Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2017 Eylül ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandı. 

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Eylül 2017 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2.600,79 TL olarak hesaplandı. 

Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 5.336,22 Lira olarak belirlendi. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre %0,03 oranında arttığını gösterdi.

Çalışan tek kişinin açlık sınırı da bir önceki aya göre %0,56 oranında yükseldi ve 2.008,68 Lira olarak hesaplandı. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2017 yılı Eylül ayında 1.990,64 Lira olarak tahmin edildi. 

Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Eylül 2017 verilerine göre günlük 39,89 TL olduğu belirlenirken, Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.196,73 TL oldu. 

Eylül 2017 itibarı ile ortalama 2.977,68 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %40,19’unu oluşturdu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde 793,91 TL olarak belirlenen kira gideri ise Eylül 2017 ortalama maaşının %26,66’sına denk geldi. 

Buna göre bir memur, ortalama maaşının %66,85’ini yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalırken, diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının %33,15’i kaldı.

Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Eylül 2017 maaşından geriye yalnızca 987,10 TL kaldı.

KONCUK: “İNSANI YAŞAT Kİ  DEVLET YAŞASIN” SÖZÜ SÖZDE DEĞİL ÖZDE OLMALIDIR

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Genel Başkan İsmail Koncuk, dar ve sabit gelirlinin yaşam koşullarının ağırlığı yanında ağır vergi yükü ile karşı karşıya kaldığını vurgulayarak hükümete seslendi. Koncuk, memura buçuk zamma imza atanları da eleştirerek şunları belirtti:

 “Her ay düzenli olarak yaptığımız Asgari Geçim Endeksi sonuçlarına göre, geride bıraktığımız eylül ayında da diğer aylardan farklı bir tablo ortaya çıkmamıştır. Kış aylarına hazırlık, okul masrafları, kış hazırlıkları ve farklı kalemlerdeki giderler toplumun tüm kesimlerinin olduğu gibi kamu çalışanları ve emeklilerimizin de cebini boşaltmaya devam etmiştir. Geçim aczi içerisinde olan vatandaş, Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı vergi zamlarının fahiş artış oranları karşısında ağır bir yükün altına daha girmiştir. Anlaşılan odur ki, bu vergi artışlarıyla birlikte birçok alanda da bir zam yağmuru vatandaşı beklemektedir. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle alanlar, işverenlere milyarlarca liralık teşvik ve vergi affı çıkaranlar bütçenin ağır yükünün faturasını yine vatandaşa kesmişlerdir. Memura buçuk zammı reva görenler MTV’ye bir anda yüzde 40 zammı rahatlıkla telaffuz edebilmekte, gelir vergisini ise yüzde 27’den yüzde 30’a çıkararak dar ve sabit gelirlilere bir darbe daha vurmayı rahatlıkla göze alabilmektedirler. Buçuk zamma imza atanlar da vergi yükünün, ağır hayat şartlarının altında ezilenlerin feryatlarına kulak tıkamaya, vatandaş karşıtı uygulamalara destek vermeye fütursuzca devam etmektedirler.    

Hükümet bu yaşananlara göz yummamalıdır. Şeyh Edebali’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” sözüne yaraşır bir yönetim anlayışının sözde değil özde olması için dar ve sabit gelirlinin sırtından ekonomik yük azaltılmalıdır. Bunun için de yetkilileri gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz”