Talip Geylan'a Mobbing Cevabı: Ali Yalçın Böyle Bir Şeye Fırsat Verir Mi? İspatlayın!

Talip Geylan'a Mobbing Cevabı: Ali Yalçın Böyle Bir Şeye Fırsat Verir Mi? İspatlayın!

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Sayın Talip GEYLAN, dün kendisine ulaşan bir e-posta metni üzerinden Eğitim Bir-Sen’i kastederek tweter üzerinden sözleşmeli öğretmenlere sendika üyesi okul müdürlerinin baskı uyguladığını ifade etti.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Sayın Talip GEYLAN, dün kendisine ulaşan bir e-posta metni üzerinden Eğitim Bir-Sen’i kastederek tweter üzerinden sözleşmeli öğretmenlere sendika üyesi okul müdürlerinin baskı uyguladığını ifade etti. 

Eğitimci-Yazar İbrahim Hakkı Celis, sadece e-postada yazılan ifadelere dayanılarak topyekün genellemeye gitmenin yanlış olduğunu, olayın yetkililerce araştırılarak sonuçlandırılması gerektiğini, bu araştırmanın sonucundan kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. İşte o yazı:

GERÇEK Mİ Kİ BU YAZILANLAR?

Bilgiye çabuk ulaşır olduk fakat ayrı zamanda gerçek ile sahte birbirine girift oldu. Dijital çağın bize en büyük derdi de bu olsa gerek dün kesinlikle beyaz dediğimiz pek çok husus bir anda siyaha dönüşebiliyor. Ya da bize neresi ne kadar sunulursa o kadarı ile hüküm tayin ediyoruz zihnimizde sonra gösterilmeyen başka boyutlarında hakikat başka bir yöne eviriliyor. 

İnternet koskocaman bir çöplük haline geldi. Bir yazı veya bir e-posta ile bir anda sosyal medya üzerinden bilgi akışı başlıyor değişik mecralardan bu bilgi köpürtülüyor.

Böyle bir metin gerçek midir veya bu yaşanan olayların hakikati böyle midir diye sorma fırsatı oluşmadan gerçek algısıyla yangın alıp başını gidiyor.

Misalen, arkadaşı bir erkeğin kendisine tecavüz ettiğini iddia eden bir kız sosyal medyada haber olmuş, sonra kızın akrabaları erkeği öldürmüşlerdi, neticesinde ise kız böyle bir tecavüz olmadığını sadece arkadaşını cezalandırmak için böyle söylediğini falan anlatan haberler okuduk. Nihayeti itibariyle bir genç öylece öldü, gitti.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Sayın Talip GEYLAN, dün kendisine ulaşan bir e-posta metni üzerinden Eğitim Bir-Sen’i kastederek tweter üzerinden sözleşmeli öğretmenlere sendika üyesi okul müdürlerinin eziyet ettikleri genellemesi ile cümleler kurdu.

Böyle bir metin var mı sorusunu elbette öğretmenin bahsettikleri doğru mudur düzleminde düşünmeden edemiyorum.

Neden bir okul müdürü 500 bin üyesi olan bir sendikaya bir üye kazandırmak adına baskı yapsın ki diye düşünüyorum.

Her şey kanunlar ile sınırlandırılmış iken bu öğretmen iddia ettiği bu baskıyı bir hak olarak neden şikâyete dönüştürmemiş de Talip Bey’e yazmış?  Acaba öğretmen işini yapmamış, dersine hazırlanmamış, öğrencilere fayda edecek şekilde okula hazır gelmemiş, nöbete çıkmamış, evraklarını vaktinde sunmamış bütün bunlara söz etmemiş de böyle bir bahane ile müdürü köşeye sıkıştırma derdine mi düşmüş diye içimden geçiriyorum.

Hem de şu cümle ne kadar teatralsendikaları araştırırken sendikanız ve faaliyetleriniz bana yakın geldi”.

Bu öğretmen bir kavanozda mı yaşıyor ki sendikaları araştırma gereği duymuş. Sendikaların duruşlarının siyasi olduğunu sağır sultan bilir. Herkes fikriyatınca yer tutar. Faaliyetlerinden neyi beğenmiş olabilir bilemedim.

Efendim, gerçek olduğunu dahi bilmediğimiz, Sayın Başkana bu zannı dahi yakıştıramadığımızdan bir öğretmenin işini yapamama hezeyanları da olma ihtimali olacak ve belki sadece bir kurgudan ibaret metinle 500 bin insanı binlerce okul müdürünü zan altında bırakmak nedir?

Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN böyle bir şeye fırsat verir mi? Kuruluş gayesi özgürlük alanlarını genişletmek olan bir topluluğa edilen bu laflar galiz değil midir?

Biz, Sayın Türk Eğitim –Sen Genel Başkanı Talip Geylan’dan bu iddiasını sübuta erdirmesini ve üye olması için baskı yapıldığı iddia edilen bu öğretmen meselesinde devlet kurumları nezdinde şikâyetçi olmalarını, işlenildiği iddia edilen bu suç işlenişi itibariyle şahsi idi lakin artık umumun hukukunu ve hakkını ilgilendirdiği için kişi, olay ve yer bağlamında kamuoyuyla paylaşılmalarını istiyoruz. 

Bulunan her fırsatta büyük bir topluluğun topyekûn itham altında bırakılması da terk edilmesi gereken bir durumdur. 

Hukukun temel karinesidir varsa suç şahsidir. Müddei iddiasını ispat ile mükelleftir. 

Bir an önce iddia edicilerin iddialarını sübuta erdirmelerini ve haklarını hukuk önünde arama cehtlerini görmek istiyoruz. Vesselam.

İbrahim Hakkı Celis

Eğitimci-Yazar

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum