Öğretmen Atama Yönetmeliğinde Neler Değişti?

Öğretmen Atama Yönetmeliğinde Neler Değişti?

MEB Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği Neleri Getirdi

MEB Öğretmenlerin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik aday öğretmenlerin kadroya geçişi ve rotasyon uygulaması gibi pek çok olumsuzluğu içinde barındırmaktadır. Çalışmamız iki bölümden oluşmakta olup birinci bölümde yönetmeliğin kısa özeti, ikinci bölümde ise yönetmelikte madde madde uygun görmediğimiz hususlar yer almaktadır.
 
BİRİNCİ BÖLÜM
ÖZET

 
Öğretmenlere Rotasyon, 2015 Yılından Başlamak Üzere, Kademeli Olarak Uygulanacak
 
2014-2015 öğretim yılında 12 yıl, 
2015-2016 öğretim yılında 11 yıl,
2016-2017 öğretim yılında 10 yıl, 
2017-2018 öğretim yılında 9 yıl görev yapan öğretmenler,
rotasyona tabi tutulacak.
 
Rotasyondaki süre, 30 Eylül tarihi itibarıyla hesaplanacak.
 
Rotasyon, yapılacak duyuru üzerine ders yılının sona erdiği tarihten itibaren en fazla iki ay içinde, tercihlere ve hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacak.
 
Tercihlerine atanamayanlar ile tercih yapmayanların atamaları ise aynı eğitim kurumundaki görev süresi en fazla olandan başlamak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan ilçe gruplarındaki eğitim kurumlarına valiliklerce resen yapılır.
 
12 yıllık süreye, müdür, müdür yardımcılığı gibi süreler dâhil edilmeyecek.
 
Fen, Sosyal Bilimler, Spor Ve Güzel Sanatlar Liselerine Nasıl Atama Yapılacak?
Fen Ve Liseleri
 
Atanmak isteyenlerin alanının uygun olması ve başvuruların son günü itibariyle adaylık dahil en az üç yıl öğretmenlik yapmış olması gerekiyor.
Duyurular il genelinde yapılacaktır. Öğretmenler sadece bulunduğu ildeki fen ve sosyal bilimler liselerine başvurabilecek.
Duyurulara başvuran öğretmenler, hizmet puanı üstünlüğüne göre atanacaktır.
 
Spor Ve Güzel Sanatlar Liseleri
 
Spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine uygulamalı sınavla öğretmen seçilecek.
 
1. yöntem: 
Bu öğretmenliğe başvurmak isteyenlerin, 
- görev yaptığı alanın atanmak istenilen alanla uyumlu olması ve 
- başvurunun son günü itibarıyla Bakanlık kadrolarında adaylık dahil en az üç yıl öğretmenlik yapmış olması,
gerekmektedir.
İhtiyaç halinde 2. bir yöntem olarak, daha önce bu alanlarda çalışmış ancak şimdi farklı bir alanda öğretmenlik yapanlar arasından öğretmen seçilecektir. Bu halde, ayrılmanın üzerinden 5 yıl geçmemiş olması gerekiyor. Bu durumda hizmet puanı üstünlüğüne göre atama yapılacaktır.
Eğer 2. yöntemle de ihtiyaç karşılanamazsa, duyuruya başvuran diğer öğretmenler uygulamalı sınavla değerlendirilir. 60 ve üzeri puan alan başarılı sayılır.
 
Aday Öğretmenleri Nasıl Bir Süreç Bekliyor?
 
Eylül ayından itibaren atanan öğretmenler, aday öğretmen sayılacak ve bunlar asil öğretmenliğe atanabilmek için artık performans değerlendirmesi ile yazılı/sözlü sınava tabi tutulacak.
 
Yeniden Atama Ve Kurumlar arası Atamaya Ayrılan Kontenjan Azaltıldı
 
Daha önce kadroların yüzde 1`ini yeniden ve kurumlar arası atamaya ayırmak mecburiydi. Yeni düzenlemede yüzde 1 şartı "en fazla %1" olarak değiştirilmiştir. Buna göre her alanda yüzde 1 şartı uygulanmayacaktır. Uygulamada, ayrılan kontenjanların bazıları boş kalıyordu.
 
Öğretmen Adayı Artık 40 Tercihte Bulunabilecek
 
2015 yılı Ağustos ayından başlamak üzere, öğretmen adayları artık 25 değil 40 okul tercihi yapabilecek
 
Mail Adresine Yapılmış Olan Tebligat, 5 Gün Sonra Yapılmış Sayılacak
 
14. madde ile yeni yapılan düzenleme şu şekildedir:
"Atamalar, yapıldığı tarihten itibaren Bakanlık internet sitesinde duyurulur. Tebligat, adayın başvurusunda belirttiği elektronik adrese yapılır. Tebligat, adayın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Adaylar, tebligatın yapılmış sayıldığı tarihten itibaren 657 sayılı Kanunun 62 nci ve 63 üncü maddelerinde belirtilen sürelerde göreve başlamak zorundadır."
 
KPSS İle Atanan Aday Öğretmenleri Nasıl Bir Süreç Bekliyor
 
MEB, 1739 sayılı Kanun ile getirdiği düzenlemeyi yürürlüğe koydu.
Buna göre 14/3/2014 tarihinden itibaren atanan aday öğretmenler,
 
1- Önce performans değerlendirmesine tabi tutulacak. Performans değerlendirmesi 3 kez yapılacak. Göreve başladığı dönemde bir, takip eden dönemde iki kez değerlendirme yapılacak. Bu değerlendirmesi, maarif müfettişi, danışman öğretmen ve okul müdürü yapacak. Değerlendirme yapılırken 50 kıstasa bakılacak. Performans değerlendirmesinde, ilk değerlendirmenin yüzde 10`u, ikincisinin yüzde 30`u, üçüncüsünün yüzde 60`ı esas alınacak. Aritmetik olarak 50 ve üzeri alan başarılı sayılacak. 50 alamayanın memuriyetle ilişiği kesilecek.
 
2- Performans değerlendirmesinden başarılı bulunan aday yazılı ve/veya sözlü sınava alınacak. Yazılı sınav Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yapılacak. Yazılı sınav sonrasında, MEB gerek görürse adayı sözlü sınava tabi tutacak. Yazılı ve sözlüden 60 ve üzeri alan aday başarılı sayılacak. Yazılı ve sözlü sınavda başarısız olanlar, başka bir okula atanarak burada bir daha performans denetimine ve yazılı/sözlü sınava tabi tutulacak. Bu yeni okulunda performans değerlendirmesi sonrasındaki yazılı ve sözlü sınavda başarısız olanlar memurluktan atılacak.
 
3- 2015 yılı uygulaması şu şekilde olacaktır: 14/3/2014 tarihinden sonra ilk defa atanan aday öğretmenler performans değerlendirmesi ile yazılı ve sözlü sınava tabi tutulacak. Ancak MEB yönetmeliği gecikmeli olarak yayımlandığı için ilk dönemde değerlendirme yapmak mümkün olamadı. Bu nedenle 2014-2015 eğitim öğretim döneminin ikinci döneminde iki kez değerlendirme yapılacak. 1. değerlendirmenin yüzde 30`u, ikinci değerlendirmenin yüzde 70`i alınacak. Yüz üzerinden 50 alanlar başarılı sayılacak. Bu husus yönetmeliğin geçici 6. maddesinde düzenlenmiştir.
 
Yetiştirme Kursu Verenlere Ek Hizmet Puanı
 
Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlerin hizmet puanlarına, bu kapsamda görev yaptıkları her ay için 0,5 puan eklenir. (40/5)
Her alan öğretmeninin kurs veremeyeceği düşünülürse eşitlik ilkesine aykırı olan bu uygulama ile okullarda iş barışı zedelenir.
 
Zorunlu Hizmet Bölgelerinde Çalışma Teşvik Ediliyor
 
Zorunlu çalışma yükümlülüğü olan yerlerde, yükümlülük tamamlandıktan sonraki yıllarda ek hizmet puanı uygulaması ile bu bölgelerde çalışma teşvik ediliyor.
Zorunlu çalışma yükümlülüğünü yerine getirmek üzere zorunlu hizmet alanlarına atanıp zorunlu hizmet alanlarında fiilen görev yapmakta olan öğretmenlerden bu Yönetmelikte zorunlu hizmet alanları için öngörülen azami çalışma sürelerinin üzerinde görev yapanların hizmet puanları, görev yapmakta oldukları hizmet alanı için öngörülen puan dikkate alınarak azami çalışma sürelerinin üzerinde geçen ilk yıl için %25, ikinci yıl için %50, üçüncü ve sonraki yıllar için %100 artırılarak belirlenir. (40/6)
 
Müdürler, Tüm Öğretmenleri Değerlendirecek
 
2015-2016 öğretim yılından itibaren tüm öğretmenler okul müdürlerince değerlendirmeye tabi tutulacak. Bu değerlendirmeler öğretmenlere başarı belgesi verilmesinde dikkate alınır.
Değerlendirmelerde 50 adet kritere bakılacaktır.
Değerlendirme ölçütleri başlıklı 54. madde şöyle:
“(1) Bu Yönetmelik kapsamında, Bakanlığa bağlı her derece ve türden eğitim kurumunda görev yapan ve adaylık sürecini tamamlamış olan öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda, görev yaptığı eğitim kurumunun müdürü tarafından değerlendirmesi yapılır.
(2) Değerlendirme ölçütleri olarak Ek-3`te yer alan Form esas alınır. Değerlendirmeler ders yılı bitiminden itibaren bir ay içinde, MEBBİS üzerinde oluşturulacak modül üzerinden gerçekleştirilir.
(3) Bu madde kapsamındaki değerlendirmelerin Bakanlıkça duyurulacak usul ve esaslar çerçevesinde, zamanında, nesnel ve tarafsız şekilde yürütülmesinden ilgili il milli eğitim müdürü sorumludur.
(4) Bu değerlendirmeler öğretmenlere başarı belgesi verilmesinde dikkate alınır.
(5) Değerlendirmelerin yapılmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yetkilidir.”
 
 
Dershane Öğretmenlerinin Başvuruları 1 Temmuz-1 Ağustos 2015 Tarihleri Arasında Alınacak
 
Özel Öğretim Kurumları Kanunu`nda, dershanelerde görev yapan öğretmenlerin MEB`de istihdamıyla ilgili de geçici 7. Madde kapsamında öğretmenler başvurularını 1 Temmuz - 1 Ağustos 2015 tarihleri arasında yapacaklardır. Dershanelerde 6 yıl çalışmış olan öğretmenlerin MEB`in açacağı münhal yerler için tercihte bulunacak ve bu kişilerin atamaları mülakatta aldıkları puana ve tercihlerine göre yapılacaktır.
 
Aile Birliği Mazeretinde Yenilik
 
Eşlerin istemeleri halinde çalıştıkları iller dışında başka bir ilde buluşma seçeneği getirilmiş.
Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirme, her iki eşin de öğretmen olması ve bu kapsamda yer değiştirmek istedikleri yerlerde alanları itibarıyla öğretmen ihtiyacı bulunmaması durumunda, istemeleri hâlinde her ikisinin de alanları itibarıyla öğretmen ihtiyacı bulunan ile/ilçeye atanmaları suretiyle gerçekleştirilebilir. (49/1/a)
 
Kesintisiz Son Üç Yıl Şartı Devam Ediyor
 
Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasında: “Öğretmenlerin; aile birliği, sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeleri hakkında, Devlet Memurları Kanunu ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanır.” hükmü gereği, adı geçen yönetmeliğin 14. maddesinin d fıkrasında bulunan; “Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere atanması suretiyle yapabilir” denilmektedir. Böylece eşi kamu personeli olmayan ve son üç yıl kesintisiz olarak sosyal güvenlik primi ödemeyen eşin yanına gitmek bir başka bahara kalıyor demektir.
 
İKİNCİ BÖLÜM
 
UYGUN BULUNMAYAN MADDELERLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
 
Kontenjanların Belirlenmesi:
 
Atamalarda kontenjanlar belirlenirken yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama kontenjan oranı %3 olarak değiştirilmelidir.
 
