Devletin Zirvesine Kılık-Kıyafet Yönetmeliği Mektubu

Devletin Zirvesine Kılık-Kıyafet Yönetmeliği Mektubu

Memur-Sen’den Devletin Zirvesine Kılık-Kıyafet Yönetmeliği Mektubu

 

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, darbe dönemi kalıntısı kılık-kıyafet yönetmeliğinin kaldırılması için devletin zirvesine mektup gönderdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile TBMM’de grubu bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a gönderilen mektuplarda, mevcut yönetmeliğin insan onurunu hiçe sayan yasaklarıyla birlikte yürürlükte olduğuna dikkat çekildi.

Ara rejim dönemlerine ait birçok anayasal ve yasal hükmün yürürlükten kaldırılmış ya da değiştirilmiş olduğunu ifade eden Gündoğdu, buna rağmen idari düzenleme mahiyetindeki söz konusu yönetmeliğin halen varlığını sürdürmesinin, yönetmelik değişikliğinin Anayasa değişikliğinden daha zor bir süreç olduğu algısı uyandırdığını söyledi.

Mektubunda kılık ve kıyafet yönetmeliğininAnayasa’da teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklere aykırı hükümler içerdiğini belirten Ahmet Gündoğdu, aynı yönetmeliğin ülkemiz tarafından imzalanmış uluslararası anlaşmalara, onayladığı belge ve bildirgelerdeki eşitlik, ayrımcılık yasağı gibi evrensel hukukun temel ilkelerine aykırı hükümler taşıdığını kaydetti.

Kamu görevlilerine yönelik kılık-kıyafet yasaklarının sona ermesi noktasında Memur-Sen tarafından ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ başlıklı imza kampanyası düzenlediklerini hatırlatan Gündoğdu, mektubunda şu görüşlere yer verdi: “İmza kampanyasında, 14 Ocak-14 Şubat tarihlerini kapsayan bir ay gibi kısa bir sürede 12 milyon 300 bin imza toplanması Konfederasyonumuzun ve kamu görevlilerinin özgürlük talebine milletimizin somut olarak destek verdiğini ortaya koymuştur. Ulaşılan bu sonuç göstermektedir ki, kamu görevlilerinin kılık-kıyafet yasaklarından kurtularak inançları, tercihleri, beğenileri ve toplumumuzun genel kabul görmüş değer yargıları çerçevesinde kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip olması noktasında inkârı imkânsız bir toplumsal mutabakat oluşmuştur. 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucunda kabul edilen Anayasa değişikliğiyle kadınlara yönelik pozitif ayırımcılık devlet sorumluluğu haline getirilmiştir. Ancak, pozitif ayırımcılığın ön şartı olan eşitliğin sağlanmasına ilişkin fiili durum da kılık-kıyafet yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı nedeniyle halen sağlanamamıştır.”

Gündoğdu, siyasal sisteminin temel taşı olarak ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesini kabul eden ülkemizin millet iradesine darbe yapanlarca kaleme alınan bir yönetmelikle üretilen yasakları sona erdirmesi için gereken hukuki ve fiili gerekçelerin de fazlasıyla mevcut olduğuna dikkat çekti.

Mektubunda, “Kamu görevlilerinin saç, sakal, bıyık, favori ve tırnak uzunluğu ile ilgilenen, kadınlara başı açık olmayı dayatan, kazağın yakasıyla, pantolonun kumaşıyla, ayakkabının topuk boyuyla ilgilenen, yasal bir dayanağı olmayan 1982 model darbe dönemi kalıntısı kılık-kıyafet yönetmeliğindeki yasakların artık kaldırılmasını talep ediyoruz” diyen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atan ve lider ülke olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye’nin, bu ayıptan bir an önce kurtulması gerektiğini vurguladı. 

Görüntülemek İçin Tıklayınız

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.