Ayakta alkışlanan Erdoğan, “Demokrasi ve genç nesiller adına tarihi adım” diye nitelediği teklifi, “statükocuların şiddet girişimine rağmen komisyondan geçmesini sağladıkları için” milletvekillerine teşekkür etti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

Elma şekeri politikası

CHP Genel Başkanı ciddi gelgitler yaşıyor. Bazen çıkıyor, CHP’nin geçmişiyle gurur duyduğunu ifade ediyor, bazen çıkıyor CHP’nin geçmişine ilişkin yarım ağız eleştiri yapıyor. Buna bizde ‘Elma şekeri politikası’ denir. Partisindeki statükoculara da, değişimcilere de aynı anda elma şekeri dağıtmaya çalışıyor. Sayın Kılıçdaroğlu başörtüsü yasağından, katsayı uygulamasından dolayı gurur duyuyor musun?

Ufak at güvercinler yesin

Şu anda partisinde bulunan malum milletvekili diyor ki, ‘Ben ikna odalarında sadece o başörtülü kızlara orada yanlışlık yapmasınlar, başını açarken dahi orada onlara psikolojik baskı olmasın diye merdiven altında başını aç dedim’ diyor. Çok komik ya. Sen bunu kime anlatıyorsun. Ufak at da güvercinler yesin.

Tükürdüğünü yalamak

CHP’nin geçmişi diye bir şey yoktur. Zira 1940’tan bugüne gelemeyen, geçmişte yaşayan bir partidir. Elitist, vesayetçi, jakoben anlayışı aşıp demokratik parlamenter sisteme uyum sağlayamamıştır. Sen bir yandan değişim diyeceksin, değişimi savunacaksın, öte yandan çıkıp 28 Şubat darbesinin en ağır uygulaması kesintisiz eğitime kol kanat gereceksin. ‘Seçimden sonra tutuklu arkadaşlarımız bırakılmazsa Meclis’e gelmeyiz’ dediler, sonra tıpış tıpış geldiler. Tükürdüklerini yalamanın ezikliğiyle Meclis’i terörize etme gayreti içindeler.

İstemese de alışacak

Meclis’i çalıştırmayarak, kilitleyerek milli iradeye engel olacaklarını, Genel Kurulu, komisyonu basarak, işgal ederek milli iradeyi durduracaklarını sanıyorlar. Bunlar her 10 yılda bir müdahaleye alışmışlar. Bugün bunun şaşkınlığını yaşıyorlar. Bugün karşılarında bir yerlerden gelen emirle, talimatla adım atan hükümet yok. Karşılarında çetelerin, cuntanın, bürokratik oligarşinin tehditlerine boyun eğecek hükümet yok. İsteseler de istemeseler de alışacaklar. Hele bakın ya, ifadeye bak, tanklarıyla toplarıyla gelsinler diyor. Bu ülkede tankla topla ancak siz gelirsiniz, çünkü hep böyle geldiniz, o olmadığı zaman gelemediniz.

Yağma yok, çiğnetmeyiz

Biri tanktan toptan, öbürü hesaplaşmaktan bahsediyor. Hangi dilden anlıyorsanız o dilden. Meclis’te engelleyemediklerini Danıştay’da, Anayasa Mahkemesi’nde engellediler bugüne kadar. Bunu yapamadıklarında demokrasi dışı güçlere davetiye çıkardılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Ama artık yağma yok, biz bu Meclis’e çok önemli bir ilkeyle geldik. Hiç kimse kusura bakmasın, millet iradesini hiç kimseye çiğnetmeyiz. Müdahaleden umudunu kesen CHP şu anda sokak direnişine umut bağlamış durumda. Herkesi sokağa çağırıyor. Hiç olmazsa kışın yapma bunu, bahar gelsin.

Demirel özüne ihanet etti

28 Şubat’ta ülkeye kesintisiz eğitimi dayattılar, imam hatiplerin, Anadolu çocuklarının önünü kesmek için bunu yaptılar. Çobanlıktan cumhurbaşkanlığına kadar yükselenler de başörtüsüyle okumak isteyenlere ‘Suudi Arabistan’a gitsin’ diyecek kadar bunlara payanda oldu, özüne ihanet etti. İşte biz bugün bu zulmü sona erdireceğiz. Türkiye’de bugüne kadar eğitim değil öğretim verildi, biz şimdi eğitimin önünü açmanın gayreti içindeyiz.

CHP ne yaparsa yapsın

CHP ne yaparsa yapsın millet iradesi çalışacak, kimi göreve çağırırsa çağırsın Meclis görevini yerine getirecek. Pazar günü komisyonda yaşanan tablo, CHP Genel Başkanı’nın ve gözü dönmüş milletvekillerinin eseridir. Komisyonu işgal etme talimatı alan CHP’liler geç geldikleri için salonda yer bulamamışlardır.

MHP, CHP’ye vagon

MHP de kendi tabanının talep, istek ve arzularını gözardı ederek, bir kez daha CHP’ye vagon olmayı tercih etmiştir. MHP, 28 Şubat’la olan bağlantısını koparmak adına çok büyük bir fırsatı elinin tersiyle itmiş, bir kez daha statükodan yana tavır almıştır.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20120484.asp