http://www.kamudanhaber.com/sendika/egitimbir-sen/memur-senden-ekinciye-destek-h149255.html)

 

Geçtiğimiz yıllarda Ekinci’ye karşı çıkanlar milletin gözünün içine baka baka “hoca camide, hoca camide” diyerek ayrımcılık yapıyorlardı. Yani bu gün hocanın camiye girerek vatandaşına ulaşmasına karşı çıkanlar o zaman da hocanın camiye kapatılmasını istiyorlardı.

Ama bu ülkede onların zamanı geçmek üzere, çok az kaldı. Ülkemiz dünkü Türkiye değil. Zaten yarının Türkiye’sinde bu türden absürtlüklerle uğraşmayacağız. Umudumuz ve beklentimiz bu yöndedir. İşte bunun hazırlıkları. Hoca da gençler de camide, çatlasın gâvur kayırıcıları.( http://www.yedihilal.org/slider-159.html)

Diğer taraftan Niğde İl Milli Eğitim Müdürü’nün eğitimin kimi sorunlarını çözmek için camiye yönelmesi karşılaştığımız problemleri çözme adına yeni fırsatlar doğuruyor. Bu imkânları görmezlikten gelerek karalamaya çalışmak akıl almaz bir akıl tutulması örneğidir. Bunu yapanlar eğitimi araçsallaştırarak kendi devri geçmiş ideolojilerini dayatma peşinde olanlardır.

Özellikle okullarımızda idarecilik yapanlar çok iyi bilirler ki vatandaş okula gelmiyor. Çağrılan velimiz adeta karakoldan çağrılmış gibi okula gitmek konusunda çekimser davranıyor, belki de korkuyor müdür veya müdür yardımcılarının karşısına çıkmaktan. Vatandaşa kızmaya hakkımız yok. Nedenlerini araştırdığımızda da veliye hak vermek zorunda kalıyoruz.

“Ne yapalım ben çağırdım gelmediler” deme lüksümüz yok. Okula gelmeyen veliyle nerede buluşabileceksek oraya biz gideceğiz. Gideceğimiz yer tarla, bağ-bahçe, fabrika ya da kahve meyhane olabileceği gibi cami niye olmasın. Üstelik cami bir çok bakımdan buluşma yerleri açısından en mükemmel yerdir.

Celalettin hoca çok güzel bir girişim başlatmış. Medeni cesaretinden dolayı kendisini kutluyorum. Başlattığı girişim maarif sistemimiz için geç kalmış bir açılımdır. Mutlaka başka hacetler için de düşünülmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum