Öğretmenlerin Ders Denetimine Dair Yönerge Nasıl Uygulanacak?

Öğretmenlerin Ders Denetimine Dair Yönerge Nasıl Uygulanacak?

Öğretmenlerin Sınıf İçi Etkinlikleri ve Öğretim Faaliyetlerinin İzlenmesi, Değerlendirilmesi ve Geliştirilmesine İlişkin Yönergeye

Öğretmenlerin Sınıf İçi Etkinlikleri ve Öğretim Faaliyetlerinin İzlenmesi, Değerlendirilmesi ve Geliştirilmesine İlişkin Yönergeye

Türk devleti özelinde Türk Milli Eğitim Sistemi yazılı mevzuat bakımından farklı bir yolda ilerlerken saha gerçekliği ve uygulamalar bundan bambaşka bir güzergâh çiziyor. Bakanlık 18.06.2025 tarih ve 134004167 sayılı Yönergesi https://mevzuat.meb.gov.tr/dosyalar/2264.pdf ile öğretmenlerin sınıf içi faaliyetlerini denetleme üzerine yayımladığı yönergede bazı düzeltmeler ve değişiklikler yaptı. Bakanlık Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında öğretmenlerin göreve başlamadan önceki eğitimleri kapsamında bir devrim yaparken, görev içinde de hizmet içi eğitim yoluyla öğretmenlerin eğitilmeleri, güncellenmeleri ve denetlenmeleri hususlarında mevzuat düzenlemelerine gidiyor. Kanunlar uygulanmak için tasarlanır ve yayımlanır. Uygulanması mümkün olmayan kanun hükümleri sadece ilgili mevzuatında yazan cümlelerden ibarettir. İlgili yönerge bütün sorumluluk ve yükü okul müdürlerinin üzerine yüklemiş durumda. Öğretmenin denetlenmesi, denetlenme sonucunda eksikliği görülenlere dair çalışma planları hazırlanması, planların uygulanması ve geri dönüşlerin kontrol edilmesi gibi pek çok ütopik hedefler var. Yönergede iç denetim ve akabinde dış denetim sonrasında yetersizliğini gidermemiş öğretmenlere dair herhangi bir yaptırım da öngörülmüyor. Şöyle ki bir okul müdürü öğretmeni denetleyecek, eksikliklerini tespit edecek, bu konuda öğretmenle hemfikir olacak bir rapor hazırlayacak, bir çalışma eylem planı çıkaracak, bunun uygulanmasını denetleyecek, öğretmende görülen eksikliklere dair bir düzelme olmadığında dış denetim talep edecek bunun neticesinde öğretmen müfettiş tarafından denetlenecek.

Sonrası, sonrası yok. O zaman sormazlar mı adama, biz bu kadar işi neden yaptık? Bu haliyle 657 zırhıyla korunan bir öğretmen için öğretmenliğinde tespit edilen eksikliklere dair hiçbir düzelme gayreti gerektirmeyecek. Mevzuat kadüktür. Netice veremeyecek bu kadar işi yapmanın bir manası yoktur. Kendisi de bir öğretmen olan okul müdürünün hiçbir eğitime tabi tutulmadan, statü olarak hiçbir farklılık kazandırılmadan sadece ikinci görev olarak yürüttüğü okul müdürlüğü vazifesinde öğretmen üzerinde böylesi bir etki kurmasını beklemek, denetimi yaparken muhatabı öğretmenden daha yüksek bilgiye sahip olduğunu zannetmek, okul ikliminde birlikte çalışan insanların diğeri hakkında yetersizliğine dair işlem yapacağını ummak gerçeklerden uzaklaşmış olmanın ispatıdır. Bakanlık bürokratları bir ideler dünyasında yaşıyor anlaşılan ve bu ideal yaşamı mevzuata yansıtıyor. Oysa ki bir iş arkadaşı olarak birlikte yaşayan insanların böylesi bir denetimi yapacağını ummak sadece hayal olur. Kendisine bir statü verilmemiş, sadece ikinci görev olarak tanımlanmış bir vazifeyi yapan okul müdürünün öğretmenler üzerinde böylesi bir tahakküm geliştirmesi eşyanın tabiatına aykırıdır. Her şeyden evvel okul müdürünün öğretmenlik yeterlilikleri bakımından öğretmenlerden daha iyi olması icap eder ki böylesi bir denetim yapabilsin. Bu da her okul müdürü için mümkün olmayacaktır. Denetimin doğası gereği denetim yapan statü ve bilgi bakımından denetim yaptığından daha üstün olmalıdır.

Türk devletinin özelinde Milli Eğitimin en temel problemi denetimsizliktir. Sistem kurgusunda denetimin olmayışı keyfe keder bir devlet yönetimi anlayışını getirmiştir. Hiçbir toplum denetim olmadan inşa edilemez. Örnek gösterilen Batı toplumlarını başarılı kılan üstün denetim ve istisnasız ceza sistemleridir. Bakanlık, üzerine alması gereken denetim vazifesini sahada bu konuda yeterli eğitime sahip olmayan ve aslında yetkili de olmayacak okul müdürleri üzerinde yürütemez. Bu yönergenin uygulanma imkanı bu mantık ile yoktur. Hiçbir okul müdürü böylesi bir ateşin içine atılamaz. Bu yönergede belirtilen her hususu yapması gereken Bakanlık tarafından seçilmiş, eğitilmiş, statü verilmiş müfettişler olmalıdır. Yönergede kadük kalan tüm gayrete rağmen öğretmenliğini geliştirmeyip eksik olanlara ne olacak sorusu netleştirilmelidir. Değilse kâğıt üzerinde mükemmel tasarlanmış devlet aygıtı gerçek dünyada sadece boş bir hayal olur.

İbrahim Hakkı CELİS - memurpostasi.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.