Disipline dair 9 soru ve cevap

Disipline dair 9 soru ve cevap

Vekaleten görevlendirilenler disiplin cezası verebilir mi?, Memurun savunma hakkı nelerdir?...

Aşağıdaki soru ve cevaplar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Personel Daire Başkanlığınca hazırlanmıştır. İçerik uygun bulunarak yayıma alınmıştır.

1- Vekaleten görevlendirilenler, disiplin amiri olarak memura disiplin cezası verebilir mi ?

Vekaleten görevlendirme; 657 sayılı Kanunun 86'ncı maddesinde düzenlendiği şekliyle bir görevin vekaleten yürütülmesidir. Yoksa disiplin amirinin bu yetkisini kullanmak üzere bir başkasına vekalet vermesi değildir. Disiplin amirliği yetkisi münhasır şahsa bağlı bir yetkidir ve vekil de asilin yetkilerine sahiptir.

(657/86-Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir.)

Danıştay Onbirinci Dairesi 17 Şubat 2000 tarih ve E.1998/2640, K.2000/615 sayılı kararıyla "vekilin de, vekalet ettiği görevin yetki ve sınırları içinde kalmak şartıyla asılın bütün hak ve yetkisine sahip olduğuna karar vermiştir.

Danıştay Birinci Dairesi 2 Aralık 1996 tarih ve E.1996/222, K.1996/228 sayılı kararıyla "bir göreve vekalet atananlarla, yasa gereği kendiliğinden o görevi vekaleten yürütmekle yükümlü olanların, görevi yürüttükleri sürece hukuken asilin sahip olduğu bütün yetkileri kullanmaları zorunlu" olduğuna işaret etmiştir.

2- Emeklilere disiplin cezası uygulanır mı ?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98'inci maddesinde Devlet Memurunun istek, yaş haddi, malullük ve sicil sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması durumunda memurluğun sona ereceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda 657 sayılı Kanunun 125'inci maddesine göre disiplin cezalarının memurlara yönelik bir düzenleme olması nedeniyle tarafına emekli aylığı bağlanmış kişilere söz konusu cezanın tatbik olunamayacağı ancak ilgilinin aynı Kanunun 93'üncü maddesi uyarınca yeniden memurluğa alınması halinde cezanın uygulanabilirliğinin olduğu, Bkz:dpb

Bu nedenle emekliye ayrılan devlet memurlarına memurluk yaptığı dönemle ilgili olarak soruşturma açılabilir, ancak uygulama imkanı olmayan bir disiplin cezasıyla tecziyesi durumunda söz konusu işlem dosyasına kaldırılır ve memuriyete dönmesi durumunda işleme konulur.

3- Tevhiden cezalandırma nedir ?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmeyen 'tevhiden cezalandırma' yöntemi, soruşturma raporlarında getirilen teklifler ve verilen cezalarla uygulama kazanmıştır. İlgili kişinin birden fazla suç işlediği sübuta ermiş ise teklif edilebilecek disiplin cezalarının birleştirilmesi (tevhiden) suretiyle bunlardan en ağır olanın teklif edilmesidir. Ancak, soruşturmalar sonucu düzenlenen raporlarda işlenen fiillerin yalnızca aynı kanunda yer alan eylemlere uyarlanarak tevhiden teklif getirilebileceği ve disiplin amirince de yalnızca aynı kanunda yer alan fiiller nedeniyle tevhiden cezalandırma yönteminin uygulanabileceği, farklı kanunlarda düzenlenen fiiller için bu yollara başvurulamayacağı konusunda kararlar mevcuttur.(Danıştay 12. Dairesi 26/12/2006 tarihli ve E:2003/3266, K:2006/6688 ve 04/11/2009 tarihli ve E: 2009/1099, K:2009/5957 sayılı kararları)

4- Soruşturmacı olarak görevlendirilen muhakkikin unvanı ne olmalıdır?

Disiplin hukuku açısından üzerinde durulması gereken önemli bir husus; disiplin soruşturmasını yürüten soruşturmacı ile hakkında soruşturma yapılan memurun eşit konumda ve eşit haklara sahip olmaları gereğidir. Bu nokta da disiplin hukukuna özgü bir ilke olan "denklik ilkesi" devreye girer. Disiplin soruşturmasının soruşturmacı atanarak yapılması durumunda, soruşturmacının memurluk görev ve derecesinin, hakkında soruşturma yaptığı memurdan üst ya da en azından aynı düzeyde olması memuriyet güvencesi bakımından önemlidir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 14.03.1986 tarihli ve K.N:1986/18, EN:1985/141 sayılı kararında; "...5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 9.maddesinin (d) fıkrasında Valilerin, Bakanlıkların il teşkilatında yer alan daire ve kurumların ayrı ayrı denetim ve teftişlerini yapabileceklerini veya memurları vasıtasıyla yaptırabilecekleri belirtilmiş ise de; valilere tanınan bu yetkinin hakkında soruşturma yapılacak memurun görevi, unvanı, soruşturma yapılan olayın ve mesleğin özellikle dikkate alınarak kullanılması zorunludur. Vali tarafından görevlendirilen soruşturmacıların memurluk görev ve derecelerinin, haklarında soruşturma yapacakları memurlardan üst ya da hiç olmazsa aynı düzeyde olmasının idare hukuku ilkeleri bakımından ve memuriyet güvencesi yönünden önem taşıyacağı kuşkusuzdur.", denilerek açıkça denklik ilkesi kabul edilmiştir.

Sonuç olarak, Soruşturmayı yapacak kişi veya kişileri belirleme yetkisi, sadece soruşturma açmaya yetkili disiplin amiri tarafından kullanılmak zorundadır. Disiplin amiri soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birden fazla soruşturmacıya da yaptırabilir. Ancak, soruşturma yapacak kişilerin unvanının, hakkında soruşturma açılan kişinin unvanına denk ya da daha üst unvanda olması gerekmektedir. Diğer taraftan soruşturma yapan ile soruşturulan arasında, bilinen bir ihtilafın bulunmamasına da dikkat edilmelidir.

5- Ceza kovuşturmasında çıkan bir karar disiplin soruşturmasında çıkacak kararları etkiler mi?

657 sayılı Kanunun 131'inci maddesi, aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının, disiplin soruşturmasını geciktirmeyeceğini, memurun ceza kanununa göre mahkum olması yada olmaması hallerinin disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağını hüküm altına almıştır. Ceza ve disiplin soruşturmaları, farklı usule tabi ve farklı sonuçları olan işlemlerdir. Disiplin soruşturmasına başlanılması için ceza mahkemesinin kararının beklenilmesi, büyük olasılıkla disiplin soruşturulması açma ya da ceza verme zamanaşımı sürelerinin geçmesine neden olabilecektir. Bu konuda duraksamaların önlenmesi için Danıştay'ın 1979 tarihinde verdiği istişari görüşün de de, ceza kovuşturmasına başlanmış olmasının disiplin soruşturmasını geciktirmeyeceği, kişinin mahküm olup olmamasının disiplin cezası uygulamasına engel olmayacağını belirtmiştir. Memurun disiplin suçu sayılan bir eylemi hakkında, aynı zamanda ceza hukukuna göre ceza davası açılması halinde; Ceza davasının sonucu beklenmeden disiplin soruşturmasının tamamlanması ve verilen disiplin cezasının uygulanması gerekmektedir.

Memurun ceza davası sonucunda mahküm olması halinde, verilen ve uygulanan disiplin cezası ile ilgili yapılacak başkaca bir işlem bulunmamaktadır. Memurun ceza davası sonucunda beraat etmesi halinde ise, iki hal söz konusu olabilecektir.

Birincisi, ceza davası sonucunda verilen beraat kararının, suçun sanık memur tarafından işlenmediği ya da suçun unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesine dayanması halinde disiplin soruşturması açılamaz, açılmış ise disiplin cezası verilemez. Ancak disiplin cezası verilmiş ve uygulanmış ise, memurun beraat kararını dayanak göstererek idari yargıdan yargılanmanın iadesi istenebilir.

İkincisi, ceza davası sonucunda verilen beraat kararının, suçun sanık memur tarafından işlendiği yönünde yeterli delil bulunmadığı gerekçelerine dayanması halinde, eylem bir disiplin suçunu oluşturuyor ise disiplin soruşturması açılır, disiplin cezası verilir ve uygulanır.

6- Disiplin Soruşturmasında Zamanaşımları Nelerdir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 127. maddesine göre, aynı Yasanın 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin disiplin amirince öğrenildiği tarihten itibaren, Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarını gerektiren hallerde bir ay içinde disiplin soruşturmasına;Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren hallerde ise altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Yine aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra, disiplin cezası verilemez. Yukarıda belirtilen süreler dışında 657 sayılı Devlet memurları Kanununda öngörülen diğer sürelerin ihlali disiplin soruşturması ve cezasını zamanaşımına uğratmaz.

7- Memurun Savunma Hakkı Nelerdir?

Devlet memuruna yazılı savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez. Savunma istem yazısı, disiplin soruşturmasının başlangıcında değil, disipline aykırı fiil veya hal tam olarak ortaya çıkarıldıktan sonra(soruşturma olgunlaştırılınca) tebliğ edilmelidir.

Savunma istem yazısında;

. İsnat edilen fiil ve haller açıkça (yer, kişi, zaman ve olay belirtilerek) yazılmalı,

. Yedi günden az olmamak üzere makul (savunma hazırlamaya yeterli) bir süre verilmeli,

. Verilen süre içinde savunma yapılmadığı takdirde savunma hakkından vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin ihtar bulunur.

Savunma süresi tebliğ ile başlar.

8- Disiplin Cezasını Verme Yetkisi Kimlere aittir?

657 sayılı Devlet memurları Kanununun 126. maddesine göre;

. Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları, disiplin amirleri tarafından;

. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki Disiplin Kurulunun uygunluk kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, İl Disiplin Kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından;

. Devlet memurluğundan çıkarma cezası, amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun Yüksek Disiplin Kurulu tarafından verilir.

9- Disiplin Soruşturmasında ve Disiplin Cezası Tayininde Tekerrür Uygulaması Nedir?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B maddesine göre, tekerrür dolayısıyla hakkında soruşturma yürütülen memura iki halde fiilinin gerektirdiği cezanın bir derece ağırı olan disiplin cezası verilmektedir. Tekerrür uygulaması takdire bağlı değildir, şartları varsa uygulanması zorunludur.

Disiplin cezasını verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin özlük dosyasından silinmesi için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 133. maddesinde belirlenen süreler içinde tekrarı halinde bir derece ağır ceza verilecektir.

Aynı derecede disiplin cezasını gerektiren fakat ayrı fiil ve haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında da bir derece ağır ceza verilecektir. Her iki tekerrür halinde de tekerrüre esas alınan disiplin ceza ya da cezalarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 135. maddesinin 2. fıkrası anlamında kesinleşmiş olması gerekir. Dolayısıyla disiplin cezasına itiraz edilmemesi durumunda, 7. günü takip eden günden; itiraz edilmesi halinde ise itirazın reddini takip eden günden itibaren işleyeceği yeni disiplin suçu için bu ilk disiplin suçu tekerrüre esas olabilecektir. Tekerrür uygulamalarında tekerrüre esas alınan disiplin cezası ya da cezalarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C maddesi gereğince bir alt disiplin cezasına indirilmiş olması tekerrür şartlarını ortadan kaldırmaz, zira yasamıza göre cezanın tekerrürü değil fiil veya halin tekerrürü esas alınmıştır. Tekerrür uygulaması yapılırken fiil veya halin gerektirdiği disiplin cezasının ancak bir derece ağırı disiplin cezası verilir. Tekerrür dolayısıyla bir derece ağır ceza verildikten sonra bir kez daha tekerrüre esas disiplin suçu işlendiği takdirde, fiilin gerçekte karşılığı olan disiplin cezasının iki üstü disiplin cezası değil, yine bir derece ağırı olan ceza verilir. Zira tekerrürün tekerrürü olmaz.

10- Disiplin Soruşturmasında Bir Alt Ceza Hangi Hallerde Uygulanır?

Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan, ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. Bu konuda takdir disiplin cezasını veren amir ya da kurula aittir. İndirim yapılmayan durumlarda kararda gerekçesi açıklanır. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller bakımından alt ceza uygulaması yoluyla aylıktan kesme cezası verilmesi, disiplin amirinin değil, Bakanlık Disiplin Kurulu'nun uygun görüşünü almak kaydıyla atamaya yetkili amirin yetkisindedir. Disiplin amiri tarafından bu şekilde verilecek aylıktan kesme cezaları, yetki yönünden sakat olacaktır.

www.memurlar.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.