Yapıldığı dönem itibarıyla işçilik, plan ve süsleme açısından üstün bir sanat değerine sahip ve dünyaca meşhur mimari eserlerden birisi olan Özbekistan'daki İsmail Samani türbesi, Moğol saldırıları sırasında çölde meydana gelen fırtınaların ardından kuma gömülmesi sonucu tahribattan kurtulmuş
Kumların koruduğu türbe
124
224
İslam dünyasında inşa edilen erken türbe örneklerinden birisi olması dolayısıyla önemli bir yapı olarak görülen türbe, bugüne kadar herhangi bir değişikliğe uğramamış.
324
Tarihçilerin yaptığı araştırmalara göre, çölden gelen kum fırtınalarının ardından kuma gömülen türbe, yüzyıllarca bu şekilde muhafaza olmuş, uzun aradan sonra kumlar altından çıkarılmış.
424
Türbenin, Moğol saldırılarından kurtulmuş olması ve günümüze kadar tahribat yaşanmaması da buna bağlanıyor.
524
Beşik tonoz şeklinde (tuğla ve harçla örülmüş, alttan obruk, yarım silindir biçiminde tavan örtüsü) büyükçe bir sanduka bulunan türbe, dörtgen bir planla tamamen tuğladan inşa edilmiş.
624
Üzeri yine tuğlalarla örülmüş bir kubbeyle kapatılmış. Kubbenin tepe noktasına aydınlatma feneri yerleştirilmiş.
724
Bu fener erken dönem Osmanlı dönemi camilerinin kubbelerindeki aydınlatma fenerlerine benziyor.
824
Dört tarafında dört ayrı, sivri kemerli kapı yer alıyor. Bu kapılardan doğu cephesindeki türbenin esas giriş kapısı. Bunlardan üçü günümüzde pencere vazifesi görüyor.
924
Binanın üst kısımları, kubbeye geçişten önce her cepheye 10 pencere gelecek şekilde, sivri kemerli pencerelerle kuşatılmış, böylece iç mekanın aydınlık olması temin edilmiş.
1024
Türbenin hem içi hem de dışı tuğlaların değişik şekillerde kullanılması suretiyle tezyin (bezekler, süsler) edilmiş.
1124
Bu itibarla tuğlanın dekoratif amaçlı kullanıldığı ilk yapının bu türbe olduğu ifade ediliyor.
1224
1324
1424
1524
1624
1724
1824
1924
2024
2124
2224
2324
2424