TRT Haber'in özel röportaj konuğu olan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıklamalarından satır başları:

İsterse veli okul aile birliğine yardımda, bağışta bulunabilir ama kesinlikle kayıt yaptırmayla bağış arasındaki ilişkiyi bu dönem itibarıyla kopartmış olduk.

Yaz tatillerinde öğrenciler bazı imkanlara sahip olabiliyor, bazı imkanlara sahip olamıyor. Biz de istedik ki tüm öğrencilerimizi yazın destekleyelim. Pandemide sosyalleşmeyle ilgili mahrum kalan öğrencilerimizi farklı yaz kurslarıyla bir araya getirelim dedik.

Bizim öncelik verdiğimiz iki ders var bir yabancı dil, iki matematik. İnanılmaz bir rağbet oldu bu kurslara. Yaz okullarının çok kısa olmasından yakındılar.

Bundan sonra da yaz okullarına devam edeceğiz. Öğrencilerimiz istedikleri illerde bu yaz okullarına erişebildiler, nereye gittilerse orada yaz okullarına erişebildiler. Biz önümüzdeki yaz bunun kapsamını daha da genişletmeyi düşünüyoruz.

12 Eylül'de tüm öğretmenlerimizin sınıflarında hazır olmasını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da teşekkür etmek istiyorum, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltmak çok kolay iş değil.

YENİ ÖĞRETMEN ATAMASI OLACAK MI?

Hiçbir yıl yok ki öğretmen ataması olmasın, son 20 yılda. Mutlaka yeni öğretmen ihtiyacı olacak. Tüm öğrencilerimizin bilişsel olmayan becerilerinin de gelişmesi için okul öncesi eğitime odaklandık. Bakanlığın değişen politikalarına göre dağılımı değişen öğretmen atamaları gerçekleşecek.

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNUNUN DETAYLARI

Öğretmenlerle ilgili bir kariyer sistemi oluşturuldu. Öncellikle şunu bir not olarak düşelim. Öğretmenlik Meslek Kanunu bir başlangıç kanunu bunun mutlaka bir açılımı olacaktır. En önemli yenilik, aday öğretmenlikte sınavın kaldırılması. Yeni kanuna göre 10 yıl sistemde öğretmen kalan öğretmenlerimiz uzman öğretmenlik sınavına başvurabiliyorlar, eğitimin ardından sınav ile uzman öğretmen olabiliyorlar. Aynı şey baş öğretmenlik sistemi içinde geçerli.

Önceki düzenlemede kota vardı, siz ne kadar başvurursanız başvurun belli sayıdaki kişi uzman öğretmen olarak atanabiliyordu ve öğretmenler rekabet etmek zorunda kalıyorlardı.

Biz öğretmenlerimizin yeterliliklerini ölçmüyoruz.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE 3 BİN OKUL HEDEFİ

Biz eğitimde okullaşma oranlarını yüzde 90'ın üzerine çıkardık. Geçmişten itibaren gelen okullar arası başarı farkı. Bu neden kaynaklanıyor, geçmişteki hatalardan kaynaklanıyor. Kat sayı bu hatalardan biri, hiçbir yere yerleşemeyen öğrenciler meslek liselerine ve imam hatip liselerine gitti. Biz istedik ki bu okullar arası farkı azaltmak için ana kaynağa odaklanalım ve bu da okul öncesi eğitimdir.

Okul öncesi eğitim sadece bilişsel, akademik becerilerini geliştirmiyor. Bu eğitimin bir sürü avantajı var. Biz istedik ki eğitimin tüm kadrolarında olduğu gibi okul öncesi eğitimde de evrenselleşelim.

Okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yüzde 90'ın üzerine çıkardık. Yeni bina yapmak, atıl duran binalarda onarım yaparak anaokulu açmak, bilim sanat merkezlerimizi anaokullarına dönüştürdük. Hedefimiz yıl sonuna kadar anaokulu sayımızı 3 bine çıkarmak.

MESLEKİ EĞİTİME İLGİLİ AÇIKMALALAR

İş gücü piyasası istediği beceride istediği kaynağı bulamadı. Ekonomik kalkınma ile ilgili müthiş sekteye uğradı. Okullar arası başarı farkı arttık. Siz dezavantajlı olanları bir okulda kümelendirirseniz öğretmenin öğrenciden başarı beklentisi azalır. Bu yaşandı. Bu okul türlerinde devamsızlık, madde bağımlılıkları arttı. Sosyolojik problemlere Milli Eğitim Bakanlığı bütçe ayırarak çaba sarf etmek zorunda kaldı. Bunu yapanlar şimdi eğitimin kalitesi ile ilgili konuşan insanlar oluyor. Bizim kimseden öğrenecek bir şeyimiz yok dünyadaki eğitim sistemini de biliyoruz. Arka planda ne döndüğünü biliyoruz. Eğitim sistemini güçlü hale getirebilmek için çalışıyoruz.

KORONAVİRÜS ÖNLEMLERİ

Dersliklerde maske kullanımı zorunlu olmayacak.