Eğitimciler "Tezkere ve Savaşa Hayır" dedi

Eğitimciler "Tezkere ve Savaşa Hayır" dedi

Ortadoğu’nun ekonomik kaynaklarını kontrol etmeye yönelen ABD ve AB emperyalizmi, bu amacı gerçekleştirmek için Ortadoğu halklarını birbirine boğazlatarak bölgeyi bir kan gölüne çevirmeye başlamıştır. AKP iktidarı da bu saldırgan savaşta emperyalistlerin

Eğitim-İş Genel Merkezi tarafından yapılan açıklama:

Ortadoğu’nun ekonomik kaynaklarını kontrol etmeye yönelen ABD ve AB emperyalizmi, bu amacı gerçekleştirmek için Ortadoğu halklarını birbirine boğazlatarak bölgeyi bir kan gölüne çevirmeye başlamıştır. AKP iktidarı da bu saldırgan savaşta emperyalistlerin safında yer almıştır.

Emperyalizmin gönüllü taşeronluğunu üstlenen siyasal iktidarın, IŞİD ve benzeri çok uluslu terör örgütlerine sınır kapılarını açması, onlara her türlü desteği vermesi, Suriye’de, Irak’ta ve ülkemizde insanların katledilmesine yol açmıştır.

Dünyanın ilk antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşını yaparak başta komşu halklarımız olmak üzere tüm mazlum uluslara bağımsızlık kapılarını açan Türkiye’nin, bugün mazlum uluslara silah doğrultanlarla aynı safta yer alan bir siyasal iktidar tarafından yönetiliyor olması ülkemiz için büyük bir utanç nedenidir.

AKP politikaları Ortadoğu’yu bir savaş çemberine sokarken Türkiye’yi de bir çatışma sürecinin içine itmiştir. Bugün, barış ve huzur, ülkemizin birlik ve beraberliği çok daha önemli hale gelmişken, bu kirli kurgu ve savaş için yine Mehmetçiğin kanı pazarlanmaktadır. TBMM'de görüşülecek olan tezkere, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’ye dayatılan bir parçasıdır.

Atatürk’ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış" ilkesi, Türkiye dış politikasının en önemli ilkesidir. Bu ilke Cumhuriyetin kurucu iradesinin bıraktığı önemli bir mirastır. Demokrat Parti iktidarı ile başlayan ve Kore’ye asker göndermekle devam eden Türk Ordusu’nun pazarlanması anlayışı sağ siyasetin işbirlikçi dayatmaları olarak onlarca yıl gözlemlenmiştir. Günümüzde de AKP siyasetinin, Soros’un ortaya koyduğu “Türkiye’nin en iyi ihraç malı ordusudur” açıklamasını takip eden bir nitelik taşıdığı görülmektedir.

Türkiye kendi ülkesinin ve komşu ülkelerin "toprak bütünlüğünden yana" olmak zorundadır. Bu her şeyden önce çevre ülkelerin meşruiyetlerine gösterdiğimiz saygı gereği tartışılmayacak bir ilke olarak kayda geçirilmelidir. İkincisi, bölgede meydana gelebilecek bir harita değişikliğinin eninde sonunda ülkemizi de etkileyeceği akıllardan çıkarılmamalıdır.

Türkiye'nin dış politikasında yaşadığı bataklıktan ve Ortadoğu’nun yaşadığı bunalımdan çıkışın en önemli yolu AKP’nin iktidardan düşmesidir. Türkiye AKP'nin her alanda izlediği politikalardan kurtulmadıkça huzur bulamayacak ve süreklilik gösteren kaos siyasetinin içinde yaşamaya devam edecektir.

Türkiye Cumhuriyeti emperyalist devletlerin işbirlikçiliğini yapmamalı masum halkların kanlarının akıtılması için piyon rolü üstlenmemelidir. Hele hele emperyalizme karşı mücadelenin en önemli örneği olan Türk Ordusu böyle bir projede asla görev almamalıdır. Siyasi iktidar, saldırgan bir dış politika izlemekten derhal vazgeçmeli ve barışçıl politikalarla akan kanın durmasına hizmet etmelidir.

Eğitim-İş hem bir emek örgütü olarak ve hem de ülkesinin bütünlüğünü savunan bir demokratik güç olarak TBMM'ye gelecek olan tezkerenin çıkmasına karşıdır. Bütün demokrasi güçlerini bu anlayışla birlikte hareket etmeye çağırıyor ve Mehmetçiğin kanının emperyalist amaçlar için akıtılmasına karşı çıktığımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.

                   MERKEZ YÖNETİM KURULU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.