3.600 ek göstergedeki mayınlı alanlar!

3.600 ek göstergedeki mayınlı alanlar!

İktidar tarafından polis, öğretmen, hemşire ve din görevlileri ile idarecilere söz verilen 3600 ek göstergedeki mayınlı alanlar

Muhalefet partilerinin sonuçlarını bildikleri halde acımasızca kullandıkları en çarpıcı iki konudan birisi Emeklilikte Yaşa Takılanlar, diğeri ise 3600 ek göstergedir. İktidar tarafından polis, öğretmen, hemşire ve din görevlileri ile idarecilerin ek göstergelerinin 3.600'e çıkarılacağı sözü verildi. Gelinen noktada bu işin çok boyutlu ve çok kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği ortaya çıktı.

Çalışmanın en önemli boyutu ise elbette ortaya çıkacak maliyet ve yeni taleplere kapı aralamaktı. Nitekim de öyle oldu ve diğer meslek gruplarının ek göstergelerinde de artış talebi dikkate alındığında ek gösterge artışının nasıl bir çarpan etkisi oluşturacağı tahmin dahi edilemiyor. Özellikle ek göstergecetvelinin kendi içerisinde bir dengeye oturduğu dikkate alındığında yapılacak değişiklikle bu dengenin ciddi şekilde bozulacağı açıkça görülüyor.

Özellikle muhalefet partilerinin hesapsız kitapsız taahhütleri iktidarı sıkıştırma argümanı haline gelmeye başlamıştır. Emeklilere verilen bayram ikramiyesi ise muhalefeti iyice hırçınlaştırmıştır. Ortaya çıkan maliyeti ve bütçeye getirdiği yükü görmeyen muhalefet hani verilemiyordu, demek ki verilebiliyormuş, hatta en az asgari ücret kadar verilmeliydi gibi birçok ipe sapa gelmez ifadeleri kullanarak adeta ülkeyi ateşe sürükleyerek 12 milyonluk emekli kesimini etkilemeye çalışmaktadır. Bugünkü yazımızda 2019 katsayılarına göre polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3600'e çıkarılmasında niçin gecikildiğini açıklamaya çalışacağız.

Ek gösterge niçin bu kadar önemli?

3600 ek gösterge eşik değerdir. Çünkü, 3599 ek gösterge olması dahi istenen sonucu almaya yetmiyor. İlla ek gösterge 3600 olursa bir anlam ifade ediyor. 3600 ek gösterge talebi yıllardır vardı ama bütün baskı ve ısrarlara rağmen sonuç alınamıyordu. Sonuç alınamamasının en büyük sebebi ise bütçeye getireceği yük, büyük bir kesimi ilgilendirmesi ve böyle bir değişikliğin domino etkisi yapacağıydı. Nitekim birçok meslek grubu hemen biz de isteriz demeye başladı ve siperde bekleyen sendikalar da bu taleplere sessiz kalmadı. Hatta ek göstergesi olmayan yardımcı hizmetler sınıfı personeli de ek gösterge istemeye başladı. Yapılacak bu düzenleme hem çalışanları, hem emekli olacakları, hem de mevcut emeklileri doğrudan etkileyecektir.

3.600 ek gösterge 5434 sayılı kanun'a tabi personel açısından anlam ifade etmektedir. Yani 15.10.2008 tarihinden önce memur olanlar açısından önem arzetmektedir. Çünkü, 3.000 ek gösterge ile 3.600 ek gösterge arasında emeklilik açısından oldukça fark vardır. Bunun sebebi ise emekli maaşı hesabında yer alan en önemli parametrelerden birisi olan En Yüksek Devlet Memuru Maaşı'nın (9500*maaş katsayısı) belirli bir oranı ek göstergeye göre belirlenmektedir.

Konuyu daha net hale getirmek gerekirse, 5434 sayılı Kanun'un ek 70'inci maddesine göre; Zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (ek gösterge dahil) brüt tutarının; - Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda % 240'ına, - Ek göstergesi 7600 (dahil) -8400 (hariç) arasında olanlarda % 200'üne, - Ek göstergesi 6400 (dahil) - 7600 (hariç) arasında olanlarda % 180'ine, - Ek göstergesi 4800 (dahil) - 6400 (hariç) arasında olanlarda % 150'sine, - Ek göstergesi 3600 (dahil) - 4800 (hariç) arasında olanlarda % 130'una, - Ek göstergesi 2200 (dahil) - 3600 (hariç) arasında olanlarda % 70'ine, - Diğerlerinde % 40'ına, tekabül eden miktarı emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulmaktadır. Buradaki rakamlar toplu sözleşmeyle 15'er puan arttırılmıştır.

Bu maddeye göre, 3.000 ek göstergeli çalışan bir personelin emekli keseneğine esas tutarına yani 9500*0,130597*% 85 = 1.055 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir.

Bu personelin ek göstergesi 3.600 olduğunda ise 9500*0,130597*% 145 = 1.799 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir. Dolayısıyla çalışırken emekli kesintisi nedeniyle maaşı düşen personel emekli olduğunda maaşına yapılan ilaveden dolayı bayram yapmaktadır. Ayrıca bu tutar emekli ikramiyesi hesabına da yansımaktadır.

3600 ek göstergenin emekli maaşını nasıl etkilediğine ilişkin örnekler

Ek göstergesi 3.000 iken 3.600 ek göstergeye yükseltilen 25 hizmet yılı olan bir öğretmenin emekli aylığı 2.926 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.568 TL'ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 642 TL olacaktır. Bu öğretmenin emekli ikramiyesi 93.794 TL iken ek göstergesi 3.600 olduğunda bu tutar 114.363 TL'ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 20.569 TL olacaktır.

Aynı öğretmenin 30 hizmet yılı olması halinde ise; Emekli aylığı 3.121 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.806 TL'ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 685 TL olacaktır. Bu öğretmenin emekli ikramiyesi ise 112.552 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu tutar 137.235 TL'ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 24.683 TL olacaktır. Dolayısıyla hizmet süresi arttıkça hem emekli maaşı hem de emekli ikramiyesi arasındaki fark artarak devam etmektedir.

Sonuç olarak, ek göstergesi 3.000'den 3.600'e yükselen bütün personel aynı şekilde emekli maaşı ve ikramiye artışı alacaktır. İkramiye artışından ise sadece emekli olanlar yararlanacaklardır.

2.200 ek göstergeli yöneticilerin de ek göstergesi 3.600 olacak

Yıllardır emekliliği geldiği halde maaşlarındaki şok düşüşten korktukları için emekli olamayan şube müdürü ve eşiti görevlerde bulunan yöneticiler adeta bu haberle bayram ettiler. Çünkü mevcut düzenlemeye göre şube müdürü ile memurun emekli maaşı arasında fark bulunmamaktadır. Taahhüt edilen düzenleme gerçekleşirse 30 yıl üzerinden emekli olan şube müdürü ve eşiti görevlerde bulunan yöneticilerin emekli aylığı 3.035 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.806 TL'ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 771 TL olacaktır.

Bu şube müdürü ve eşiti görevlerde bulunan yöneticilerin emekli ikramiyesi ise 109.418 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu tutar 137.235 TL'ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 27.817 TL olacaktır. Hizmet süresi arttıkça da hem emekli maaşı hem de emekli ikramiyesi arasındaki fark artarak devam edecektir.

Ek gösterge artışı sonrasında düzenleme yapılmazsa çalışanların maaşı düşecektir

Düşünülen düzenleme elbette emeklilik açısından olağanüstü bir öneme sahiptir. Ancak, yukarıda da bahsedildiği üzere emeklilik kesintisine tabi matrah arttığı için ister istemez maaşlarda düşme olacaktır. Dolayısıyla bu kadar güzel bir düzenlemeyi düşünen irade çalışanların maaşlarındaki düşmeyi de önleyecek düzenleme yapacaktır.

5510 sayılı Kanun'a tabi olanların emekli maaşı ve ikramiye artışı nasıl olacak?

5510 sayılı Kanun'la 15.10.2008 sonrası memuriyete başlayanların emekli maaş hesabı prime esas kazanç üzerinden yapılacağı için ek göstergenin 3000'den 3600'e yükseltilmesinin katkısı brüt 600*0,130597 = 78 TL kadar olacaktır. Ancak, bunların emekli ikramiyesi de 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar gibi olduğundan bunlar da emekli ikramiyesi artışından yararlanacaklardır. Dolayısıyla ek gösterge artışındaki en büyük piyango 5434 sayılı Kanun'a tabi olanlara vurdu diyebiliriz.

Bu düzenlemenin yıllık maliyetini hesaplamak oldukça zor

Düzenlemenin kapsamında olan emekli sayısı bilinmemekle birlikte böyle bir düzenleme yapıldığında en az 1 milyon kişi etkilenecektir. Maliyet ise en az; 642 * 1.000.000 * 12 = 7.704.000.000 TL olacaktır. 5434 sayılı Kanun kapsamında olup da emekli olan her kişi maliyeti aynı şekilde arttıracaktır. Yeni emekli olacaklara yapılacak maaş ödemeleri ile ikramiye ödemelerindeki fark ise dikkate dahi alınmamıştır. Sizce bu aşamada ve bu ekonomik şartlar altında bu kadar ilave maliyete katlanılabilir mi? Yatırımlardan kısıtlayıp ta bu tür harcamalara kaynak ayırmak ne bu insanlara ne de bu ülkeye hayır getirmez. Herkes enflasyon artışından şikayetçi ama bir çırpıda emekliye ödenen 24 milyar TL'nin enflasyona etkisini konuşmuyor ve konuşmaz da. Bu ülke Demirelizm'den çok çekti ve hala da çekiyor. Akıllanmazsak bu gidişle Demirelizm'in ayak sesleri tekrar duyulmaya başladı bile. Tekrar soralım ek göstergede kim ne verirse bir fazlasını veren var mı?

Ahmet Ünlü - YeniŞafak

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.