Adaylığın Kaldırılması:
 
Performans değerlendirmesi tarafsız ve bilimsel yöntemlerle yapılması halinde tavandan tabana tüm çalışanlar için gerekli ve faydalı bir çalışmadır. Ancak çoktan seçmeli yazılı sınavlar hariç yaptığı tüm değerlendirmelerde yanlı ve tarafgir davrandığı mahkeme kararlarıyla sabit olan MEB’in, mevcut yönetim anlayışıyla tarafsız ve bilimsel yöntemlerle performans ölçebilmesi de mümkün görünmemektedir. Bu bağlamda sadece aday öğretmenlere yönelik olarak yapılacak performans değerlendirmesi, pek çoğu son dönemde siyasi-sendikal sadakat sonucu görevlendirilen okul yöneticileri tarafından göreve yeni başlamış kişilere siyasi/sendikal baskı aracı olarak kullanılacaktır.
 
Önceden olduğu gibi özellikle temel mevzuat konusunda yapılacak yazılı sınavın verilecek eğitimden sonra yapılmasında bir sakınca bulunmamakla birlikte bu sınavın çoktan seçmeli dışında bir yöntemle yapılması yanlı değerlendirmelere zemin hazırlamak mahiyetinde olacaktır.
 
Aday öğretmenlere hiçbir zaman ve hiçbir kişi yada komisyon tarafından sözlü sınav (mülakat) uygulanmamalıdır. Yapmış olduğu tüm sözlü sınavlar, yaşanan şaibeler ve yapılan haksızlıklar nedeniyle mahkemelerden dönen MEB’in aday öğretmenler için de bu uygulamayı zorunlu hale getirmesi onbinlerce genç meslektaşımızın meslek hayatının başında mesleki, siyasi ve sendikal varlığını rehin bırakmasına veya mesleğine veda etmek zorunda kalmasına sebep olacaktır.
 
 
 
Performans Değerlendirme:
 
Pek çoğu siyasi-sendikal referanslarla görevlendirilen okul müdürlerinin göreve geldikten sonra diyet borcu ödemeye başladıkları ve bu nedenle öğretmen ve öğrencileri kendilerini müdür yapan zihniyete tabi olmaya zorladıklarını düşünürsek bu müdürlerin ve onlar tarafından görevlendirilecek danışman öğretmenlerin yapacağı performans değerlendirmesinde 50 puandan düşük not verilen aday öğretmeni memuriyetten atılması yaşanabilecek büyük zulümlere kapı aralamaktadır.
 
Performans Değerlendirme Sonuçlarına İtiraz:
 
Performans değerlendirme sonuçlarına kimlerin itiraz edebileceği açıkça belirtilmemiş olup itiraz hakkı sadece aday öğretmene tanınmalıdır. Aksi halde değerlendiricilerden ikisinin vermiş olduğu yüksek puanlara bağlı olarak başarılı sayılan adayın değerlendirme sonuçlarına düşük not veren değerlendirici itiraz edecek, anılan adaya yüksek puan veren değerlendiriciler saf dışı bırakılarak siyasi-sendikal müdahalelerin gölgesinde kurulacak itiraz değerlendirme komisyonlarında aday başarısız gösterilecektir.
 
Performans Değerlendirme İtiraz Komisyonlarının itirazları hangi usulle (keğerlendrme puanlarının matematik sağlamasını yaparak mı, adayın okuluna gidip dersini izleyerek mi, adayı sınava alarak mı, değerlendiricileri sorgulayarak mı?) yeniden değerlendireceği net olarak ifade edilmelidir.
 
Ayrıca aday öğretmenlerin performanslarını değerlendirecekler arasında maarif müfettişi bulunmasına rağmen Performans Değerlendirme İtiraz Komisyonunda bir maarif müfettişine yer verilmemiş olması komisyonun yapacağı göstermelik itiraz değerlendirmelerinin habercisi niteliğindedir. Maarif Müfettişleri Başkanı mutlaka Performans Değerlendirme İtiraz Komisyonunda bulunmalı ve komisyon onun başkalığında toplanmalıdır.
 
