Yönetici Görevlendirmelerinde Paralel Süreç

Yönetici Görevlendirmelerinde Paralel Süreç

Malum, içinde bulunduğumuz dönem eğitim camiası açısından yine çalkantılara gebe gibi görünüyor. Bu yargıyı elbette ki bir yere dayanarak çıkarmış bulunuyoruz. O yer ise Acıpayam’dır.

Malum, içinde bulunduğumuz dönem eğitim camiası açısından yine çalkantılara gebe gibi görünüyor.

Bu yargıyı elbette ki bir yere dayanarak çıkarmış bulunuyoruz.

O yer ise Acıpayam’dır.

Dilerseniz, yukarıda vardığımız yargıya sebep olan söz konusu yerdeki olayı açalım:

Bilindiği üzere MEB’e bağlı okullarımıza yönetici görevlendirmelerini yapmak üzere bir takvim yayımlandı.

O takvime göre şu an itibariyle bir süreç işliyor ve iş/işlemler yürütülüyor.

Yalnız bu süreçle ilgili Acıpayam’dan gelen haberlere bakıldığında daha önce gördüğümüz olayların bir benzeri ile karşı karşıya olduğumuz sonucunu çıkarabiliriz.

Şöyle ki;

Gelen haberlere ve iddialara göre Acıpayam İlçe Milli Eğitim Müdürü, okul müdürleri vatsap grubuna yönetici görevlendirme takvimine göre daha mülakatlar yapılmamış iken hangi okula kimlerin görevlendirildiğine dair bir listeyi paylaşmış. Sayın Müdürün, vatsap grubu üzerinden yaptığı bu işlem yasal takvime uygun değil. Sormak lazım o zaman:

Sayın Müdür, bu unvanla yasal takvimi çiğneyerek bu işlemi yapamayacağına göre hangi unvan ya da san ile bu işlemi yapmıştır?

Anlaşılan şudur ki yasal prosedür bir kenara alınarak fiili bir durum meydana çıkmış durumda. Meydana...

Meydanda ahali var tabi. Sorgulayacak, soracak, düşünecek, yargılar oluşturacak vs... Bu haklarını da elinden alacak değiliz öyle değil mi?

Üzüntüm şudur ki bu durum, devlet mekanizmalarının işlettiği yasal bir sürece karşı başka bir fiili sürecin işletildiğini gösteriyor.

Eğer durum gerçekten iddia edildiği gibiyse burada PARALEL BİR SÜREÇ var.

Kimsenin haberdar olmadığı...

Ayrı bir kulvarda yürütülen...

Kimsenin gık diyemediği...

Ancak bir yanlışlık yapılıp ifşa ile ortaya çıkan...

Bizler bu paralel süreçlerden çok çektik, yandık, bedeller ödedik, insan bu durum karşısında yine sormadan edemiyor:

NİÇİN DERS VE İBRET ALINMIYOR?

NİÇİN TEKERRÜR EDİP DURUYOR AYNI OLAYLAR?

BU OLAYLARI DURDURACAK İLGİLİ VE YETKİLİ KİMSE YOK MU?

Var elbette, var... Ama ...

Her neyse...

Bildiğiniz üzere daha önceki yıllarda da yukarıda ifade ettiğimiz gibi yanlışlıkla afişe olmuş böyle paylaşımlarla sıkça karşılaştık.

O olaylardan sonra son söz olarak hep şöyle dedik: ‘’DİLERİZ; İBRET ALINIR, DERSLER ÇIKARILIR...’’

Ama gelin görün ki ne ibret alınmış ne de dersler çıkarılmış.

Yani olay ‘’AYNI HAMAM AYNI TAS’’ sözü ile özetlenebilir....

Yine sormak lazım:

‘’AYNI HAMAM AYNI TAS’’ durumunda olan, gözden kaçan ya da gözden kaçırılan ya da göz yumulan ya da görmezden gelinen kaç yer daha var?

Efendiler!

Görmezden gelerek, göz yumarak, gözden kaçırarak kaçırmayın ya da kaçmayın bu haksızlıklardan, adaletsizliklerden, oyunlardan ve yanlışlardan, anında devreye girin, bitin böyle haksızlıkların olduğu yerlerde ve en önemlisi böyle süreçlerde paralel kaçakları-delikleri kapatın. O delikleri açıp girerek yönetici görevlendirme süreçlerine, bu süreçlere adaletsizlik-haksızlık bulaştırılmasına izin vermeyin.

Böyle süreçlerde hiç ama hiç açık vermeyin, tavizsiz olun haksızlıklara karşı ve mazlumların sırtından alın şu zulmedenleri. Eğitim öğretimin sırtında yük olan kamburlarıdır onlar. Devamlı kendilerini devleştiren (yükselten)... Bir müddet sonra kendilerini devleştiren devletin içinde devletleşiyor, hatırlatırım, tecrübe ile sabit değil mi? Sonra da başımıza bela oluyorlar. Belayı savarken bedel ödeyenler, bu halkın çocukları oluyorlar.

Gözleri olan vicdan sahibi insanlar bu durumları görüp anında bildirmeliler.

Muhafazakarlık burada belli eder ve gösterir kendini, buyrun efendiler gösterin HAK VE HUKUK muhafazakarlığınızı böyle süreçlerde!

Meydana bu niyetle çıkıp da alkışlamazsak ellerimiz kırılsın.

Görelim insanların hakkını ve hukukunu yedirmeyen muhafazakarlığınızı!

O zaman yürekten tebrik edelim sizleri!

Elinizden alan yok, yetki elinizde ise bir engel de yok bence.

Efendiler!

Yalakalar, doymak bilmezler.

Doyuramazsınız.

Tıksırıncaya kadar yerler.

Onlarda açgözlülüğün bir sınırı da bir ölçüsü de yok.

İstedikçe isterler.

Kıskançlık ve kindarlık da cabası.

Hak-hukuk-adalet-eşitlik hak getire.

Allah korusun bunlardan bizleri.

En önemlisi ise gözlerimizin önünde kaybolan bir nesil için bir yazarımızın sözleridir:

‘’Dindar nesil yetiştireceğiz derken, Deist, hatta ateist, çift cinsiyetli, iki yüzlü, yeteneksiz, küfürbaz, nobran, haydut, tembel, ahlaksız, ilkesiz, hak etmeden makam mevki peşinde koşan dalkavuk bir nesil yetiştirdik.’’

Tercih sizin efendiler!

Unutmayınız ne ekerseniz onu biçersiniz...

Saygılar...

Yusuf SEVİNGEN

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum