BBP niçin destek verdi?

30 Mart seçimleri öncesinde yazdığım bazı yazılarda değinmiştim. Detaylara girmeden yeniden söyleyeyim. 30 Mart seçimleri sürecinde birçok şey seçim malzemesi olarak kullanılacak. Bunlardan birisi de topluma mal olmuş halkın çok sevdiği bir lider etrafında yoğunlaşacak. Şehit Başkan Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerinde spekülasyonlar üretilecek. Kasetler ve iddialar ortaya atılarak; Başbakan cinayetle ilişkilendirilecek, demiştim.

Nitekim iddiamız sübut buldu. Bazıları “Yazıcıoğlu’nu Tayyip Erdoğan öldürttü” safsatasını ortaya attılar. Nedense merhumun ailesi ve siyasi mirasçıları bu iddiayı açık bir dille yalanlamadılar. Paralelciler ise bu dedikoduyu fısıltı tezviratı ile yaymaya devam ettiler. Bereket versin sağduyulu insanımız bu asılsız dedikodulara ehemmiyet vermedi.

30 Mart seçimlerinde başarısız olan ve ancak %1 civarında oy alabilen BBP çevreleri o zaman işe yaramayan safsataları yeniden tedavüle koymak istiyor gibiler. Bu iddiamızı şerh etmeden önce bir durum tespiti yapalım.

BBP liderliği üzerinde tabanın büyük bir baskısı var. Bir siyasi lider olması kadar aynı zamanda bir gönül adamı da olan Merhum Başkan’ın nasıl öldüğünü partililer bilmek istiyorlar. Alperenler, Ülküdaşlar ve hatta sıradan insanlar Şehit Başkanı unutamadılar. Konunun aydınlığa kavuşması için parti yönetiminin yeterli performansı gösteremediğine inanıyorlar. Yazıcıoğlu ailesi de bu konuda etkili olunamadığını düşünüyor.

Üzerlerindeki bu ağır baskıyı BBP lideri de açıkça dile getirdi. Geçtiğimiz 24 Haziran’da kendisini ziyaret eden Tayyip Erdoğan’ın ziyareti ile ilgili değerlendirmesinde Destici, "Hükümetin Yazıcoğlu'nun ölümüyle ilgili yeni bir inisiyatif alacağına inanıyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken, "Almak zorundalar çünkü artık bizim, tabanımızın, kamuoyunun bu konuda tahammül sınırları zorlanmaya başladı" dedi.

24 Haziran’daki ziyaret her ne kadar cumhurbaşkanlığı merkezli olsa da söz yine merhum Başkan üzerinde odaklandı. Bunu yine Başkan Destici’nin beyanından öğreniyoruz.

"Bizim iki saate yakın görüşmemizin belki de 5 dakikası cumhurbaşkanlığı ile ilgili oldu" diyen Destici, görüşmede Muhsin Yazıcoğlu'nun vefatının da gündeme geldiğini, konuya ilişkin beklentilerini ifade ettiklerini söyledi. Destici, "Orada devletin onuru karlar altında kalmıştı. Hala o karların altından çıkarılamadı. Dolayısıyla da artık bunun o karların altından çıkarılması ve hukuk içerisinde bu konunun tüm şüpheler giderilecek şekilde aydınlatılması gerektiğini, bu süreçte yaşanan tüm zaafiyetleri biz kendisine net bir şekilde ifade ettik, beklentilerimizi söyledik, taleplerimizi ilettik" diye konuştu.

Gelinen noktada Başbakan, Büyük Birlikçilere tatmin edici cevaplar verememiş olacak ki BBP desteğini Tayyib’e değil Ekmeleddin’e verdi.

Yalnız burada bariz bir hata yapıldığını düşünüyorum. Anketlere göre seçimi Başbakan’ın kazanma ihtimali daha büyük. Tüm Türkiye’de sadece 500 bin civarında oyu bulunan bir partinin seçim sonuçları üzerinde belirleyici olamayacağı aşikâr. Hal böyle olunca BBP için doğru tercih Erdoğan’ı destekleyerek Merhum Başkanın cinayetinin aydınlatılmasını daha güçlü şekilde talep etmek olmalıydı.

Erdoğan’ın yapamadığını Ekmeleddin hiç yapamaz. Bunu pekâlâ parti yönetimi de anlayabilecek durumdadır. Öyleyse Destici ve ekibi niçin İhsanoğlu’nu destekleme kararı aldı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.