Aday öğretmenlere uygulanacak yazılı sınav konuları temel mevzuat ve meslek uygulamaları ile sınırlandırılmalı ve sınavlar ilgili konularda verilecek eğitimlerden sonra yapılmalıdır. Yazılı sınavda sübjektif değerlendirmelerin önüne geçebilmek için sadece çoktan seçmeli sorular sorulmalıdır.
 
Yapmış olduğu tüm sözlü sınavlar, yaşanan şaibeler ve yapılan haksızlıklar nedeniyle mahkemelerden dönen MEB’in aday öğretmenler için de bu uygulamayı zorunlu hale getirmesi onbinlerce genç meslektaşımızın meslek hayatının başında mesleki, siyasi ve sendikal varlığını rehin bırakmalarına veya birilerine boyun eğmedikleri için mesleklerine veda etmek zorunda kalmasına sebep olacaktır. Bu nedenle aday öğretmenler sözlü sınav uygulaması derhal iptal edilmelidir.
 
Sözlü sınavlar mutlaka iptal edilmeli, yani aday öğretmenler hiçbir surette sözlü sınava tabi tutulmamalıdır. Aslında yapılması düşünülen sözlü sınavda yaşanacak hukuksuzlukları anlamak için sözlü sınav sonuçlarına itirazın sözlü sınavı yapan yani adaya haksızlık yapan komisyona yapılması gerektiğini işaret eden maddeye bakmak yeterlidir. Yargılama görevi hiçbir hukuk sisteminde suç işlediği iddia edilen kişi yada kurullara verilmemiştir.
 
Hizmet İçi Eğitim:
 
Aday öğretmen ve değerlendiricilere bu konuda verilecek hizmet içi eğitimlerin özellikle mahalli yapılması durumunda aday öğretmenler için gözdağı, değerlendiriciler için de baskı ve yönlendirme, hedef gösterme halini alması kaçınılmazdır.
 
Fen Liseleri İle Sosyal Bilimler Liselerine Atama:
 
Bütün öğretmenlerimiz çok kıymetli olmakla birlikte, öğrencilerini TEOG vb sınavların en başarılı öğrencileri arasından seçen Fen ve Sosyal Bilimler Liselerinde öğretmen olabilmenin tek ölçütü kıdem (hizmet süresi) olmamalıdır. Bu okullarda öğretmen olacaklar için özellikle alan hakimiyetini ölçen bir sınav sistemi mutlaka kurulmalı, atamaya esas puanın belirlenmesinde hizmet süresinin de makul oranda etkisine imkan tanınmalıdır.
 
Hizmet Puanları:
 
Yatılı bölge okullarında görev yapan öğretmenlere pansiyon nöbetleri, pansiyona bağlı kurulan komisyonlardaki görevler vb. ilave çalışmalar nedeniyle ek puan verilmesi bu okulların daha çok tercih edilmesini sağlayacaktır. Ancak verilen teşvik puanları cinsiyet esasına göre değil okulun bulunduğu yerleşim merkezinin durumuna göre verilmelidir. Bu nedenle yatılı bölge ortaokullarından il-ilçe merkezlerin bulunanlarda görev yapan öğretmenlere yıllık 6 hizmet puanı, il-ilçe merkezleri dışında bulunanlarda görevli öğretmenlere de yıllık 12 hizmet puanı ek olarak verilmelidir.
 
Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlere aylık 0.5 ek puan verilmesi devlet eliyle dershaneciliği teşvik etmeye yönelik bir düzenleme olup bu kursların açılacağı okulların belirlenmesi ile buralarda görevlendirilecek personelin seçiminde objektiif kriterler belirlenmediği sürece okullarda çalışma barışını bozacak, kamplaşmalara sebep olacak sinsi bir düzenlemedir. Eğitsel olmayıp siyasi bir adımdır. Ayrıca personeli için lisansüstü eğitim yapan personeline ek puan vermeyen ve adeta personelinin kendisini geliştirmesine mani olmak için çabalayan bir anlayışın yönettiği MEB’in akademik eğitimin artmasına yönelik samimi adımlar atması da beklenmemektedir. Bu kurslarda görev almayı teşvik etmenin en kestirme yolu ücretlerini arttırmaktır.
 
Zorunlu Çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Yer Değiştirmeler:
 
Zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen okulda görevli öğretmeni istek ve iradesi dışında oluşan deprem vb. afetler nedeniyle zorunlu çalışma bölgesi dışına tayin edip ilk yer değiştirme döneminde tekrar zorunlu hizmet bölgesine göndermek ilgili personel ve ailesine zulüm olacaktır. Bu nedenle isteği dışında zorunlu hizmet yükümlülüğü öngörülen kurumdan bu kapsamın dışındaki kurumlara gönderilenler anılan zorunlu hizmet bölesinde zorunlu hizmet yükümlülüğü öngörülen kurumlarda görev yapmaktan muaf tutulmalıdır. Ayrıca maddede yer alan diğer nedenler ifadesi kapsamında değerlendirilecek haller açık ve net olarak belirtilmelidir.
 
Öğretmenlerin Aynı Eğitim Kurumunda Azami Çalışma Süresi:
 
Valiliklerce ilçe gruplarının hangi kriterlere göre yapılacağı net olarak ifade edilmeli, bu konuda yetki sınırları çizilmelidir.
 
Fen ve Sosyal Bilimler Liselerinde Görevli Öğretmenlerin Yer Değiştirmeleri:
 
Fen ve Sosyal Bilimler Liseleri öğretmenliklerine ilgili mevzuatı uyarınca sınavla atanmış olanlardan aynı eğitim kurumunda 8 yıllık görev süresini dolduranların başka eğitim kurumuna atamaları, aynı kapsamda bulunan eğitim kurumları ile sınırlı olarak yapılmalıdır.
 
Aile Birliğinin Sağlanması:
 
Aile birliğinin sağlanabilmesi için eşlerden memur olmayanın kesintisiz 3 yıl bir işyerinde SGK’lı olarak çalışması zorunluluğu insani ve vicdani bir düzenleme olmayıp en fazla bir yıl ile sınırlandırılmalıdır. MEB personeline duyduğu güvensizlik nedeniyle tüm öğretmenleri töhmet altında bırakmak yerine bu konuyu suiistimal edenleri bularak cezalandırmalıdır. Aksi halde kurunun yanında yaş da yanar mantığıyla hareket edilmesi birçok aile dramına sebep olmaya devam edecektir.
 
Diğer Nedenlere Bağlı Yer Değiştirmeler:
 
MEB Lisansüstü eğitimi, personelinin mesleki ve kişisel gelişimini teşvik kapsamında lisansüstü eğitimi mazeret saymalı ve özre bağlı yer değiştirmelerde dikkate almalıdır. Bu durumdaki öğretmenler için eğitim kademelerinde bu kapsaman dahil azami sürelerin belirlenmesi, lisans üstü eğitim özründen yararlananların da diğer mazeret gruplarında olduğu gibi her yıl özürlerinin devam ettiğini belgelendirmeleri ve zorunlu hizmet yükümlüsü olanların eğitim özürleri sona erdikten sonra ilk yer değiştirme döneminde zorunlu hizmet kapsamındaki okul ve kurumlara tayinlerinin yapılması bu konuda suiistimallerin önüne geçecektir.
 
İhtiyaç Ve Norm Kadro Fazlası Öğretmenlerin Yer Değiştirmeleri:
 
Genel hayatı etkileyen deprem, sel, yangın ve benzeri doğal afetler nedeniyle olağanüstü durumların oluştuğu yerlerdeki eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacının öncelikle ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerle karşılanacak olması sınırları çizilmemiş bir hüküm olup milletimizin acı dönemlerinin birileri için intikam aracı olarak kullanılmasına sebep olabilecektir. Şöyle ki Van’da yaşanan deprem nedeniyle oluşacak öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere bakanlık istediği ilden cezalandırmak istediği ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenleri öncelik sıralaması yapmadan keyfi olarak belirleyecek ve gönderecektir. Bu tür durumlarda dezavantajlı bölgelerde çalışmayı ek ödemelerle teşvik etmek daha kalıcı çözümler sağlayacaktır.
 
Değerlendirme Ölçütleri:
 
Öğretmenlerin sadece başarı belgesi verilecek personeli belirlemek üzere tamamına yakını siyasi-sendikal kriterlere göre atanmış ve çoğu halen kendisini müdür yapanlara siyasi-sendikal bedel ödeyen okul müdürlerinin sübjektif değerlendirmelerine mahkum edilmesi okul ve kurumlarda çalışma barışını bozacak, öğretmenlerin bir kısım kurum yöneticilerinin baskısına maruz kalmalarına sebep olacaktır.
 
Ayrıca sadece başarı belgesi için yapıldığı iddia edilen bu değerlendirmelerin ileride –hafta sonu kurslarında görev alanlara ek puan verilmesi gibi.- disiplin işlemleri, hizmet puanı hesaplaması, yöneticilik değerlendirmeleri vb. önemli konularda da kullanılarak pek çok kişiyi mağdur etmesi sözkonusudur.
 
Okul müdürlerinin disiplin amiri sıfatıyla sahip oldukları yetkilere yenilerinin eklenmesi öğretmen ve öğrencilerimizin beklediği demokratik okul yönetimlerinin oluşmasını geciktirecek, çalışanları mutsuz ve huzursuz edecektir.
 
Bu nedenle okul müdürlerince personelin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek kılıfıyla yapılan eğitimde huzuru bozma planı derhal yönetmelikten çıkartılmalıdır.
 
Atama Yapılacak Eğitim Kurumlarının Duyurulması:
 
Tayin dönemlerinde öğretmenlerin tercihlerine yansıtılacak eğitim kurumlarının belirlenmesinde keyfiliklerin önlenebilmesi için öğretmen ihtiyacı olan tüm okullar tercihe açılmalıdır. Bu konuda hiç kimseye okulları açma-kapama şeklinde bir yetki ve irade verilmemelidir. Bakanlıkça belirlenen kontenjan kadar aday o ildeki öğretmen ihtiyacı olan tüm okulları tercih edebilmelidir. Mahrumiyet bölgelerindeki okulların ihtiyacını devletin okullarını devletin öğretmenlerinden gizleyerek değil o bölgelerde görev yapacaklara ek ödeme teşvikleriyle karşılamak daha yerinde olacaktır.
 
Kapanan Dershane ve Etüt Eğitim Merkezi öğretmenlerinden MEB’de öğretmen olarak görev yapmak isteyenlerin atamaları şaibeli sözlü sınavlara bağlı olarak değil bu yönetmeliğin geçici 7. Maddesinde belirtilen konularda yapılacak çoktan seçmeli yazılı sınavla belirlenmeli ve atamaları da bu sınavdan alacakları puanlara göre yapılmalıdır.
 
Ek-3 Öğretmen Performansını Objektif Olarak Ölçebilir mi?
 
Ek-3 Formu içinde barındırdığı kriterlerin objektiflikten uzak olması nedeniyle öğretmen performansını değerlendirmekten öte, aday öğretmenlerin keyfi değerlendirmelerine zemin hazırlayacak biçimde düzenlenmiştir. Zira formda yer alan;
 
A1-4,
A2-6,7,8,9,10,
A3-11,12,13,14,15,
A5-21,22,23,24,25
A9-42,43,44,45,4
A10-46,47,48,49,50
maddeleri değerlendiricilerin somut belgeye dayalı olarak değerlendiremeyecekleri hususlar olup keyfiliklerin bu denli yoğun olduğu bir dönemde uygulanmak istenmesi son derece manidardır. Burada “bu formu kullanacak tüm değerlendiriciler haksızlık yapacaktır” demek doğru olmamakla birlikte “bu değerlendirme formuna bağlı olarak haksızlıklar yaşanabilir ve hatta yaşanacaktır” demek isabetli bir değerlendirme olacaktır.
 
Sonuç:
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak 17.04.2015 tarihinde yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelere aykırı, hukuk, adalet ve hakkaniyet ölçülerini aşan maddeleri; kamu yararı, hizmetin gerekleri ve pedogojik yönleri de incelenerek eğitim çalışanlarının lehine olacak biçimde düzenlenmesi için detaylı görüşlerimizi bakanlığa, hukuki hataları ise dava açmak yoluyla mahkemeye taşıyacağımızı tüm ilgililere saygıyla duyururuz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum