KHK'lı doktor yasasıyla herkesin canı yanar

KHK'lı doktor yasasıyla herkesin canı yanar

Hakkında bir yargı kararı bulunmayanlar da dahil olmak üzere KHK ile ihraç edilen doktorların tamamının özel sektörde bile görev yapmalarını kısıtlayan yasa tasarısı işgüzar ve kötü niyetli kişilerin önüne suiistimal kapısı açabilir.

AK Partili 6 milletvekilinin imzasıyla hazırlanan ve FETÖ gibi örgütlere 'iltisaklı' olduğu gerekçesiyle KHK ile görevlerinden alınan doktorların çalışmalarını düzenleyen yasa tasarısı TBMM Komisyonu'nun MHP'nin de desteğiyle kabul edildi. Tasarıyla KHK ile görevden alınan ancak doktorların haklarında bir yargı kararı olmasa da kamuda çalışmasının önü kapatılıyor. Ayrıca bu sağlık görevlilerini SSK ile bağlantılı herhangi bir özel sağlık kuruluşunda da çalışmasının önü kesiliyor. Tasarı oldukça gerilimli geçen komisyon toplantılarınının ardından kabul edildi. Ancak muhalefet cephesini de birleştirdi. TBMM'deki tüm muhalefet partileri yasa tasarısının büyük mağduriyetlere yol açacağını belirterek, hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu iddia ettikleri tasarının geri çekilmesini veya bu maddenin tekliften çıkarılmasını istiyor.

CHP: TOPLUMSAL BARIŞI ZEDELER:

Komisyondaki CHP üyesi Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, söz konusu maddenin kabul edilmesi halinde birçok mağduriyetin yaşanacağını savunarak, "Kutsal bir mesleği yürüten hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarının yıllarını verdiği mesleğini, kesinleşmiş yargı kararı olmaksızın onların elinden almanın yanlış olacağını düşünüyoruz" dedi.

Kendisi de KHK ile ihraç edilen CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu da "Biz toplumsal barışı ancak hukuk yoluyla sağlayabiliriz. Hangi görüşe mensup olursak olalım hukukta buluşalım. Hukuk yolu toplumsal barışın biricik yoludur. Bu 5'inci madde çok tehlikelidir ve bu torba kanununun omurgası değil, omuriliği budur. Bunun üzerinde düşünelim. Ben eminim ki bunu çıkarırsak, bu, metinden tümüyle çıkarsa toplumsal barış konusunda, şiddete karşı, terörizme karşı ortak tavır konusunda çok önemli bir mesafe alacağız" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de "bu madden sağlık çalışanına "ağaç kökü yesinler" maddesi anlamına geliyor" diyerek tepki gösterdi.

SP: HUKUKSUZLUK KANUNLAŞTIRILIYOR

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da tasarıya tepki gösterdi. "KHK ile ihraç edilen doktorların özel hastahanelerde çalışmasını engelleyip adeta diri diri mezara gömülmeleri manasına gelen 5. Madde, ne yazık ki tüm çabamıza rağmen Meclis Komisyonundan geçti" diyen Karamollaoğlu, "Buradan iktidara sesleniyorum; bu insanları açlığa, yokluğa, sefalete mahkum ederek sadece ah alırsınız. Mazlumun ahı titretir arzı. Adalet olmadan, devlet olmaz!" ifadelerini kullandı.

HDP: SORUŞTURMASI OLMAYAN BİLE İHRAÇ EDİLDİ

Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, kamudan KHK'ler ile yapılan ihraçları eleştirerek, "Bu ihraç listeleri, sağlıklı ve şeffaf bir şekilde yapılmadı. Herhangi bir soruşturması olmayan veya varsa bile bunlar sonuçlandırılmadığı halde bu kişiler ihraç edildi" ifadelerini kullandı. Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da "6-7 bin doktorun özel hastanelerde çalışmasını engelleyecek çok vicdansızca bir teklif" dedi.

İYİ PARTİ: DÜZENLEME ANAYASAYA AYKIRI

İYİ Parti Antalya Milletvekili Tuba Vural Çokal, maddenin anayasa ve insan haklarına aykırı olduğunu öne sürerek düzenlemenin teklif metninden çıkarılması gerektiğini söyledi.

MAĞDURLAR ÇARESİZ

Tasarının ardından BBC Türkçe'nin ulaştığı bazı KHK'lı doktorların durumları da ortaya çıkabilecek mağduriyetlerin boyutlarını gözler önüne seriyor. BBC'nin ulaştığı bazı güvenlik soruşturması belgelerinde, TKP ve EMEP gibi partilerin "terör örgütü" olarak ifade edildiği, şahsın kendisine dair herhangi bir istihbarat sonucu olmasa bile aile fertlerine dair bilgilerin eklendiği görülüyor. Kamuda çalışamayacak bir doktorun güvenlik soruşturmasında; kendisine ait bir istihbarat bilgisinin olmadığı ancak annesinin eskiden 'FETÖ'ye müzahir bir şirkette aşçı olduğu' babasının ise "FETÖ'ye müzahir şirkette şöför olduğu' bilgisine yer veriliyor.

2017'de mezun olan doktor Mehmet'in soruşturma belgesinde "TKP terör örgütü eylem ve etkinliklerine katıldığı" ve ağabeyinin "FETÖ'ye müzahir TUSKON üyesi şirketin yönetim kurulunda yer aldığı" ifade ediliyor. Fakat ailenin en büyük çocuğu olan Mehmet'in herhangi bir ağabeyi bulunmuyor. Kendisinden küçük iki kardeşi ise herhangi bir şirketin yönetim kurulunda yer alabilecek yaşta değil.

2017'de mezun olduktan 7 ay sonra güvenlik soruşturması "olumsuz" sonuçlanan Sinan'ın herhangi bir suçtan dolayı aldığı hiçbir ceza bulunmuyor ancak üniversitede 'aktivist biri' olduğunu söylüyor: "90'lı yıllarda aktif olan bir sol örgütle iltisaklı olduğum yazılmış, ismini bile yeni duydum. Böyle yaparak bizi açlığa ve yoksulluğa mahkum ediyorlar."

DÜZENLEME NE GETİRİYOR?

TBMM'de oylanacak tasarıda tepki çeken düzenleme şöyle: Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı olduğu için kamu görevinden çıkarılan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzman olanlar, sadece sosyal güvenlik kuruluşu ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabilecek. Ancak bu şekilde kamu görevinden çıkarılanlar ile güvenlik soruşturması sebebiyle kamu görevine alınmayanlardan, devlet hizmeti yükümlüsü olanlar, çıkarılma veya göreve alınmama kararının verildiği tarihten itibaren birinci grup ilçe merkezleri için belirlenen devlet hizmeti süresi kadar müddetle mesleklerini icra edemeyecek. Devlet yükümlülüğünü yerine getirirken kamu görevinden çıkarılanların hizmet süreleri bu süreden düşürülecek. Düzenledikleri raporlar yargı kararlarına ve idari işlemlere esas alınamayacak. KARAR

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.