Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre: 17 Aralık operasyonunun ardından hükümet, ocak ayında Atıf Ala’yı eski adıyla Teftiş Kurulu Başkanlığı olan Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’na geçici görevle atadı. Haziran ayında ise resmen atanandı. Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’nda görevli bazı müfettişler, Ala’nın buraya atanma yeterliliği olmadığı gerekçesiyle dava açtı.

İddiaya göre Ala’nın bu göreve atanabilmesi ya da vekâlet edebilmesinin birinci koşulu “başkanlıkta görevli” olması ve en az 12 yıl Bakanlık Başmüfettiş/Başdenetçi olması gerekiyordu. Ancak Ala bu koşulu taşımıyordu. Ankara 6. İdare Mahkemesi, 2 Temmuz’da Rehberlik ve Denetim  Başkanlığı’na Atıf Ala’nın görevlendirilmesine ilişkin işlemin yürütmesini durdurdu.

MEB'DEKİ YENİ HEDEF: ATIF ALA

Atıf Ala'nın ismi, Başbakan Erdoğan'a yakınlığı ile bilinen, Uzun süre Başbakanlık Müsteşarı iken sonrasında İçişleri Bakanı olarak atanann Efkan Ala'nın kardeşi olması sebebiyle kamuoyunun gündemine gelmişti. 

Rehberlik ve Denetim Başkanlığı, MEB'de en önemli görevlerden biridir. Sayın Ala'nın başından beri saygın bir duruşla dedikodulara kulak asmadan işini yapması, hemen her kesimden kişilerle olumlu bir ilişki içerisinde yer alması, kendisini kısa sürede MEB'in vazgeçilmez bürokratları arasında konumlandırmıştır. 

Dolayısıyla; kişilerin aile yapıları, sevelim-sevmeyelim birileri ile olan kardeşlik-akrabalık ilişkileri onlar için bir dezevantaj neden olsun?

Sayın Ala görevini en iyi şekilde yapıyorsa, önemli olan budur. Çalışmaları ve icraatleri ile ilgili eleştirilerimiz her zaman olabilir. Bu ayrı bir konu. Ancak sırf birileri ile kardeş diye kamuoyunun dikkatini çekmek için bazı girişimlerde bulunmak, görevini yapmaya çalışan kişilerle uğraşmak doğrusu pek insaf ile bağdaşmıyor. 

TurkiyeEgitim.Com özel haber