Eğitim-Bir-Sen, Yusuf Tekin ve Liyakat Polemiği

Eğitim-Bir-Sen, Yusuf Tekin ve Liyakat Polemiği

Geçtiğimiz günlerde Eğitim-Bir-Sen tarafından açıklanan “Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi” raporu yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

Geçtiğimiz günlerde Eğitim-Bir-Sen tarafından açıklanan  “Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi” raporu yeni tartışmaları beraberinde getirdi. 

Ali Yalçın, “Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi” raporunu, düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.

Raporun, Eğitim Yöneticileri Komisyonu, Öğretmenler Komisyonu, Maarif Müfettişleri Komisyonu, Şube Başkanları Komisyonu’ndan oluşan dört çalıştay; akademik araştırmalar ve uluslararası iyi uygulama örneklerinin incelenmesi sonucunda hazırlandığını ifade eden Yalçın, “Uzun ve titiz bir çalışmanın neticesi olan bu raporumuzla, millî eğitimin çözüm bekleyen sorunlarına neşter vurmaya, çözüme ilişkin öneriler ortaya koymaya devam ediyoruz..." şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Özetle bu raporda; MEB'de eğitim yönetiminde çok köklü ve çok yönlü değişikliklerin yapılması gerektiği anlatılmaktaydı. 

Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi raporunun tümü indirmek için tıklayınız.

Müsteşar Tekin'den Twitler

Bu raporun yayınlanmasının ardından; Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabından şu açıklamalarda bulundu.

"Herkese günaydın, medyada gene öğretmenlerimize ve İdarecilerimize yönelik karalama kampanyaları mevsimi başladı. Geçen yıl da aynı dönemlerde başlamıştı. Bu kampanyalara inat öğretmen ve idarecilerimizin güzel uygulamalarından her gün bir örnek paylaşacağım gene. Görmek istemeyenlerin görmeyecek gene, ama tarihe not düşülsün istiyorum. Bu vesileyle eğitim camiası olarak büyük bir aile olduğumuzu tekrar hatırlatıp, bütün öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum."

Birileri bu twitleri Eğitim-Bir-Sen'in Liyakat raporuna tepki olarak gördü-gösterdi.

Bu twitleri neden ve kimin için atıldığını ancak Sayın Müsteşar biliyor ve kendisi açıklayabilir. 

Biz ise; özenle seçilen bu kelimelerden bazı çıkarımlar elde edebiliriz.

1. Sayın Müsteşarın söz konusu twitleri incelendiğinde "medyada gene öğretmenlerimize ve İdarecilerimize yönelik karalama kampanyaları mevsimi başladı. Geçen yıl da aynı dönemlerde başlamıştı..." sözlerinden bunu çıkarmak zor görünüyor. Bir kere EBS'nin liyakat vurgusu sadece yöneticilik konusundadır. Öğretmenlere yönelik bir liyakat vurgusu söz konusu edilmemiştir. Ayrıca; EBS'nin liyakat vurgusunda yöneticilere yönelik bir karalama da söz konusu değildir. 

2. Belki de söz konusu karalama kampanyaları, medyada son hafta hiç gündemden düşmeyen "Öğretmen performans" konusuna ilişkindir. Hatırlanacağı üzere; bu başlık üzerinden bazı medya kesimlerinde öğretmenleri rencide edici manşetler atılmış, makaleler yazılmış, ilgili-ilgisiz kişler tarafından değerlendirmeler yapılmıştır. 

3. Sayın Müsteşar ve Bakanlık bürokratlarının; EBS'nin raporundan rahatsızlık duyduğu kısımlar da olmuş olabilir. Aşağıdaki açıklama söz konusu rapora ilişkin açıklamanın son bölümünden alınmıştır:

"Eğitim sistemimizde norm kadro sayıları yüz bini bulan eğitim yöneticileri için (müsteşar, müsteşar yardımcısı, genel müdür, daire başkanı, şube müdürü, il ve ilçe millî eğitim müdürü, il müdür yardımcısı, il/ilçe şube müdürü okul müdürü, müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı), liyakate dayalı bir seçme sisteminin hayata geçirilmesi halinde, kamu gücünün yeteneğe ve kişilerin bireysel üstünlüğüne göre paylaşıldığı, en vasıflı, en nitelikli ve en ehil kişilerin görev yapma imkânı yakalayabildiği bir modelin inşa edilmesinin mümkün olacağına inanıyoruz."

EBS; yöneticilik kavramını oldukça geniş tutumuş, kamuoyunda sadece müdür ve müdür yardımcısı olarak algılanan eğitim yöneticiliğinin içine bakanlıkve taşra teşkilatı yöneticilerini de dahil etmiştir. 

Bu açıklamaya bakarak; Eğitim-Bir-Sen'in bakanlığın üst düzey bürokratları konusunda bir eleştiri getirdiği söylenebilir.

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin ve Eğitim-Bir-Sen Karşı Karşıya Mı Getirilmek İsteniyor?

Bu ve benzer açıklamalar birbirinden bağımsız olarak değerlendirildiğinde; belki de Müsteşar Tekin ve EBS'nin karşı karşıya getirilmesi hedeflenmiş olabilir. 

Sonuç ve Değerlendirme

Sonuç olarak; Sayın Müsteşar MEB'in en etkili ismidir.

Diğer tarafta; EBS ve yöneticileri yetkili sendika ve bir sivil toplum örgütü olarak sahada yaşanan sıkıntıları yakından tekip etmiş ve ortaya bir rapor sunmuştur.

MEB Yönetici Atama ve Görevlendirme sisteminde yaşanan sıkıntılar ortadadır ve bu sıkıntıların kimseye faydası yoktur.

Bu saatten sonra yapılması gereken; her iki tarafın da birlikte hareket ederek, diğer sendika ve paydaşları da içerisine alacak şekilde çalışmalar yaparak, Türk Eğitim Sisteminin menfaatine olacak şekilde yeni bir Yönetici Atama Yönetmeliğinin hazırlanmasını ve hayata geçirilmesini sağlamaktır. 

Serkan Aydoğdu - memurpostasi.com özel haber

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum