Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken konuşan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) hakkında dile getirilen eleştirilere sert ifadelerle karşılık verdi.

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl’ün yönettiği oturumda konuşan Tekin, mesleki eğitimin çocuk işçiliğiyle bilinçli şekilde karıştırıldığını savunarak, bu yaklaşımın hem hukuki hem de vicdani karşılığı olmadığını söyledi.

“Mesleki Eğitim ile Çocuk İşçiliği Ayrıdır”

MESEM uygulamasının köklerinin 1977 yılına uzandığını hatırlatan Tekin, sistemin örgün eğitimin bir parçası olduğunu vurguladı. Öğrencilerin sigortalı, sözleşmeli ve denetimli bir ortamda eğitim aldığını belirten Tekin, şu ifadeleri kullandı:

“Hiçbir çocuğu ucuz iş gücü olarak görmedik, görmeyiz. Mesleki eğitimle çocuk işçiliği Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle kesin çizgilerle ayrılmıştır.”

İş Sağlığı ve Güvenliği Vurgusu

Bakan Tekin, MESEM kapsamındaki işletmelerin çok aşamalı bir denetim sürecinden geçtiğini belirterek, iş sağlığı ve güvenliğinin en hassas başlık olduğunu dile getirdi.

Bu kapsamda paylaşılan rakamlara göre:

• 2024-2025 eğitim öğretim yılında 253 bin işletme denetlendi

• 23 bin 252 uygunsuz işletmeyle sözleşme feshedildi

Tekin, şartları taşımayan hiçbir işletmenin programa dahil edilmediğini, en küçük eksiklikte sözleşmelerin iptal edildiğini söyledi.

“Her Öğrenci Devletin Emanetidir”

İşletmelere yerleştirilen öğrencilerin valilikler, il istihdam ve mesleki eğitim kurulları, ilgili bakanlıklar ve meslek odalarının ortak kararıyla belirlendiğini aktaran Tekin, her öğrenci için koordinatör öğretmenlerin sahada düzenli denetim yaptığını ifade etti.

“Hiçbir evladımızın hayatını riske atmadan sahadaki her adımı yakından izliyoruz.”

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Mesajı

Konuşmasında Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline de değinen Tekin, AK Parti döneminde eğitim alanında yasakçı anlayışların sona erdiğini, katsayı ve başörtüsü gibi uygulamaların kaldırıldığını hatırlattı.

Tekin, eğitimin ideolojik kalıplardan arındırılarak demokratik ve kapsayıcı bir zemine oturtulduğunu belirterek, bu sürecin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde şekillendiğini ifade etti.