Gündoğdu: Üyelerimiz için kırmızı çizgimiz iş güvencesi

Gündoğdu: Üyelerimiz için kırmızı çizgimiz iş güvencesi

İstihdamda Güçlük Çekilen Yerlerde Farklı Ücret Uygulanmalıdır

 

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, istihdamda güçlük çekilen yerlerde farklı ücret uygulanması gerektiğini söyledi.

Memur-Sen Gaziantep İl Temsilciliği’nin Şehitkamil Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Medeniyet Davamız ve Demokrasi Mücadelemiz” konulu konferansta konuşan Gündoğdu, insan merkezli sendikacılık yaptıklarını söyledi.

İstihdam biçimiyle terbiye edilmek istemediklerini ifade eden Gündoğdu, “Çalışmayan memur yoktur; çalıştırmayan, çalıştırmasını bilmeyen siyasetçi ve yönetici vardır” dedi.

İstihdamda güçlük çekilen yerlerde farklı ücret uygulanması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Diğer bölgelerle istihdamda zorluk çekilen yerlerde çalışanlara aynı maaşı verdiğiniz sürece sorunu çözemezsiniz. Söz konusu yerlerde çalışmayı özendirecek ekonomik tedbirleri almak zorundasınız” şeklinde konuştu.

Gündoğdu, üyeleri için kırmızı çizgilerinin iş güvencesi, Türkiye için ise şehitler olduğunu kaydetti.

‘Öteki’yi Dövmenin Sopası Olacaksa, Laikliğe İhtiyacımız Yok

Daha önce laiklik ile ilgili yaptığı açıklamaların arkasında olduğunu kaydeden Gündoğdu, “Ya laikliğin tanımını yapın ya da tanımsız laikliği anayasada istemiyoruz. Bugüne kadar bu laiklik her mahkemenin, her toplum mühendisinin milleti terbiye etmesinde sopa olarak kullanılmış, dinsizliği din algısı içerisinde millete dayatmıştır. Onun için bu kavramın, eşit yurttaş kavramına destek sunacaksa, varlığına ‘evet’; eşitsizliğe, devletin bazen öteki ilan ettiği Kürt’ü, Alevi’yi, muhafazakârı, başörtülüyü dövmenin sopası olacaksa, bu laikliğe ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.

 

İbadet İhtiyacının Karşılanması İçin Mescit İstiyoruz

Ahmet Gündoğdu, devlet dairelerinde, okullarda namaz kılmak isteyen veliler, öğrenciler ve öğretmenler için mekân yapılmasını isteyerek, ibadet ihtiyacının karşılanması için mekan tahsis etmenin devletin görevi olduğunu kaydetti.

“Kadına başı açık olmayı dayatan, erkeğe bıyığını üstten almamayı şart koşan, ense tıraşına şekil veren, ayakkabının topuk boyu ve eteğin yırtmacına kadar karışan kılık ve kıyafet yönetmeliğini tanımıyoruz, ebediyen de tanımayacağız” diyen Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yönetmeliğe uymamak bir başkaldırı değildir, erdemliliktir, boyun eğmemektir. Bu yönetmeliği tanımadığımız için suç işlediğimizi düşünenlere çağrıda bulunuyorum. Şapka kanunu hala yürürlüktedir. CHP’lisi, MHP’lisi, Kamu-Sen’lisi ve KESK’lisi de şapka giymiyor ve şapka kanununa göre herkes suç işliyor ama bazıları bakanlıklara yazı yazarak, ‘burada kılık ve kıyafet yönetmeliğine uymayan Memur-Sen üyesi var’ diyorlar. Hükümete buradan çağrıda bulunuyorum. İster kaldırın ister kaldırmayın, biz bu yönetmeliği ebediyen tanımayacağız. Bu sorunu çözmek için güçlü destek bekliyorsa hükümet, 12 milyon 300 bin imzadan daha güçlü destek olmaz.”

Yerimiz Belli

Bir taraftan çözüm süreci diğer taraftan çalışma hayatının sıkıntılarıyla uğraştıklarını dile getiren Gündoğdu, şöyle konuştu: “Bu ülkenin PKK ve terörist sorunu bizim işimiz değil. Çözümünden biz sorumlu değiliz. Bu güvenlik sorunudur, devletin işidir ama bir daha terör olmaması için devletin atması gereken adımlar nelerdir, milletin yapması gerekenler nelerdir, sivil toplumun nelerdir, bürokratın nelerdir sorusuna topyekûn cevap aramak bizim işimiz. Onun için bize düşen, milletin yürek yangınına serçe misali su taşımaktır. Bizim yerimiz milletin yanıdır, durduğumuz yer burasıdır.”

 

Yeni Süreci Hep Birlikte Oluşturmalıyız

Konuşmasında, “Çözüm sürecinde başarısız olursak ne olur” sorusunu soran Gündoğdu, sözlerini şöyle tamamladı: “Soru şu: Hakkari’ye Gaziantep’ten askere gönderdiğimiz yavrumuz orada şehit oldu, geldi; o babamızın, annemizin şimdi 19 yaşında bir oğlu daha var ve askere gidecek. Bu anne, babaya ne diyeceksin? Güneydoğu’daki üyemiz ve üye olmayan kardeşlerimiz orada can güvenliği sorunu yaşıyor, ne diyeceksin? Diyarbakır Cezaevi’nde yapılan işkenceler, Mamak Cezaevi’nde Muhsin Yazıcıoğlu’na yaşatılan zulümler gibi, bu ülkede İttihat ve Terakkiciler, Ergenekoncular zulümler yaşatmış devlet adına, bunun hukuki hesabının görülmesi gerekmez mi? Ne diyeceksin? Güneydoğu’nun birçok yerinde can güvenliği dolayısıyla kamu çalışanı verimli çalışamıyor ve en çok açık orada. Buradaki yavrularımızın dersi boş geçiyor, bu çocuklarımıza borcumuz yok mu? Ne diyeceksin? Bu millet Çanakkale’de 7 düvele karşı Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ile Mehmet Akif Ersoy’un Bedrin aslanlarına benzettiği destanı yazmıştır. Yer altındaki bu müthiş destan yerin üstündekilerin örnek alması gereken bir destandır. Bu süreç başarılı olursa biz kazanacağız, millet kazanacak. Bu süreç başarısız olursa silah tüccarları, öldürmeyi geçim kaynağı yapanlar, şehit cenazelerini istismar edenler kazanmaya devam edecek. Bu, kazanç değil, milletin kaybıdır. Milletin artık kaybetmeyeceği yeni süreci hep birlikte oluşturmamız lazım.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.