Nabi Avcı mahkeme kararlarını bilmiyor mu?

Nabi Avcı mahkeme kararlarını bilmiyor mu?

Nabi Avcı'nın mahkeme kararlarının nasıl uygulanacağından haberi yok

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunun 11.02.2016 tarihli MEB bütçe görüşmeleri toplantısında; MEB'in Sadece Mülakat puanı ile yaptığı 1709 şube müdürü atamalarının iptal edilmesine ilişkin kesinleşmiş Danıştay kararları olmasına rağmen MEB'in Anayasal suç işleyerek 30 günlük süre içinde neden yargı kararlarını uygulamadığı MEB Bakanı Sayın Nabi AVCI 'ya soruldu.

İşte o toplantı notları;


GAYE USLUER (Eskişehir) Milli Eğitim Bakanlığı kendi personeliyle mahkemelik bir Bakanlık konumunda. AKP'nin iktidara gelmesiyle Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açılan dava sayısı yüzde 313 oranında artmıştır. 2003 yılında Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine sadece 3.509 dava açılmışken 2015 yılında bu rakam 11.010'a ulaşmıştır. 1.709 şube müdürünün Danıştay kararıyla atamalarının iptal edilmiş olmasına rağmen Bakanlığın mahkeme kararlarını niçin uygulamadığını bir kez daha Sayın Bakan aramızdayken sormak istiyorum.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Teşekkür ederim... Özellikle 2014 yılı Nisan ayında ataması yapılan şube müdürleri sınavı var. Bunu Danıştay 5. Dairenin, 2. Dairenin yargı kararı orta yerde duruyor ve bugüne kadar işlem yapmamış olmanız adalet duygusunu zayıflatıyor çünkü...

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - İşlem yapılıyor.

AHMET YILDIRIM (Muş) - Bir cümleyle kapatayım o zaman. Eğer biz bu ülkeyi yönetenler olarak yargı kararlarını uygulamazsak normal yurttaşlardan yasaya, Anayasa'ya, yargıya riayet bekleyemeyiz.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Sayın Bakan, özellikle son zamanlarda Sayın Cumhurbaşkanının kaymakamlara Mevzuata uymayın, yasalara uymayın. Uygulamasını milli eğitimde siz daha önce başlattınız. Özellikle 1.709 Milli Eğitim Bakanlığı şube müdürünün ataması maalesef Danıştay tarafından iptal edilmesine rağmen bu iptali yerine getirmediniz. Yani yüksek mahkemenin almış olduğu bu kararla ilgili -iki üç senedir- geçen sene bütçe görüşmelerinde Genel Kurulda bunun gereğini yapacağız. Demenize rağmen maalesef yapmadınız. Yani yasalar mı geçerli, yoksa yeni bir uygulama yöntemi mi gelişti Türkiye'de, çok merak ediyorum. Neden yapmıyorsunuz, ya niçin Yasalara uymayın mı demek istiyorsunuz Türkiye'de?

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yok, vardır onlar bizde. 1709 şube müdürü atamasıyla ilgili... 8 Şubat 2016 tarihi itibarıyla, şube müdürlüğü alımı için açılan dava sayısı 540, bu konuda 540 dava açılmış. Bunlardan 249'u yürütmenin durdurulmasının reddi kararıyla, 55'i yürütmenin durdurulmasının kabulü kararıyla yani 249'unda idare lehine karar verilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı lehine, 55'inde davacı lehine karar verilmiş; 82 ret kararı verilmiş, 210 iptal kararı verilmiş olup davalar hala devam etmektedir. Lehe ve aleyhe verilmiş kararlar hakkında bir üst mahkeme olan idari dava daireleri kurulu kararı bekleniyor, idari dava daireleri kurulu kararını bekliyoruz.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ha, şunu da söyleyeyim: Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak, aleyhimize sonuçlanan -sonuçlanan ama- bütün yargı kararlarını uyguluyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Dava daireleri kurulundan sonra uyguluyorsunuz.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sonuçlanan dediği bu işte yani orada karar netleşecek...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Gerekirse AİHM'ye bile gider yani


Sayın Bakan kendisine yöneltilen sorulara özetle; "Milli Eğitim Bakanlığı olarak, aleyhimize sonuçlanan -sonuçlanan ama- bütün yargı kararlarını uyguladıklarını lehe ve aleyhe verilmiş kararlar hakkında bir üst mahkeme olan idari dava daireleri kurulu kararı bekleniyor, idari dava daireleri kurulu kararını bekliyoruz."diyor iken söze müdahale eden bir vekilin "Dava daireleri kurulundan sonra uyguluyorsunuz. " şeklindeki sözlerine ise "Sonuçlanan dediğim bu işte yani orada karar netleşecek." diyor.

