Hüseyin ÖZKAN

Hüseyin ÖZKAN

ERKEN TATİL

Erken Tatil

"Okullar boş...
Sizce bunda bir problem yok mu?
Nedenini sorgulamak gerekmez mi?
Baştan sona planlanmış eğitim sistemin bir döneminin son haftaları öğrencisiz  geçiyor mesela...

Planlamacılar "sistemde bir sorun var sanırım" diye düşünmezler mi?

Bu genel sorunun nedenini araştırıp çözüm bulma ihtiyacı duyulmaz mı?
Hani bilmiyorum ki!

Normal mi?
Sanki boşlukta kalan sahipsiz ve sorun olarak görülmeyen ama bir sorun var gibi...
Yoksa, eğitim planlamasında son bir iki hafta öyle önemli sayılabilecek bir zaman dilimi değil midir? 

Eğitim bilimi öyle mi diyor literatürde?

Yani  o son haftalar eğitim planlamasında "Laissez Faire" (bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler) zamanları olarak mı adlandırılıyor?"

...

Okulun son günlerinde okullarda yaşanan öğrenci devamsızlıklarını hicvetmek için yukarıdaki sosyal medya mesajını yayınlamıştım. Gözle görünür bir sorun olmalı ki; ilgi çekti ve çokça dönüt aldı.

Yorumların bazıları şöyle;

"Genelde "son sınavlar bitince okul biter" görüşü hakim. Sınavları son haftalara bırakmak bir çare olabilir."

"Bulaşıcı hastalık gibi bir de. Sen dirensen bile diğer sınıflardaki çocukları gören çocuk da veli de etkileniyor."

"Eskiden böyle değildi. Elinin altında değişik bir şey olmazsa, çocuğun ben istemiyorumlu keyfine göre gidersen olacağı bu."

"Hiç onaylamadığım, bir hayli saçma bulduğum bir durum. Lakin yeni değil."

"Hocam, bundan 20 yıl önce, benim dönemimde de böyleydi... Son haftalar okullar-sınıflar bomboş oluyordu."

"Liselerde en somut neden kurtarma sınavları; kurtarma sınavları yapılacak diye not ortalamaları erken veriliyor (mecburen), notlarını öğrenen öğrenci de okula gelme gereği duymuyor.
İkinci  neden olarak da çok kolay izin alabilmeleri..."

"Müfredat programını yetişmiyor sözünü çok duymuşumdur ve diğer  taraftan okulun ilk ve son haftası dersin yapılmaması niyedir?"

"Dersler boş geçiyorsa okullar neden Mayıs'ın son haftası tatile girmez mesela."

...

Yukarıda bazılarını verdiğim yorumlardan da anlaşılacağı üzere konu genel bir sorun olarak düşünülmektedir. Bir de buradan yazarak dikkat çekmek istedim.

Okulların açık olduğu süre 180 gün üzerinden planlanır. Bu süreler iki koca kütle halinde öğrencilerin ve öğretmenlerin önüne konulur. Öyle ki; eğitim döneminin bir başı yazdır sonu ise kış, kışın ortasında başlayan ikinci dönem ise baharı da geçirerek yazın biter. Sonra yaz tatili başlar o da yılın üçüncü bir kütlesel dönemidir, öğrenilen ne varsa unutturur. Her biri zemherinin uzaması gibi uzadıkça uzar. Dönemler bıktırır, tatiller ise bildiğini unutturur.

Başka bir neden ise, "öğrenci merkezli eğitim" felsefesinin oluşturduğu bir öğrenci rahatlığıdır. Eğitim "öğrenci merkezli" olunca öğrenci istenmezse okula gelmeme hakkı da doğar tabii.

Sınav merkezli eğitim anlayışı olunca da sonuç değişmiyor. Burada da sınavlar bittiyse hedef hasıl olmuş oluyor, öğrenci de okula gelmiyor. Öyle değil mi?

Öyleyse ne yapılabilir?

Büyük kütleler halindeki eğitim dönemleri daha kısa ve aktif geçen dönemlere dönüştürülebilir.

Tatiller okulu unutturacak kadar uzun değil, dinlenmek için çalışma dönemlerinin aralarına serpiştirilen zamanlar olabilir.

Sınav sistemi yerine yetenek gelişimine ve yönlendirmeye dayalı bir eğitim sistemi planlanabilir. Okullar yetenek geliştirmek için yeterli hale getirilip ve cazip öğrenme ortamları oluşturulabilir.

Eğitim felsefesi; "öğrenci merkezli" değil "öğrencinin bireysel gelişimi merkezli" olabilir.

En önemlisi de; Sanayi Devriminin ihtiyaçlarına cevap vermek için dizayn edilen okulun; felsefesi ve yapılarıyla, artık günümüz endüstri 4.0, dijital ve nesnelerin interneti teknoloji çağına uygun hale getirilerek öğrencilerin hayal dünyasından geri kalmaması sağlanabilir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum