Eğitim Sen’den Bir Garip Eylem!

İlk ve ortaöğretim okullarında kıyafet serbestisini sağlayan yönetmelik değişikliğine en sert tepkiyi Eğitim Sen gösterdi.

 

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu `Milli Eğitim Bakanlığı `Kılık Kıyafet Serbestliği` Uygulaması İle Neyi Amaçlıyor?` başlıklı basın metniyle, kıyafet serbestliğine neden karşı çıktığını açıkladı.

 

Bu nedenler arasında en önemlisi dini duyguların istismar edilmesi gelmektedir. Şöyle deniyor açıklamada;  “Kız öğrencilerin, imam-hatip ortaokul ve liseleri ile çok programlı liselerin imam-hatip programlarında tüm derslerde, ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur`an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecek olmasıdır. AKP döneminde eğitimde yaşanan yoğun dinselleştirme uygulamaları dikkate alındığında "serbest kıyafet" gibi olumlu sayılabilecek bir düzenlemenin iktidar partisi tarafından kendi siyasal-ideolojik yaklaşımı üzerinden istismar edildiği çok açıktır. Eğitim Sen`in ilke olarak kıyafet serbestliğine karşı çıkması mümkün değildir. Ancak 10 yıllık AKP iktidarında eğitimde yaşanan dinselleştirme uygulamaları bizleri ciddi anlamda kaygılandırmaktadır. Bu uygulamanın, dinsel inançları dışa vuran giysileri kapsaması telafisi güç sorunlar yaratacaktır.”

 

Bir başka neden ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının sınıfsal aidiyetleri ile karşı karşıya gelecekleri gerçeğidir. Açıklamada bu durum şöyle dile getirilmiş. “Çocukların anne ve babalarının ekonomik durumu ve sınıfsal aidiyetleri görünüş olarak öncelikle giydikleri kıyafetlere yansımaktadır. Dolayısıyla ekonomik durumu iyi olmayan, yoksul emekçi ailelerin çocukları, diğer çocukların giysileri karşısında birtakım çocukça tepkiler göstermeleri engellenemez.” 

 

Yönetmeliğe karşı çıkışın bir başka gerekçesi de öğrencilerin giyeceği kılık-kıyafete getirilen kısıtlamalar. “Yönetmelikte siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyallerin kullanılmayacağı, kısa kollu gömlek ve tişört giymenin yasak olduğu, etek boyunun diz altında olması gerektiği belirtilirken, dini simgeleyen kıyafetlerin okullarda giyilecek olması büyük bir çelişkidir.”

 

Asıl karşı çıkış gerekçesi de basın metninin son bölümünde dile getirilmiş. “Kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişiklikler, eğitim sisteminde yaşanan yoğun dinselleştirme uygulamalarının geldiği noktayı görmemiz açısından önemlidir. Hangi ad altında olursa olsun, okullarda dini yaşam tarzını yaygınlaştıran, gelişme çağındaki çocukların psikolojisini olumsuz etkileyecek dinsel simgeler kesinlikle kullanılmamalıdır.”

 

Eğitim Sen bütün bu gerekçelerle 5 Aralık’ta okullara eşofmanla gitme kararı almıştır.

Öncelikle, Eğitim Sen’in sıraladığı gerekçelere katılmadığımı söylemeliyim.

 

Çünkü kaldırılan tek tip kıyafet ve öğrencilere getirilen kıyafet serbestliği, demokratım diyen herkesin desteklemesi gereken bir reformdur.

Öğrencilerin başörtüsü ile derslere girmesini “siyasi simge” olarak değerlendirme yerine, kişisel bir tercih olarak görmek gerekir.

 

Eğitim Sen’in basın metninde “kısa kollu gömlek ve tişört” ibaresi yanlış bir alıntıdır. Yönetmeliğin 4.maddesinin ç bendinde öğrenciler; “Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez ”hükmü yer almaktadır. Bir eğitim sendikasının bu tür bir yanlışı yapması affedilmez bir hatadır.

 

Ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin, çocuklarının sınıfsal aidiyetleri ile karşı karşıya gelecekleri gerçeğinin ortaya çıkması, kaçınılması gereken bir tutum değil, öğrenciler ve ailelerinin toplumsal sınıf gerçeğini idrak etme ve bilince çıkarmaları açısından, istenilen bir durum olsa gerektir.

 

En önemlisi de “Eşofman giyme eyleminin”, Eğitim Sen karar alma geleneğinin tersine bir şekilde tabana sorulmadan, tepeden karar altına alınarak, uygulanmak istenmesidir.

2000 yılında kadın öğretmen ve memurlara pantolon giyme serbestisi getirmek için önemli bir eylem yapan ve bu eylem sonunda tek tip kıyafet uygulamasında önemli bir gedik açan Eğitim Sen’e, bu garip “Eşofman giyme eylemi” yakışmamıştır.

Abdullah Damar

 

Önceki ve Sonraki Yazılar