Bu açıklamalara rağmen yani Sayın Bakanın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulundan sonra kararları uyguladıklarını beyan etmesine rağmen; Okul müdürleri ve müdür yardımcılarının görevlendirmeleri ile ilgili Türk Eğitim Sen tarafından 10 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmeliğe açılan davada

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, (YD İtiraz No:2014/11151) eğitim kurumu yöneticilerinin görevlendirilmelerine ilişkin Yönetmeliğin bazı hükümleri hakkında yürütmenin durdurulması kararı vermiştir. Bu karar bu güne kadar uygulanmamıştır. Hatta görevleri son bulan bu yöneticiler okul yöneticiliği sınavına bile müracaat ettirilmemişlerdir. Kaldı ki bir kararın uygulanması için illa ki Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun kararı gerekmez karar direkt uygulanır.

Söz konusu MEB tarafından uygulanmayan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, (YD İtiraz No:2014/11151) karar;

A- Müdürlük görev süresinin uzatılmasına ilişkin değerlendirme sürecinde ilçe milli eğitim müdürü, eğitim kurumundan sorumlu şube müdürü ve insan kaynaklarından sorumlu şube müdürünün, değerlendireceği okul müdürü ile en az altı ay süreyle çalışmış olması gerektiği,

B- Müdür başyardımcısı ve müdür yardımcısı görevlendirmelerinin sadece okul müdürünün teklifi üzerine yapılmasının doğru olmadığı, duyuru ve değerlendirme ölçütleri konularak yapılması gerektiği yönünde olmasına karşılık Milli Eğitim Bakanlığı bu Danıştay kararına uymamıştır. Bu karar gereğince 6 aydan eksik çalışan yetkililerin vermiş olduğu puanlar iptal edilerek diğer puanlar yüz üzerinde değerlendirilip geçer puanı alanların görevine devam etmesi geçer puanı almayanların ise görevine son verilmesi gerekmektedir. Ayrıca görevden alına tüm müdür yardımcıların göreve iade edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca bu açıklamalara göre Sayın Bakanın hukuki bilgisinin olmadığı da ortaya çıkıyor

Şöyle ki;

Anayasa'nın 2. maddesinde bu ülkenin bir "hukuk devleti" olduğu, 138. maddesinde ise "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." hükmü ile mahkeme kararlarının hiçbir suretle değiştirilemeyeceği ve yerine getirilmesinin geciktirilemeyeceği kayıt altına alınmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı Anayasa'nın 138. maddesindeki; "Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesindeki "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak 30 (otuz) günü geçemez."hükümlerine aykırı hareket ederek hiçbir yargı kararını uygulamayarak Anayasal suç işlemektedir.

Diğer taraftan İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde "Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak 30 (otuz) günü geçemez" hükmü ile mahkeme kararlarının gecikmeksizin uygulanması gerektiği düzenlenmiştir.

Bu hükümlere göre mahkeme kararlarının üst mahkeme tarafından onaylanması gerekmiyor. İdare mahkemesi bile karar verse 30 gün içinde uygulanması gerekiyor Bu Anayasal emir. Ama Sayın bakan Mahkeme kararlarının Danıştay İdari Dava Dairleri Kurlunda onaylanmasını bekliyoruz diyor onaylananları da uygulamıyor.

Ayrıca Sayın Bakan kendisine yöneltilen sorulara özetle; "1709 şube müdürü atamasıyla ilgili... 8 Şubat 2016 tarihi itibarıyla, şube müdürlüğü alımı için açılan dava sayısı 540, bu konuda 540 dava açılmış. Bunlardan 249'u yürütmenin durdurulmasının reddi kararıyla, 55'i yürütmenin durdurulmasının kabulü kararıyla yani 249'unda idare lehine karar verilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı lehine, 55'inde davacı lehine karar verilmiş; 82 ret kararı verilmiş, 210 iptal kararı verilmiş olup davalar hala devam etmektedir. Lehe ve aleyhe verilmiş kararlar hakkında bir üst mahkeme olan idari dava daireleri kurulu kararı bekleniyor, idari dava daireleri kurulu kararını bekliyoruz." diyor.

Bu açıklamalara rağmen yani Sayın Bakanın, Şube Müdürlerinin mahkeme süreçleri ile ilgili davaları kazanıyoruz bilgileri vermesine rağmen; Sayın Bakanda çok iyi bilmektedir ki; İdare lehine dediği 249 davanın tamamının içeriğine bakarsak, bu davayı açan kişilerin kendi mülakatlarının iptali için açılan davaların tamamına yakınını kaybetmiştir. (Çünkü her ayın 3. Haftasının ilk pazartesi yüzlerce adayı tekrar mülakata almıştır.)

Sayın Bakan; kazanılan kararları ve kararların uygulanması ile ilgili Anayasa Mahkemesinin görüşlerini bilmiyorsa  haberlerimizi inceleyebilirler.

 

Sadece mülakat puanı ile yapılan 1709 atamanın iptal davalarını ve aritmetik ortalama ile atanmak isteyenlerin açtıkları davaların %100'ünü kaybetmiştir. Bu davaların çoğu da Danıştay tarafından kesinleşmiştir. Bakanlık sadece Tüm mülakatların iptali davasını kazanmıştır. (Çünkü Danıştay mülakatlara cevaz vermiş ama sadece mülakat puanı ile yapılan atamalara dur demiştir. )

Yazılı sınavda hatalı 5 sorunun iptal davasını ise Danıştay'a temyiz sürecinde davalının vefatı üzerine sonuçlanmadan kazanmıştır. Çelişkili kararlar olduğunu ve İDDK'ya başvurduklarını söyleyen bakanlık yetkilileri de çok iyi bilmektedir ki; Bu kararların dışında bakanlık lehine sadece mülakat puanı ile yapılan 1709 atamanın iptali kararlarının tersi hiçbir karar yoktur.

Oysaki sadece sözlü sınav puanı esas alınarak yapılan tüm atama işlemlerinin iptaline yönelik;

 

Danıştay 2. Dairesi, 2015/5968 Esas ve 10.11.2015 kararıyla Ankara 4. İdare Mahkemesinin sadece sözlü sınav puanına dayalı 1709 adet şube müdürü atamasını esastan iptal eden kararını onamıştır. Bu onama kararıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2014 yılında yaptığı 1709 şube müdürü ataması ikinci kez Danıştay tarafından iptal edilmesi onaylanmıştır.

 

Danıştay 2. Dairesi 2015/3097 Esas, 2015/8038 Karar ve 15.10.2015 tarihli kararında, Ankara 7. İdare Mahkemesinin temyize götürülen kararındaki; "Sadece sözlü sınav puanlarına göre oluşturulan başarı listesi esas alınarak 1709 adet şube müdürü kadrosuna yapılan atama işlemlerinin tümünün iptaline ilişkin kısmın aynen onanmasına."15.10.2015 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar vermiştir.

 

Danıştay 16. Dairesi 2015/17164 Esas ve 25.06.2015 tarihli YD kararında; "16.04.2014 tarihinde sadece sözlü sınav esas alınarak 1709 şube müdürü kadrosuna yapılan atamaların hukuki dayanağının kalmadığı ve hukuka aykırı hale geldiği açıktır." diyerek 1709 şube müdürü atamasına ait işlemin yürütmesini durdurmuştur.

(Tüm Kararlar MEB'e tebliğ edileli 30 günü geçmiş ve bakanlık bu kararları görmezden gelmekte, Anayasal suç işleyerek hala kararları uygulamamaktadır.)

Mahkeme kararlarında ; "Sınava katılanları yazılı ve sözlü puanları beraber değerlendirilmek suretiyle başarı sıralamasının belirlenmesi gerektiğinden, davacının yazılı ve sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması alınmak suretiyle yapılacak değerlendirme sonucunda davacının tercihleri arasında yer alan... İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürlüğü kadrosuna atanması yönünden işlem tesis edilmesi gerekirken, anılan kadroya atanması istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka uyarlılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına ve esastan iptaline." kararlar vermiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı yukarıda sıraladığımız mahkeme kararlarının gereklerini yerine getirip okul müdürlüğü, müdür yardımcılığı ve şube müdürlüğü kaosuna son vermelidir.

"Bir kişinin bile hakkını yersek bu makamlar bize haram olsun" diyen, Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı, Müsteşar Sayın Yusuf Tekin; çağrım sizleredir.

Sizler kurttan değil kuzudan sorumlusunuz bu hakikati unutmayın, Danıştay İDDK kararını uygulayıp usulsüz atadığınız müdür ve yardımcılarını görevden alın, dava kazanan tüm eski yöneticileri göreve başlatın, tüm yöneticilerin yazılı sınavla atanmasını sağlayın, usulsüz atadığınız tüm şube müdürlerini görevden alan Danıştay kararlarını uygulayın adaletli bir şekilde atamaları yapın, çünkü "Fırat'ın kenarında bir kuzuyu kurt kapsa yarın adli ilahide Ömer'den sorulur" cümlesinde dile gelen hakikati, kurt sofrasında parça parça edilen kuzuların çığlıklarını duymazdan gelerek kimse ayakta tutamaz.

Ahmet KANDEMİR

 
Memurlar.Net - Özel

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum